Egeden 3. Sayı - page 14-15

12
13
E
geden’in “Yavaş Şehirler”
dosyasında ayrıntılarını pay-
laştığımız “Yavaş Şehirler”in
Ege’den bir adayı vardı: İzmir’in
güneybatısında, kent merkezine 45
kilometre uzaklıktaki, 35 bin nüfuslu,
49 kilometre sahili ile Türkiye’nin en
uzun sahil şeridine sahip ilçelerin-
den biri olan Seferihisar. Seferihisar
Belediyesi, “Yavaş Şehir’” olmak için
merkezi İtalya’da bulunan Yavaş
Şehirler Birliği’ne başvurdu ve Seferi-
hisar Türkiye’nin ilk Cittaslow’u oldu.
İtalya’da toplanan Cittaslow Uluslara-
rası Koordinasyon Komitesi toplantısı-
na giden ve başvuru dosyasını sunan
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç
Soyer, ilçenin Cittaslow başvurusunun
kabul edildiğini ifade etti.
Prosedüre göre komitenin ilçede
inceleme yapması gerektiğini dile
getiren Soyer, “Ancak ilk kez yaşanan
bir durumla, komite yerinde inceleme
yapmadan bir ilçenin başvurusunu
onayladı” diye konuştu. Konu ile ilgili
görüştüğümüz Seferihisar Belediye
Başkanı Tunç Soyer ve ekibi “Sakin
Şehirler” demeyi tercih ediyor.
Seferihisar Belediyesi olarak, Yavaş
Şehirler Projesi’ne başvurdunuz ve
kabul edildiniz. Bu projeye başvur-
manızın nedeni ve Seferihisar’ın
buna uygun olduğunu size düşündü-
ren şey nedir?
İnsanlar büyükşehirlerin yaşam
ritminden muzdarip. Bundan şikâ-
yetçi. Gürültüsünden, pisliğinden,
ritminden, telaşından, paniğinden, her
şeyinden şikâyetçi. Hepimiz büyükşe-
hirlerden mümkün olduğunca kaçmak
istiyoruz. Ya daha temiz, sessiz, huzur-
lu yerlerde yaşamak istiyoruz; ya da
öyle bir imkanımız yoksa hiç olmazsa
öyle yerlerde tatil yapmak istiyoruz.
İnsanlık böyle bir arayışın içinde
zaten. O nedenle bu çok çağdaş ve
Seferihisar için doğru bir proje. Ayrıca,
“Yavaş Şehir” hareketi, hem doğayı,
çevreyi korumanızı; hem de gelişmeyi
sağlamanızı mümkün kılıyor. Çünkü
getirilen kriterlerin büyük bölümü
kentteki organik besinlerin öne çıkar-
tılması, çöplerin ayrıştırılarak toplan-
ması, alternatif enerji kaynaklarının
kullanılması gibi, bir yandan yaşam
kalitesini yükseltecek diğer yandan da
doğayı ve çevreyi koruyarak bunu ba-
şarabilecek kriterler. Bir başka deyişle
proje hem yaşam kalitesini yükseltme
aygıtı olarak kullanılabilir hem de yeni
bir turizm potansiyeli anlamına gelir.
Çünkü insanlar yavaş şehirlere gidip
tatillerini geçirmek istiyorlar.
Seferihisar bütün Ege-Akdeniz sa-
hillerinde en az tahrip olmuş ve çarpık
yapılaşmanın en az olduğu ilçelerden
biri. Çünkü çok fazla askeri bölgesi ve
çok fazla doğal arkeolojik sit alanı var.
Bu nedenlerden dolayı yapılaşmamış
hali dezavantaj gibi görünen bir du-
rum aslında sakin şehirler için avantaj
teşkil ediyor. Dolayısıyla Seferihisar’ın
geçmişiyle bugün bulunduğu durum
sakin şehir olmaya çok müsait. Bunun
üzerine bizim Seferihisar’a yapmak
istediklerimiz de eklenince sakin şehir
ortaya çıkıyor. Biz de zaten bunları
yapmak istiyorduk. Bu kentin bir kim-
lik arayışı vardı; bu kent bir Bodrum,
Çeşme, Kuşadası, Ayvalık olsun mu
olmasın mı, olursa nasıl olur bunlar
tartışılıyordu. Baktık ki bunların olması
mümkün değil, mümkün olsa bile
“keşke olmasa” noktasına geliyoruz
ve baktık ki bu kumaştan en güzel
çıkacak elbise budur. O nedenle böyle
bir şeyi tercih ettik ve o nedenle yola
çıktık.
Peki, Seferihisar halkı bu konuda
neler düşünüyor?
Bu proje için yoğun bir tanıtım
çalışması başlatmıştık. Tüm mahallele-
rimizdeki kahvehanelerde akşam top-
lantıları yaptık. İnsanların bu konudaki
sorularını cevaplandırmaya çalıştık ve
olumsuz bir tepkiyle hiç karşılaşmadık.
