Egeden 20. Sayı - page 14-15

12
13
GÜZ 2014
Türk sineması, birçok başarılı
filmin üretildiği bir tarihe sahiptir.
Bu tarih, aile melodramları ya da
komedi serileri nedeniyle yıllarca
bazı kişilerce küçümsense ya da yok
sayılsa da, sansürler ve yokluklar
içinde büyük çaba ve yaratıcılıkla
kalıcı eserler üretilen, gurur duyul-
ması gereken bir geçmişe işaret
eder. Yüzyılın tarihini derlerken,
sinema kültürümüzün nasıl oluş-
tuğuna, hangi aşamalardan geç-
tiğine, üretilen önemli filmlere ve
yaratıcılarına dikkat çekmek gerekir.
Değerlendirmeyi yapmak, sinema
tarihinin genelinde olduğu gibi, Türk
sinemasının ekonomik ve toplumsal
yapıdan bağımsız gelişip değişmedi-
ğini vurgulamayı, bunun için de çok
yönlü okuma yapmayı gerekli kılar.
Sinematograf cihazının kullanıla-
rak, çoğunlukla, 1896’da ilk göste-
rimlerin gerçekleştirildiği yer kabul
edilen Pera’da (Beyoğlu), başlangıç-
ta sadece çeşitli ülkelerde çekilmiş
film parçacıkları seyirci karşısına
çıkar. Burçak Evren’in aktardığında
göre, Lumiére Kardeşler’in opera-
törlerinden Aleksandre Promio’nun
anılarında, İstanbul, Kudüs, Yafa,
İzmir gibi Türk kentlerinde çeşitli
çekimlerin yapıldığı ve görüntülerin
dünyanın birçok yerinde gösterildi-
ği belirtilir. Sinemanın sanat olma
yolunda ilerlemesini sağlayacak
kamera devinimleri arasında yer
alan kaydırma hareketinin de ilk
kez Haliç’te denendiği bilinmekte-
dir. Osmanlı Devleti döneminde ilk
film gösterimi Saray’da yapılırken,
daha önce İstanbul’da yaşayan
Fransızların açtığı sinema salon-
larının yanında Türkler tarafından
açılan salonlar da yer almaya başlar.
Bunlardan ilki, 19 Mart 1914’te “Milli
Sinema”, diğeri ise Kemal Seden ile
Fuat Uzkınay tarafından 6 Temmuz
1914’te Sirkeci’de açılan “Ali Efendi
Sineması”dır.
Topraklarımızda halka açık ilk
gösterimin kimin
tarafından yapıldığı
konusunda yakın
dönemdeki kitaplarda
farklı bilgiler bulunur.
Sinema tarihçileri uzun
yıllar Weinberg’in gös-
terimini halka açık ilk
gösterim olarak kabul
ederken, Burçak Evren,
D. Hanri adlı kişinin gös-
teriminin ilk olduğunu
savunmaktadır. Bunun
yanında, Rauf Beyru’nun
iddiasına göre, ilk film
gösterimi İstanbul’da
değil, İzmir’de gerçekleş-
tirilmiştir.
Türk sinema tarihin-
de benzer bir tartışma,
çekilen ilk Türk filminin
hangisi olduğu konusunda
sürer. Sinema kitaplarında ilk
film olarak, Fuat Uzkınay’ın
çektiği, 14 Kasım 1914
tarihli, “Ayastefanos’taki
Rus Abidesi’nin Yıkılışı” adlı
belge film, 1984 yılına kadar
ilk Türk filmi olarak kabul
edilmiştir. Ancak yine yazar
Burçak Evren, söz konusu
filmin arşivlerde bulunma-
masından, filmin adının
yazılı olduğu kutudan baş-
ka bir film çıkmasından ve
bu filmi izlediğini belirten
hiç kimsenin
bulunmayı-
şından yola
çıkarak, filmle
ilgili sorular
ortaya atar.
Bunlara göre
filmin kayıp
olup olmadığı
belli değildir,
çekilip başarısız
olmuş olabilir ya
da hiç çekilme-
miştir. Şükran
Türk Sineması 100 yaşında!
GÜNDEM EGE
Türk sineması, bu yıl yüzüncü
yılını kutluyor. Bir asırı
dolduran sinema tarihimizi
özetlemek kolay olmasa
da, Egeden Dergisi, özellikle
daha az bilinen yıllarını
öne çıkararak, sinemamızın
yüzyılını göz önüne seren
bu dosyayı meraklılarına
sunuyor.
e
Doç. Dr. Lale KABADAYI
Ege Üniversitesi
İletişim Fakültesi
Sinema AnabilimDalı
Metin Erksan’ın yönettiği veTürkiye’ye uluslararası ilk ödülü getiren“SusuzYaz”, Kültür veTurizmBakanlığı tarafından,Türk sinemasının 100. yılı dolayısıyla gerçekleştirilen
“En İyi 100 Türk Filmi”oylamasında ilk sırada yer aldı. 100’den fazla üniversite ve sivil toplum kuruluşunca belirlenen 300 film arasından yapılan en iyi 100 film oylaması,
internet sitesi üzerinden halk oylamasına sunulmuş olması nedeniyle bir ilk, katılım dolayısıyla da Türk sinema tarihindeki en kapsamlı çalışmalardan biri oldu.
1,2-3,4-5,6-7,8-9,10-11,12-13 16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,...84
Powered by FlippingBook