Egeden 8. Sayı - page 8-9

cılıklarını da katıyor haberlere. Severek
çalışıyorlar, görev olarak değil. Kapımız
bütün öğrencilere açık. Başarılı olanlar
olduğunda, gazetelerden gelen taleplere
onları yönlendiriyoruz. Bizim burada bir
özgeçmiş dosyamız var.
Eski öğrencilerle şimdikileri kıyaslar
mısınız? Dil açısındanmesela...
Eskiler Türkçe’ye daha hakimdi,
şimdikiler yabancı dile daha hakimler.
Bunun eksileri de var artıları da. Bir
kere Türkiye’de habercilik yapıyorsanız
Türkçe’ye hakim olmak zorundasınız.
Burada haber yazdıkça geliştiriyorlar.
Zaman zaman İngilizce yapılan etkinlik-
ler oluyor. Burada yabancı dilin iyi olması
avantaj. Dili iyi olan öğrencilerimiz bu
haberleri izliyor.
İzmir’de basın çalışanlarının çoğunun
Ege Üniversitesi mezunu olduğunu
görüyoruz.
İzmir medya sektöründeki istihdamın
yüzde 85’inin kaynağının okulumuz ol-
masıyla övünüyoruz. İstanbul’da sektör-
de İletişim Fakültesi mezunu oranı yüzde
20’yi geçmiyor. Bunun iki sebebi var; biz
burada piyasaya uygun ele-
man yetiştiriyoruz ve piyasay-
la uyum içindeyiz. Türkiye’de
56 İletişim Fakültesi var ve
aslında bunlardan bir tanesi
tümTürkiye’nin ihtiyaçlarını
karşılayacak durumda.
Ege Ajans bir uygulama yeri
olarak karşımıza çıkıyor.
Burası bir dersin değil
birkaç dersin uygulama yeri.
Basın haberciliğinin, ajans
haberciliğinin, polis adliye
muhabirliğinin ilk uygulama
yeri burası.
Polis adliyemuhabirliği mi?
Evet, mesela kaçakçılık şubesinden
arıyorlar,“Bir çete yakalandı bir grup şu
saatte hakim huzuruna çıkacaklar”diye.
Arkadaşlarımızı gönderiyoruz, haberini
yapıyorlar, basına geçiyoruz. Çocuklar o
kadar alıştılar ki. Onlara“fotoğraf maki-
neniz bir aksesuarınız değil, bir uzvunuz”
diyorum. Anlık olayları yakalamak için
makinenin yanlarında olması gerekiyor.
Geçenlerde Bornova’da bir trafik kazası
oldu. İki öğrencimiz ayrı ayrı telefon
açtı,“Hocam kaza var çekelimmi”diye.
Çektiler ve tüm basından önce ordaydık,
bütün basın bizim haberimizi kullandı.
Manşette bizim haberimiz yer aldı.
Her konuda haber üretiliyor mu
burada?
Mesafeli olduğumuz tek haber alanı
siyaset. Bu konuda herkese eşit mesafe-
de olmak gerekir. Mesela GDO’lu ürün-
lerin zararlı olduğunu savunanlar da var,
açlık sorununu çözeceğini düşünenler
de. Böyle bir haber yapacaksak iki tarafın
da görüşünü alıyoruz.
Ajans haberlerini manşetlerde de
görüyoruz…
Ajanstan gönderilen haberlerin haf-
tada en az iki tanesi yerel gazetelerde ve
ulusal gazetelerin yerel eklerinde manşet
olarak veriliyor. Bu ajansımızın değerli
haberler ürettiğini gösterir. Zaman
zaman bölge eklerine gençlik üniversite
sayfaları hazırlıyoruz.
Ajansın ilkeleri neler?
Sistem olarak belgeli habercilik
yapmaya çalışıyoruz. Bunu tüm basın
dünyası bildiği için güvenilir bir ajans ko-
numundayız. Hiçbir haberimiz sorgulan-
mıyor. Çünkü biz bir üniversite ajansıyız
ve en doğruyu vermek zorundayız. Basın
etiğine çok önem veriyoruz. Özel habere
saygı duyuyoruz. Burada biz hiçbir şeyi
sansürlemeden ama sorumluluk bilinci
içinde veriyoruz. Bazı haberler vardır,
medyada manşet olarak çıkacaktır ama
vermezsiniz. Eğer o haber kamu yararı
ilkesi açısından olumsuzsa göndermezsi-
niz. Zaten gazeteler sorumluluk bilinciyle
hareket ederse basın özgürlüğünü hak
ederler. Sorumlu davranmayan bir med-
ya kuruluşunun özgürlük hakkı yoktur.
Medyamensupları kampüste haber
yaparken nasıl destek oluyorsunuz?
Üniversite uzmanlar cenneti ,her
alanda soru sorabileceğiniz kimseler var.
