163.Sayı EgeArt Eki - page 6

5. EGEART SANAT GÜNLERİ
6
30 ARALIK
2013
C
M
y
K SayFa 6
“Sanatçılık, meslek olarak görülmüyor”
5
.
Uluslararası EgeArt
Sanat Günleri kapsa-
mında Ege Üniversitesi
(EÜ) Atatürk Kültür Mer-
kezi’nde “Sanatçı Olmak”
isimli panel düzenlendi. Mo-
deratörlüğünü Prof. Dr. Hüsa-
mettin Koçan’ın yaptığı
etkinlikte Murat Morova, Öğ-
retim Görevlisi Yusuf Taktak,
Yrd. Doç Dr. Emre Zeytinoğlu
ve Zeynep Pekünlü konuşma
yaptı. EÜ Rektörü Prof. Dr.
Candeğer Yılmaz ve Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Atilla
Silkü dinleyiciler arasındaydı.
“SANAT KIYIDA OLMAKTIR”
Panelin moderatörlüğünü
yapan Prof. Dr. Hüsamettin
Koçan sanatçıların yaşadığı
sorunlara değinerek; “Sayın
Rektörümüzün bu etkinliği
sürdürebilme konusundaki
büyük çabalarını takdirle kar-
şılıyorum. Bu kadar yaygın ve
her yıl tekrar eden bir etkin-
liği sürdürmenin zor oldu-
ğunu düşünüyorum.
Sanatçının kaynak, sosyal gü-
venlik, eğitim, ifade özgürlüğü
gibi sorunları var. Sanatı ta-
nımlarken kullanılabilecek
ifadelerden biri de kıyıda ol-
maktır. Sanatçı kıyıdadır, mu-
haliftir. Sanatçı için uluslarası
dolaşımmeselesi var. Belirli
bir ülkenin pasaportunu taşı-
mak kapıları açabilir ya da ka-
payabilir. Bizimkiler daha çok
kapananlar oluyor” dedi.
Zeyno Pekünlü yaptığı ko-
nuşmada sanatçıların işlerini
tanımlarken yaşadığı sorun-
ları dile getirerek; “Sanatçı ol-
manın meslek olarak kabul
edilmesinin ne kadar zor ol-
duğunu ifade etmek istiyo-
rum. Ne iş yaptığım soruldu-
ğunda, sanatçıyım dediğimde,
ne müzik yapıyorsunuz, hangi
dizide oynuyorsunuz gibi so-
rular geliyor. Bu labirentten
çıkmak da oldukça zor oluyor.
Genellikle öğretim elemanı-
yım deyip geçmeyi tercih edi-
yorum. Hatta oturduğum
yerde resim öğretmeniyim di-
yorum. Öğretmenlikler ara-
sında en az takdir gören resim
öğretmenliği olsa bile resim
öğretmeniyim demek sanatçı-
yım demekten kolay oluyor.
Genellikle resim öğretmeni-
yim dediğim zaman sistemin
içinde o rahatlamayı hissedi-
yoruz. Onlar beni tanımlayabi-
liyor, ben de onların karşısın-
da kendimi tanımlayabilmiş
oluyorum” şeklinde konuştu.
Sanatın muhalif tarafıyla il-
gili bilgi veren Yrd. Doç Dr.
Emre Zeytinoğlu; “Sanatın bir
muhalif tarafı var. Bu muhalif
taraf zamanın mevcut iktida-
rına ya da içinde bulunduğu-
muz iktidar sistemine hayır
demekten falan geçmiyor. Sa-
natın muhalefeti böyle bir şey
değil, zaten sistemin içinde
olup da evet ya da hayır de-
menin anlamlı olduğunu dü-
şünmüyorum. Sistemin
dışından, başka gerçeklikler-
den konuşmak gerekli ki,
içinde bulunduğumuz siste-
min gerçekliğini bir sorgula-
maya alabilelim” dedi.
“SANAT BİR SEKTÖRDÜR”
Murat Morova, sanatçının
ayrıcalıklı bir insan olarak gö-
rülmemesi gerektiğini söyle-
yerek; “Kendime sanatçı
demekten hoşlanan biri deği-
lim. Bunun bir ayrıcalık, statü
göstergesi olarak algılanma-
sına karşıyım. Karşı olma ne-
denim ise bu bir sektör ve
tüm sektörlerde olduğu gibi
düzgün işlemeyen yanları var.
Bir bakkalın nasıl büyüme he-
defleri varsa, uyması gereken
kurallar varsa, sanatçı için de
durum öyle. Bir şey üretiyor-
sunuz, ürettiğiniz işin bir yer-
lere ulaşmasını sağlıyorsunuz.
Bu doğal olarak bir markete
çıkıyor, market içinde ticare-
tin yan unsurları devreye giri-
yor. Benim herhangi şekilde
bir bakkaldan, başka bir
emekçi üretim sahibi olan in-
sandan ayrıcalıklı bir ko-
numda olduğum gibi hamasi
şeylere karşı reaksiyonlarım
var” diye konuştu.
“Türkiye’de sanatçı yetiştir-
mek sorunludur” diyen Yusuf
Taktak şunları söyledi: “Os-
manlı döneminde açılan Sa-
nayi-i Nefise Mektebi
aracılığıyla sanatçılar yetişir-
tirilmeye çalışıldı. Sanatın ba-
tıda yaşadığı süreç ülkemizde
yaşanmadığı için bu aşamalar
alıntı şeklinde olmuştur. Sa-
natçı her dönemde sipariş al-
mıştır. Buna en çarpıcı örnek
olarak Rembrant para kazan-
mak için eserlerini mezatta
satmıştır. Sanatçının yaşam
savaşı üretkenliğini etkiler.”
