Egeden 21. Sayı - page 9

7
KIŞ 2015
kökenli olduğumuz için kızımızın ikinci
adı da İzmir oldu. İzmir’i yaşamayan bi-
lemez. Özel ve güzel bir şehir…Hiçbir
şekilde kopamayacağım, çok sevdiğim
bir şehir... İzmir’in bana kattığı şeyler-
den biri elbette ki Ege Üniversitesi.
Tabii dolayısıyla hocalarım, arkadaş-
larım. Çünkü okul ortamında sadece
öğretmenlerden değil, arkadaşlarınız-
dan da bir çok şey öğreniyorsunuz.
Diğer arkadaşlardan da ben çok şey
öğrendim. Bununla birlikte halk oyun-
ları derneğinde geçirdiğim günlerimde
oradakilerden de çok şey öğrendim.
Kısacası tüm altyapım İzmir’de oluştu.
Bu nedenle, İzmir en başta özel bir
yer. Ege Üniversiteli olmaktan da çok
mutluyum.
Ege Üniversitesi Mezunlar Derne-
ğinin de üyesiymişsiniz.
Evet, Mezunlar Derneği’nin de
üyesiyim. Hatta Mezunlar Derneği Halk
Oyunları Topluluğu’nun bir parçası olan
“Siyah Giyen Adamlar”la da oynuyo-
rum. Gerçi henüz bir etkinliğe katıla-
madım programım dolayısıyla. İnşallah
bu yıl katılacağım. Tüm bu bağlarımı
koparmamaya çalışıyorum. Çünkü
aslolan bu güzelikler, diğer şeyler bir
illüzyon, bunun da farkındayım. Zaten
bunun farkında olarak İstanbul’a yer-
leştim. Bu piyasada çok fazla aldatmaca
var. Onlara karşı dikkatli olmam gerek-
tiğini başından beri biliyorum.
Bu farkındalıkla da konservatu-
varın 30. yılında verdiğiniz güzel bir
konser ile Egelilerle bir araya geldiniz.
Çok da güzel bir konser oldu. Oldukça
kalabalık bir müzisyen grubu ile sah-
nedeydiniz. Bir kısmı ile profesyonel
anlamda çalışmalar yürüttüğünüzü
biliyorum. Ancak bu kadar kalabalık
bir biçimde dostlarla beraber aynı
sahnede olmak nasıl bir duygu?
Çok heyecan vericiydi benim için
gerçekten. Zaten heyecan bu işin
olmazsa olmazı. Okulda aynı dönemde
öğrenci olduğum arkadaşlarım, sonra-
dan onların öğrencileri olan arkadaş-
larımla hep birlikte çalıp söylemekten
çok büyük keyif duydum. Zaten biz
bize olduğumuz bir ortamdı, bu
nedenle konser de çok samimi geçti.
Ben çok mutluyum onlarla bir arada
olmaktan, çalmaktan...
Okul günlerinden unutamadığınız
bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Bunu konserde de anlatmıştım.
Okulun sınavlarına giriyorum, 1988
yılıydı. Sınava girmeden önce Ozan
Rehberi’den bir Çorum deyişi olan, “Us-
lanmadı Benim Deli Divane Gönlüm”
deyişine epey çalıştım. O yıllar dernek
yıllarımdı. Herkese bunu çalıp söylüyor-
dum, onayları aldım. Ama bir sorun var.
Okulun sınavı iki aşamalıydı. İlk aşama-
ya girdim, Toygun Hocam, Mustafa Ho-
cam öndeler, halk müziği alanında bir
öğrenci daha gelmiş, dinliyorlar. Önce
bağlama ile bir ezgi ardından bir ritim
verdiler. Ben onları hemen hallettim, ilk
aşamayı geçtim sıkıntısız. İlk aşamada
konuşma yok ya. Hele o zamanlar ben
hiç konuşamıyordum. Arkadaşlarla
biraz biraz konuşuyorum ama hocalara
karşı hiç... İkinci aşama geldi, daha “Bis-
millah” adımımı attım, “Oğlum, aç kitabı
oku”dediler. Açtım bir düz yazı. Birkaç
çırpınmayla ilk kelime çıktı. Dedim ki,
“halimiz ahvalimiz, durum bu. Ben
bunu okuyamayacağım, öbürlerine
geçelim”. 10 puan gitti, tabii. Sonra di-
ğer bölümlerini hallettim. Sonra da bir
türkü okuttular bana. Ben de çalıştığım
Ozan Rehberi’nin
“Uslanmadı Be-
nim Deli Divane
Gönlüm”deyişini
okudum. Bu türkü
okulu kazanmama
vesile olduğu için
bugün koserde de
okumadan geçmek
istemedim tabii. .
“Halk oyunları
geçmişimde var”
dediniz. Sadece
dernek üyesi mi
oldunuz, yoksa öğ-
rencilik döneminiz-
de, bugün hâlâ en
kalabalık topluluk-
lardan biri olarak
faaliyetlerini sürdü-
ren Halk Dansları
Topluluğu’nun da
üyesi oldunuz mu?
Oldum tabii.
Orhan Çetinkalp
benim zeybek ho-
camdır. Ben hazırlık
sınıfındayken sade-
ce erkek ekibimiz
vardı. Aydın oyun-
ları oynadık. Ondan
bir iki sene sonra
ilk erkekli kızlı ekibimizi oluşturduk,
ilk birinciliğimizi de öyle aldık zaten.
Önce Kütahya’da birinci olduk. Çok iyi
motive olmuştuk gerçekten, güzel bir
Bodrum ekibimiz vardı. Sonrasında
her sene birincilik aldık. Kendi hayat
hikayemi anlatırken sözünü ettiğim
3 Türkiye birinciliğim de o zaman-
lardandır. Konservatuvarın Halk
Oyunları Bölümü ile de bir Dünya
Birinciliğine imza attım. Halk Oyunları
Bölümünün öğrencisi değildim. Ama
onlarla birlikte de çok şey paylaştık.
Konservatuvarın halk oyunları bölü-
mü Polonya’nın Zakopane kentinde
düzenlenen bir yarışmaya katılmış-
tı. Kadroda eksikler vardı. Bizden
tamamlamışlardı. Temel Bilimlerden
falan. Çok güzel seyahatlerimiz oldu,
unutulmayacak şeyler yaşadık. İzmir
deyince Ege Üniversitesi deyince
arkadaş çevrem, eşim dostum çok
değer verdiğim bir ortam, bir araya
gelmekten çok büyük mutluluk
bulduğum insanlar var. Bu, hakikaten
bana gurur veriyor. Onur duyuyorum.
1,2,3,4,5,6,7,8 10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,...80
Powered by FlippingBook