Egeden 22. Sayı - page 11

9
BAHAR 2015
iyi ki bizi buraya, İzmir’e getirdi, ben
İzmir’e gelmekten memnunum.
Etrafımdakilere de bunu söylüyorum,
kendi bölümümdekilere... Bakın Nuri
beni buraya getirdi, ben de sizi buraya
getirdim. Yoksa Yozgat’ta, Çankırı’da
bir yerlerde bulunacaktınız hepiniz.
İzmir çok hoş bir şehir. Buraya
geldik ışığı gördük, toprağı gördük,
yeşili gördük... Hakikaten öyle, tarihi
gördük. Hele ben... Ben bir de Yunan’ı,
Yunan uygarlığını gördüm. Yunan
felsefesini tanıdım. Olağan üstü bir
şey tabii Yunan uygarlığı.
Geliyoruz son bölüme. Biraz
uzattığımı biliyorum. Nuri hem sosyal
hem psikolog, kısaca bilim adamı.
Ben bilim adamı değilim. Nuri dünyayı
değiştirmeye çalışmazdı, dünyayı anla-
maya ve insanlara anlatmaya çalışırdı.
İnsanları olduğu gibi kabul ederdi. Ben
mümkünse insanları değiştirmeye,
eğer değilse onları ortadan kaldırma-
ya çalışırdım. Açıkçası ben hâlâ aynı
şeyi düşünen adamım temelde. Ama
felsefeci böyle bir adamdır zaten, çün-
kü felsefecinin hakikat iddiası vardır.
Felsefecinin hakikatiyle bilim adamının
hakikati aynı şey değildir. Felsefeci var
olan görüntülerin arkasında bir hakika-
tin olması, bir varlığın olması gerekti-
ğini düşünür. Bilim adamı ise görün-
tüyle, olayla yetinir. Bundan dolayı iyi
bir bilim adamıdır Nuri. Ben de bunun
için iyi bir felsefeciyim. Rollerimizi
hiçbir zaman değiştirmedik ama son
zamanlarda galiba ikimiz de birbirimi-
ze daha fazla yaklaşmaya başlamıştık.
Tabii ki seviyorduk birbirimizi. Bunları
söylerken daha önceleri aramızdaki
ilişkinin kötü olduğunu düşünmeyin..
Ben onu severdim, o da beni severdi;
ama her birimiz kendi tarzımızda. Çün-
kü birbirimizi değiştiremeyeceğimizi
fark ettik.
Son bir şey söylemek istiyorum.
Hakikaten çok enerjikti Nuri, inanıl-
maz enerjikti. Aslında biraz da Azrail’i
kandırmaya çalışıyordu, “Yapacak
çok işim var” diyerek ve yapacak
çok işi olduğunu göstererek ölümü
geciktirmeye çalışıyordu. Hiç fena bir
şey değildi bu, Azrail kandırılabilirse
harika bir şey olurdu. Ama son olayda
Nuri şaşırttı bizi. Çünkü beklemediği-
miz bir zamanda öldü.
Tabii ki senatodaki aktivitesinden,
üniversite için temsil ettiği anlam
ve değerden bahsetmek fazla uzun
sürer. Her zaman onun aklıydı, yani
senatonun da aklıydı. Hatta sena-
toda galiba okuma yazma bilen
birkaç insandan birisiydi. Bildirileri
o hazırlardı. İşte iki rektör de bura-
da. Bildirilerimizi hazırlayan oydu,
tabii hiç kimsenin anlamayacağı
bildiriler hazırlardı. Zaten amaç da
onları kimsenin anlamamasıydı. Çok
anlaşılabilir bir dil şüphesiz senato-
ya çok uygun olmazdı. Nuri hoş bir
adamdı, farklı bir adamdı, harika bir
adamdı. İnsani niteliklerini, dostça
niteliklerini bir tarafa bırakıyorum.
ayrıca da minnetim var kendisine.
Dediğim gibi benim buraya gelmeme
neden oldu. En son da çok güzel bir
şey hazırlamaya çalışıyordu: Türkiye
Etik ve Değerler Sempozyumu. Ben
de ona yardımcı oluyordum. Epey
adamla temas kurdum ben de onun
için. Onun erişemeyeceği insanlara
eriştim. Herkese erişirdi ama bazıları-
na erişmemesinde Nuri bakımından
yarar vardı. Çünkü mesela ilahiyat-
çıya erişirse Nuri’nin genel politikası
içerisinde zor, arzu edilmeyen bir
şey olurdu bu. Ama benim için böyle
şeyler mesele değildi, ben ilahiyat-
çıya erişirdim. Mehmet Aydın’a da
erişmiştim. Hatta bazı Cumhuriyetçi-
lere de eriştim ki denge sağlayalım.
Celal Şengör’e eriştim. Celal Şengör
benim hayranımdır. Sorabilirsiniz
kendisine, isim de veriyorum. Nuri bu
sempozyumu düzenleyebilseydi tabii
çok güzel bir şey olurdu. Ama galiba
artık o sempozyumu düzenlemek
bize kaldı. Rektör o imkanları verirse
biz de fakültenin olanakları ile onu
düzenleriz ve de ümit ederim Nuri’ye
yakışır bir şekilde düzenleriz. Teşekkür
ederim.
1...,2,3,4,5,6,7,8,9,10 12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,...80
Powered by FlippingBook