Başlangıçta “Zaten yavaş şehir değil
miyiz, Müslüman mahallesinde salyan-
goz mu satacaksınız? “ gibi çok değişik
tepkiler vardı. Ancak konuştukça, an-
lattıkça insanlar ikna olmaya başladı-
lar. İtalya’dan döndüğümüzde müthiş
bir sevinçle, davul zurnalarla karşıladı-
lar ekibimizi. Halkın bu desteği de bize
cesaret veriyor. Bu bir kitle hareketi de-
ğil ama halk hareketi olmak zorunda.
Çünkü bu sadece belediyenin kendi
olanaklarıyla gerçekleştirebileceği bir
şey değil. Bu bir kültür ve yaşam tarzı.
Bunun için sadece fiziki yapıyı değiş-
tirmeniz yetmiyor, insanların kafalarını
da değiştirmeniz gerekiyor. Görünen o
ki Seferihisar halkı da projeyi destekli-
yor ve sahip çıkıyor.
Seferihisar olarak başvurdunuz.
Peki, bunun yaygınlaşması söz
konusu mu?
Bizim ardımızdan 50 kent daha baş-
vuru yaptı. Bu proje o kentin bilinirliği-
ni artırıyor, markalaşmasını güçlendiri-
yor ve bunun için çok büyük yatırımlar
finansman kaynakları gerekmiyor.
Seferihisar “Yavaş Şehir” olmaya
hak kazandı. Şimdi nasıl bir süreç
başlayacak?
İş asıl şimdi başlıyor. Öncelikle hiz-
met kalitesini her sektörde arttırmaya
yönelik çalışmalara giriştik. Buraya
dışardan gelenleri karşılama biçimleri
üzerinde duruyoruz. Hizmet kalitesini
arttırmaya yönelik eğitimler başlatıyo-
ruz. Bizim avantajımız hem Türkiye’de
ilk olmak hem de Müslüman nüfusu
çok olan ilk kent olmak. Böylece
Cittaslow hareletini Müslüman nüfusla
da tanıştırmak için fırsat doğmuş oldu.
Takvim anlamında, ne zaman
Seferihisar’a “Yavaş Şehir” olarak
gidebileceğiz?
Aslında biz şu andan itibaren bir
yavaş şehiriz. Bunu çok erken kazan-
dık, bunun dezavantajları da var. Artık
gelenlerin beklentileri yavaş şehir
düzeyinde. Bu sebeple çalışmalarımızı
hızlandırdık, hem hizmet kalitesini
yükseltmeye yönelik eğitimleri sürdü-
rürken hem de fiziki dokuyu yenili-
yoruz. Nisan-mayıs aylarına kadar bu
çalışmaların sonuçlanması için çalışı-
yoruz. Kabul edilmeden önce süren
hazırlıklarımız vardı ve kabul edilme-
sek de biz bu projeye devam edecek-
tik. Çünkü bu proje zaten Seferihisar’a
uygulanmak istediğimiz bir şeydi. Biz
Türkiye’nin sakin şehri olmak istiyor-
duk. Türkiye’de huzurlu yaşanan, sessiz
sakin yaşanan, kirliğinin kontrol altına
alındığı bir kent yaratmak istiyoruz.
Beklediğiniz destekler neler peki?
İlk önce Turizm Bakanlığından
destek bekliyoruz. Çünkü bu bir
turizm projesi aslında ve Türkiye bir
yavaş şehirler ülkesi olabilir. Türkiye
bu projeye sahildeki ilçeleriyle, diğer
güzelliklerle dolu ilçeleriyle uygun bir
ülke. Biz artık bisiklet, fayton garajları
yapmaya başlayacağız çünkü araç
sokmayı istemiyoruz sadece belli
saatlerde girilmesine izin vereceğiz. Bu
proje ve başarı sadece Seferihisar’ın
projesi değil Türkiye’nin projesi. Turizm
Bakanlığı’nın bürokratları da bize des-
tek veriyor. Biz artık kendi omzumuzda
taşıdığımız yükün Seferihisar’la sınırlı
olmadığını görüyoruz.
Seferihisar’a ani bir göç bekliyor
musunuz?
İmar planlarımız nedeniyle bu
mümkün değil. Ama günü birlik ziya-
retçilerin artacağını öngörüyoruz.
Demet ALTUNTAŞ
Türkiye’nin ilk, dünyanın 121.
yavaş şehri Seferihisar oldu
Yavaş Şehir projeleri kapsamında Seferihisar’ın üstte görünen yapı dokusunun önümüzdeki yıllarda alttaki görünüme kavuşması planlanıyor.
Seferihisar Belediye Başkanı
Tunç Soyer
Seferihisar’dan bir görünüm
1,2-3,4-5,6-7,8-9,10-11,12-13 16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,...84
Powered by FlippingBook