Egeden 1. Sayı - page 10-11

HAZİRAN 2009
9
8
E
ge Üniversi-
tesi Kampüsü’nün
sağlı sollu
zeytin ağaçlarıyla bezeli
yollarından biri, her bir
yandan müzik seslerinin,
halay nidalarının geldiği
bir alana çıkar. Kostüm-
lerle renklenen, batıdan ve doğudan
zengin tınılarla şenlenen aynalı
odalarda; fidan gibi gençler klasik
bale figürlerini ya da üstatları olan
öğretim üyelerinin derlediği bir halay
figürünü, bazen davullardan bazen
plaklardan çıkan tınılar eşliğinde
çalışır. Bin bir çeşit ağacın kokusunda
yontulan ahşaplar sazlara, keman-
lara dönüşür. Kitap kokusu, talaş
kokusu, sanatın huzuru ve sahnenin
telaşının birlikte
yaşandığı bir okul-
dur Ege Üniversitesi
Devlet Türk Musıkisi
Konservatuvarı.
Ön kayıt ve
yetenek sınavı ile
öğrenci kabul eden
ve 5 öğretim üyesi ile
64 yardımcı öğretim
üyesine sahip olan
konservatuvar; Temel
Bilimler Bölümü,
Ses Eğitimi Bölümü,
Türk Halk Oyunları
Bölümü ve Çalgı
Yapım Bölümler-
inde eğitim veriyor.
1984’ten bu yana ge-
leneksel oyun, müzik ve
çalgı kültürümüze ait
yerel özelliklerin bilimsel
yöntem ve tekniklerle ge-
lecek kuşaklara aktarımını
sağlayacak yetkin
eğitimciler, akademisyen-
ler, sanatçılar yetiştiren ve bu yıl 25.
yılını kutlayan Devlet Türk Musikisi
Konservatuvarı Müdür Yardımcısı
Doç. Dr. Mehmet Öcal Özbilgin ile
konservatuvarın faaliyetleri, projeleri
ve geleceğe bakışı üzerine sohbet
ettik.
“Tümçalışmalarımız
araştırmaya dayanıyor”
Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi
Konservatuvarı’nı diğerlerinden
ayıran özellikler nelerdir?
Biz yaptığımız bütün çalışmaları
bir araştırmaya dayandırıyoruz. Her
etkinliğimiz bir araştırma sonucuna
dayanıyor. Mesela Ali Rıza Avni’nin
eserlerinin seslendirileceği bir konser
için, Seher Dilmaç gidiyor birebir
kendisiyle görüşüyor. Seyirciye ak-
sederken sadece makamsal geçişlere
bakıldığı düşünülebilir ama bunun
arkasında daha derin bir alt yapı var
ve bu durum tüm projelerimizde
Kitap kokusu, talaş kokusu,
sanatın huzuru ve
sahnenin telaşının
birlikte yaşandığı bir okuldur
Ege Üniversitesi
Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı.
SÖYLEŞİ VE FOTOĞRAF:
ALİ İHSAN MİMTAŞ
DEMET ALTUNTAŞ
Çevre bilinci hakkında da pro-
jeler üreten Ege Üniversitesi TOG
Öğrenci Topluluğu’nun bir diğer
projesi, katı atıkların geri dönüşümü,
küresel ısınma ve iklim değişikliği
hakkında insanları bilinçlendirmeye
yönelik olan “Ödünç Dünya”. Proje
kapsamında 3 Ocak 2008’de Prof. Dr.
Osman Karababa ile birlikte “Toplum
Sağlığı ve Küresel İklim Değişikliği”
temalı bir konferans düzenleyen
gönüllüler, yine proje kapsamında
12 Kasım 2008’de de dönüşüm
şenliği gerçekleştirdiler. 2008 Mayıs
ayında ulusal çapta yaptıkları bir
etkinlikte boyanmış olan 11 tane geri
dönüşüm kutusunu kampüsün çeşitli
noktalarına yerleştiren üyeler, bu
konuyla ilgili 500 kişiye geri dönüşüm
bilinciyle ilgili anket yaparak
öğrencilerin duyarlılığını ölçmeyi he-
deflediler. Proje yetkilileri bu konuyla
ilgili bir bilgilendirme kitapçığı
hazırlayıp bu kitabın arkasına da
anket çalışmasının sonuçlarını
yayınlamayı planlıyorlar.Bununla
birlikte TOG Öğrenci Topluluğu Ege
Üniversitesi Kampüsü’nün
değişik noktalarında yer alan
bu 11 geri dönüşüm kutu-
sunun yoğun ve düzgün bir
şekilde kullanıldığına da dikkat
çekiyor.