Panelde konuşmacılar
ortak sorun olarak üniversi-
telerin bünyesinde sanatçı ye-
tiştirmenin olanaksızlığından,
galeri sisteminden, müzaye-
delerden, küratörlerden ve
örgütlenememe konuların-
dan bahsetti.
Yaşamdan kesitler, “kıYıdaYaşam”da...
“K
ıyıda
Yaşam” fotoğ-
raf sergisi
Konak Belediyesi işbirliği ile
Güzelyalı Kültür Merke-
zi’nde sergilenmeye başladı.
Sergi açılışına EÜ Rektörü
Prof. Dr. Candeğer Yılmaz,
Rektör Yardımcıları Prof. Dr.
Atilla Silkü ve Prof. Dr.
Semih Ötleş, Konak Bele-
diyesi Başkan Yardımcısı
Ömer Faruk Akınbingöl,
fotoğraf sanatçıları Adem
Sönmez, Ahmet Öner
Gezgin, Hakan Dağdelen
ve Nafia Özdemir Hanya-
loğlu katıldı.
Açılışta konuşma
yapan Prof. Dr. Candeğer
Yılmaz, “Burada yaşamın
kesitini, yaşamın ışığını,
yaşamı bir merceğin ar-
kasından görerek bizlere
farklı anlatan sanatçıları-
mızın eserleriyle beraberiz.
Bir kısmı çok tanıdık ama
bir kısmı çok kuramsal. Ger-
çekten fotoğraf mı? Resim
mi? Bize neyi anlatmak isti-
yor diye sordurtan eserler.
Bize bu eserleri görme şansı
veren sanatçılarımıza bir
kez daha teşekkür ediyo-
rum” şeklinde konuştu.
Serginin gerçekleşme-
sinde katkıda bulunan Kü-
ratör Mehmet Tüzüm
Kızılcan, Alt Küratör Yrd.
Doç. Dr. Ahmet İmançer ve
Konak Belediye Başkan Yar-
dımcısı Ömer Faruk Akın-
bingöl’e Prof. Dr. Candeğer
Yılmaz tarafından teşekkür
belgesi verildi.
Açılış konuşmasının ardından sergide eserleri yer alan sanatçılara, Prof. Dr. Candeğer Yılmaz
katılım belgesi, Konak Belediyesi Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Akınbingöl de çiçek takdim etti.
Prof. Dr. Candeğer Yılmaz -
Yrd. Doç. Dr. Ahmet İmançer
Norveçli sanatçıdan
doğal sesler...
Norveçli Ses Sanatçısı Elfi
Sverdrup “Ses Performası”
adlı sahne gösterisini EÜ
Atatürk Kültür Merkezi’nde
sergiledi. Etkinliğe ilgi bü-
yüktü. Herhangi bir müzik
aletinin kullanılmadığı etkin-
likte sanatçı çıkardığı doğal
seslerle gösterisini gerçek-
leştirdi. Sanatçı, Kuzey Kana-
da’da ve Norveç’teki yerel
ses sanatlarını icra etti.
Kolombiyalı Sahne Sanatçısı
Ernesto Vargas Reyes EÜ
Atatürk Kültür Merkezi’nde
“The Gaviero” adlı gösteri-
siyle izleyicilerle buluştu.
Dünya çapında ödül almış
olan Reyes, berimbau (Brezil-
ya’ya özgü yerel çalgı)
çalarak başladığı sahne per-
formansında kılıktan kılığa
girdiği karakterlerle izleyici-
leri mest etti. Sahne perfor-
mansıyla büyük beğeni
toplayan Kolombiyalı sanat-
çıya teşekkür belgesi verildi.
Reyes’ten büyüleyen
sahne performansı
Yabancı sanatçılar EgeArt’a renk kattı
EÜ Atatürk Kültür Merkezi’nde
düzenlenen “Yabancı Sanatçı
Sunumları” adlı panele farklı ül-
kelerden birçok sanatçı katıldı.
İki oturumda gerçekleştirilen or-
ganizasyon sanatseverlerin
yoğun ilgisiyle karşılaştı. EÜ
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla
Silkü’nün açılış konuşmasını
yaptığı panel yabancı sanatçıla-
rın sunumları ve konuşmalarıyla
devam etti.
Aralarında Kore’den Ahn Si
Sung, Fransa’dan Daphne Cor-
regan, Norveç’ten Hanne Hau-
kom, Hindistan’dan Madhur
Sen’in de bulunduğu farklı ülke-
lerden 22 sanatçı hazırladıkları
sunumlarda kendi özgeçmişleri,
sanat hakkındaki düşünceleri ve
sanat eserleri hakkında kısa bil-
giler verdi. Özellikle Koreli sa-
natçı Ahn Si Sung’un toprağa
şekil vermesi ve çömlek yapım
videoları katılımcıların ilgisini
çekti. Tanıtılan sanat eserleri
arasında kilden çömlekler, sera-
mikler, heykel oymalar ve ahşap
oymalar gibi değişik türlerde
eserler yer aldı.
1,2,3,4,5 7,8,9,10
Powered by FlippingBook