Gelen taleplere göre, gazeteciyle onları
buluşturuyoruz ve bir kaynağı sadece
bir gazeteciyle paylaşıyoruz. Konunun
uzmanını arıyoruz, gazetenin dileğini
iletiyoruz, aracılığı yapıp geri çekiliyoruz.
Biz hiçbir ajansla, basın kurumuyla yarış
içinde değiliz. Yarış kendimizle. Güveni
muhafaza etmeye çalışıyoruz. Amacımız
daha iyi daha olgun haberler vermek…
Medyanın 4. kuvvet olduğunu düşünü-
yor musunuz?
Maalesef gücünü gittikçe yitirdiğini
düşünüyorum. Bunun çeşitli nedenleri
var. Balbay’ın“Medyanın Gücümü Güçle-
rin Medyası mı”diye bir sorgulaması var.
Eskiden medyanın gücü
vardı, şimdi güçlerin
medyası var.
İyi bir gazeteci nasıl
olmalı sizce?
Arka planı iyi olmalı,
derin bir kültüre sahip ol-
malı. Bir olayın geçmişini
bilmezsek iyi yorumlaya-
mayız. Kültür sanatla ilgili
bir birikim yoksa, sıradan
bir sergi açılışında bile
doğru şeyler aktarılamaz.
Öğrencilerimiz dolu. EÜ
İletişim Fakültesi’ne iyi
öğrenciler geliyor.
Ajans haberciliğinde ağdalı haber
yerine kuru haber vermek gerekir.
Fazla edebiyat yapmadan…Yorum
yok kesinlikle, yorumu alanında uzman
hocalarımıza yaptırıyoruz. Gazeteci
profesyoneldir, profesyonel gazeteci
yorum yapmaz. Bugün a gazetesinde
öbür gün c gazetesinde görev yapar.
Belli bir konuda uzmanlaşan gazeteciler
de olabilir ama uzmanlık söz konusu
değilse gazetecinin yorum yapma hakkı
yoktur. Kamu yararı için böyle olması
gerekir. Ayrıca ateşin ortasında kalmadık-
ça gazeteci olunmaz. Gazetecilik sadece
bilgi değil aynı zamanda yetenek işidir.
Haber kokusunu alamıyorsanız, çark sizi
atar dışarı.
Ege Ajans’ın yeni projeleri var mı?
2010 yılında medyaya 5 bin 373
haber geçtik ve geçilen haberler 15
bin sayfada yayın imkanı buldu. Önü-
müzdeki dönemlerde daha kapsamlı
bir ajans oluşturmak istiyoruz imkanlar
ölçeğinde. Ajanslarda nöbetçi muhabir
vardır, telsiz dinler, hastanelerde nöbetçi
muhabirler vardır. Biz de EÜTıp Fakültesi
Hastanesi’nde öğrencilerimize bunu
yaptırmak istiyoruz. Yani yaşayarak
öğrenmelerini istiyoruz. Üniversitemizin
daha önce işbirliği protokolü imzaladığı
Azerbaycan Bakü Slavyan Üniversitesi ve
Kırgızistan Manas Üniversitesi’yle haber
takası yapma hazırlığı içindeyiz. Rektör-
lüğümüz izin verdiği takdirde KKTC’nin
devlet ajansı olan TAK Ajans’la da aynı şe-
kilde haber takası yapma arzusundayız.
Siz çok seviyorsunuzmesleği değil mi?
Sevmesem yapamazdım. Ege Ajans’
tan önce bir ulusal gazetede yazı işlerin-
de görev yapıyordum. Tercüman’da 26 yıl
çalıştım. Oradan ’92de emekli olduktan
sonra burada resmi olarak başladım.
Fakültenin 42 yıllık geçmişinin 36 yılında
ben buradayım, öğrenci ve öğretim
görevlisi olarak. Gazetecilik yaptığım
dönemde de sözleşmeli olarak gelip
ders veriyordum. O zaman sabaha kadar
gazete akşama kadar ajans... Gazeteciliği
de çok seviyorum öğretmenliği de…
Gazetecilik kurallarına uygun yapılırsa
çok mukaddes bir iştir. Sorunu olan-
lar, çözümsüzler gazeteciye giderler.
Sorunlarını çözmesine yardım ettiğinizde
ilahlaşırsınız. Bu, sevgiyle karışık bir say-
gıdır. İnsanların tebessüm eden yüzünü
gördüğünüz zaman o sevgi sizi daha
fazla çalışmaya iter. Yorgunluklarınızı
atarsınız. Mal-mülk sahibi olayım diyor-
sanız gazeteciliğe bulaşmayın, çünkü bu
meslek çok fazla para getirmez. Karnınızı
doyurursunuz. Meslek hayatı boyunca
hep uçlarda yaşarsınız. Sabah cumhur-
başkanıyla röportaj yaparsınız akşam bir
dilenciyle görüşebilirsiniz. İnsanların ula-
şamadığı çok yere çok rahat ulaşırsınız.