Gerçekleştirdikleri pro-
jelerde yaşlıları da unutmayan
toplum gönüllüleri onlar için
de “Küçük İstavrit” projesini
yürütüyor. Bornova Nevvar-
Salih İşgören Huzurevi’ndeki
60 yaş üstü yaşlıları ziyaret
edip onlarla çeşitli aktiv-
iteler düzenleyen ekip üye-
leri, yaşlılarla birlikte tiyatro,
sinema ve konserlere gidiyor.
Asıl amaçlarının onları bulundukları
ortamdan biraz olsun uzaklaştırmak
olan gönüllüler, 9 Mayıs’ta Huzurevi
bahçesinde bahar şenliği düzenley-
erek onlara keyifli dakikalar yaşattılar.
“Benim Kütüphanem” projesi,
daha çok kütüphane kullanımını
teşvik amaçlı. İzmir Halk Kütüphanesi
konferans salonunda kişisel gelişim
seminerleri, yazarları anma günü gibi
çeşitli etkinlikler hazırlayan proje
üyeleri, kütüphanenin kitap okuma
dışında da kullanılabileceğini göster-
meye çalışıyor. Bu sene İzmir TÜYAP
Kitap Fuarı’na katılan gönüllüler,
projelerini ve TOG Ege’yi tanıttılar.
Gönüllülerin bir diğer projesi ise
İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne
bağlı bir rehabilitasyon merkezindeki
çocuklarla çalıştıkları “Bir Kozanın
Hikayesi”. 7-18 yaş arası, sosyal açıdan
rehabilite edilmesi gereken kız
çocuklarıyla yürütülen bu projede,
gönüllüler onlarla birlikte pazar-
tesi günleri ebru çalışması, salı ve
perşembe günlerindeyse yaratıcı
drama çalışması ve bahçe düzen-
lemesi yapıyorlar. Bir kozanın zorluk-
larla büyüyerek sonunda kelebeğe
dönüşmesinden ilham alarak pro-
jelerine “Bir Kozanın Hikayesi” adını
veren üyeler, bu kızları topluma
kazandırmaya çalışarak, onlara örnek
birer abla, ağabey sıcaklığıyla yaklaşıp
kendilerini evlerinde hissetmelerini
sağlıyorlar.
Tüm Toplum Gönüllüleri Öğrenci
Topluluğu üyeleri gibi, Gökkuşağı
Projesi’nde yer alan Fen Fakültesi
Biyokimya Bölümü 3. Sınıf öğrencisi
Pelin Çavuşoğlu da henüz toplu-
lukta birinci yılı olmasına rağmen,
topluluğun onu olumlu yönde
ilerlettiğini söylüyor ve ekliyor:
“Çocukluğumdan bu yana toplumda
bazı şeylerin dengesiz olmasından
şikâyetçiydim. Toplum Gönüllüsü ol-
makla bu dengesizlikleri bir nebze ol-
sun değiştirebileceğime inanıyorum.
Küçük adımlarla toplum hayatına
büyük etkiler ayaratabileceğimizi
düşünüyorum.”
1. Toplum Gönüllüleri Öğrenci Topluluğu’muz 7’den 70’e her yaş grubu için farklı
projeler yürütmekte ve birlikte çalıştıkları grubu mutlu etmeyi başarmaktadır.
2. Toplum Gönüllüleri Öğrenci Topluluğu’muz, Murat Köşkü’nde düzenli olarak
toplantılar yapmakta ve farklı proje çalışanları birbirleriyle fikir alışverişinde
bulunmaktadır.
1,2-3,4-5,6-7,8-9 12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,...68
Powered by FlippingBook