Birtakım kişilerden randevu almak kolay
olur, kapılarını açarlar ama bu da haber
kaynağı ile güven ilişkinize bağlıdır.
Ege Ajans’ta bir gün nasıl geçiyor?
Burada küçük bir kadroyla çok
yüksek bir tempoda çalışıyoruz. Sabah
geliyoruz akşamdan hazırladığımız
haberleri kontrol ediyoruz, radyoya
geçilecek olanları. Gazetelere bakıyoruz,
önemli olaylara. Sonra 9 buçuğa kadar
haberlerin yayın kuruluşlarına ulaşması
gerekiyor. O saatten sonra doğan önemli
haber varsa, gazetelerin yöneticilerine
ulaşıyoruz. Öğrenciler günün haberlerine
gidiyor. Vaktimiz olduğu ölçüde sabah-
ları haber toplantısı yaparak gündemi
paylaşıyoruz. Öğrencilerin kendi yaratı-
cılıklarının ürünü olan haber önerilerini
değerlendiriyoruz uygun görürsek ona
gönderiyoruz. Mümkün olduğu kadar
acil haberler için burada birkaç arkadaşı-
mızı tutuyoruz. Haberden gelen yazıyor,
çıktı alıyor, bana gösteriyor, fotoğraflarını
yüklüyorlar, isimlendiriyorlar ve sonra
basına geçiliyor. Öğleden sonra olan
haberleri ya ambargolu gönderiyoruz
ya da ertesi gün sabah erkenden. Yani
sektörün işleyiş tarzına paralel şekilde
çalışmaya çalışıyoruz.
Aynı zamanda sosyal sorumluluk proje-
lerine öncü oluyorsunuz?
2002 yılında“Kazalar olmasın insan-
lar ölmesin”diye bir trafik kampanyası
başlattık. 2003 yılı başında da Başbakan
böyle bir projeyi ortaya attı. Biz o dönem
projemizi bitirmek üzereydik. Projeyle
İzmir’de yayaların karıştığı trafik kazala-
rında ölüm oranını yüzde 42-75 oranında
düşürdük. Öğrenciler afişler hazırladı,
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü
o afişleri dağıttı. Pankartlar, panolar,
sloganlar geliştirildi. Biz de içindeydik.
Bu sonucun da amaçla örtüştüğü bir
durum. Daha sonra organ bağışıyla ilgili
bir kampanya yaptık; tişörtler bastırdık,
broşürler dağıtıldı, televizyonlarda bil-
gilendirme toplantıları yaptık, toplumu
bilgilendirdik. O dönem sevilen dizilerde
muhakkak bizim öğrencilerimizden birisi
vardı, onlar da destek oldu, senaryoların-
da konuya yer verdiler. Hepsi de yardım
etti. İki kampanya için de konserler
düzenledik. İnsani olaylardı bunlar ve
öğrencilerimiz çok sahiplendi. Tüm
Türkiye’de yapılan organ bağışının yüzde
56’sı Ege Üniversitesi’ne yapıldı.
Hayvan barınaklarıyla ilgili bir kam-
panya yaptık, hayvanlar barınakta açtı.
Bir haftada 1200 kilo sadece kuru mama
toplandı. Düzenli olarak barınağa ekmek
götürecek sponsorlar bulundu. Üniver-
sitede artan yemekler oraya gönderil-
meye başlandı. Çok ilginçtir, yemekleri
götürdüğümüzde en başta yemediler,
önce yanımıza gelip kendilerini sevdirdi-
ler. Demek ki sevgi ihtiyacı daha fazlaydı.
Öğrencilerde bu duyarlılığı uyandırmak
önemli. Gazeteci duyarlı davranırsa, in-
sanların da duyarlı davranmasını sağlar.
Gazetecilikmesleğinin prestijinde bir
değişimolduğunu düşünüyor musu-
nuz?
2001’de 4 bin gazeteci işten çıkarıldı.
Ciddi bir prestij kaybı oldu ama eski
günlere dönülebilir. Daha önce gazete
delil olarak sunulabiliyordu artık itibar
edilmiyor. Gazeteleri eski prestijli yerine
buradan mezun olanlar getirecek. Toplu-
ma yararı olmayan haberleri elemek ya-
yın müdürünün elinde. Sektörde iletişim
fakültesi öğrencileri yaygınlaştıkça bu
sorunlar çözülecek. Basın İlan Kurumu da
bu konuda kolaylık sağladı; asgari kadro-
da iletişimmezunlarının ilan almak için
bekleme süresi 6 ay, diğerlerinin 1,5 yıl.
7
6
BAHAR 2011
1,2-3,4-5,6-7 10-11,12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,...88
Powered by FlippingBook