Page 24 - Kalem Dergi

C

M

Y

K saYFa 24

Ege Üniversitesi Kampusu

İletişim Fakültesi Kat: 1 Bornova/İZMİR

Elektronik posta:

egeajans@mail.ege.edu.tr

Tel: 0 (232) 311 39 00 - 311 15 60/3900 Fax: 0 (232) 388 67 58

Yayın türü: YEREL Yayın tarihi: 27 Ağustos 2013

Sahibi:

PROF. DR. CANDEĞER YILMAZ

Genel Yayın Yönetmeni:

PROF. DR. MÜGE ELDEN

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:

YARD. DOÇ. DR. OĞUZHAN KAVAKLI

Yazı İşleri Müdür Yardımcısı:

UZMAN LEVENT KONUŞ

Görsel Yönetmen:

UZMAN M. ŞEBNEM CANTÜRK

Yayın Kurulu Başkanı:

ARŞ. GÖR. PETEK DURGEÇ AYDOĞAN

Redaksiyon:

YUNUS ATMACA

l

Kalem Gazetesi, Ege Üniversitesi Matbaası’nda basılmıştır. Ege Üniversitesi Kampusu Bornova / İZMİR Tel: 0 (232) 339 05 69

Kuruluşu:

3 Ekim 1983

Katkıda bulunanlar:

Tahir NALDÖĞEN, Aslıhan

ÇUHACI ALÇİN, Cihan Yüksel ErDUrAN, Senem

KIzILCAN, Feruz ÇELİK, Necip ASLAN, Burak

COŞKUN, Hüseyin KÖKÇEE, M. Doğan ÇETİN, Yusuf

CİvAOĞLU, Abdullah YAŞA, Uğur GENÇ, Kaan KAYA,

Emran KAYGALAK, Enver ErEN, Hüseyin BÖYÜK

Sayfa Düzeni:

OZAN ÖNAL

I

lIsu

Baraj sahası altındaki

Başur Höyük’te kazı çalışmaları

yapan Ege Üniversitesi Kazı Ekibi,

Bronz Çağı’ndan kalma mezarlarda 5

bin yıllık oyun taşları ortaya çıkardı.

Siirt il merkezinin 20 kilometre ku-

zeybatısında yer alan 250 x 150 metre

boyutlarındaki höyükte sürdürülen

kazılar sırasında 49 küçük taş ve

heykelcik bulundu. Farklı şekillerdeki

olan ve yeşil, kırmızı, mavi, siyah ve

beyaz renklerdeki nesneler, şimdiye

kadar açığa çıkarılan en eski oyun seti

niteliğinde.

Kazı Başkanı ve Ege Üniversitesi

Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.

Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur, yaptığı

açıklamada, “Bazı taşlar

domuz, köpek ve piramit,

bazıları da mermi ve yu-

varlak şekillerde. Ayrıca

zar gibi beyaz deniz ka-

buğundan yapılmış, üs-

tünde siyah bir kaplama

bulunan 3 dairesel oyun

taşı bulduk” dedi.

Benzer parçaların Su-

riye’nin kuzeydoğusun-

daki Tell Brak ve

Irak’taki Jemdet Nasr

höyüklerinde de bulun-

duğunu söyleyen Yrd.

Doç. Dr. Sağlamtimur, “Oradaki

taşlar tek tek bulundu, bir sayma

metodunun parçası olduğu düşü-

nüldü. Ancak bizim taşlarımız hep

birlikte tek bir kümede ortaya çıktı.

Bu, eşsiz bir buluş. Bir satranç seti

gibi. Oyunun stratejisini çözmeye çalı-

şıyoruz. Taşların şekillerini ve sayıla-

rını dikkate aldığımızda, oyunun 4

rakamı üzerine kurulduğunu tahmin

ediyoruz” diye konuştu.

Taşlar, çok kötü durumda olan

tahta parça ve çubukların yanından

çıkarıldı. Yrd. Doç. Dr. Haluk Sağ-

lamtimur, bu buluntuların da oyu-

nun kuralları ve mantığı hakkında

ipucu verebileceğine inanıyor.

Siirt’teki keşif, masa üstü oyunla-

rının 5 bin yıl önce ‘Bereketli Hilal’

olarak bilinen Ortadoğu Bölge-

si’nden ve Mısır’dan yayıldığı dü-

şüncesini doğruluyor. Höyükte açığa

çıkarılan buluntuların MÖ 7 binli

yıllara kadar uzanan dönemlere ait ol-

duğu belirtiliyor.

Kazı ile ilgili haber Discovrey

Chanell News’ta da yer aldı.

e

ge

Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Ar-

keoloji Bölümü’nün Türkiye’nin çeşitli

yörelerinde yürüttüğü kazı çalışmala-

rında yeni buluntular ortaya çıkarılmaya

devam ediyor. Balıkesir Altınoluk’ta sürdürü-

len tarihi Antandros Antik Kenti ve çevresinin

araştırıldığı 13’ncü sezon kazılarında MÖ 4.

yüzyıla ait yeni ortaya çıkan yamaç evleri kazı-

larında bir Roma villası kalıntısının bulunması

yılın sürprizi olarak değerlendirildi.

Kazı Başkanı ve EÜ Edebiyat Fakültesi Ar-

keoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı

Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gürcan Polat, “Bu kadar

düz alanda beklemediğimiz Roma dönemine

ait bir villanın koridora açılan odalardan olu-

şan bir planı var. MÖ 4. yüzyıla ait olan surların

üzerine oturan villa, sur özelliğini bitirmiş ve

yerleşim alanlarına açılmış. Villanın üç meka-

nını tespit ettik. İki tanesi mozaik tabana sahip.

O kadar yüzeydeki, toprağın 10 ile 15 santi-

metre altından çıktı. Ne yazık ki tarlanın sürül-

mesi ile bazı mozaikler büyük tahrip görmüş.

Geometrik desenli, bir yılan ve 4 ayaklı bir hay-

vana ait arka kısım korunmuş mozaiklere ulaş-

tık. Tamamına ait çalışmalarımız sürüyor” dedi.

Dünyanın en eski oyun setini

Ege Üniversitesi Siirt’te buldu

Antandros’ta Roma villası

EÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü

Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı öğretim

üyelerinden Doç. Dr. Gürcan Polat

başkanlığında 25 kişilik bilim insanı ile 25

işçiden oluşan ekip, temmuz ayında

başladığı kazı çalışmalarını eylül ayına kadar

sürdürecek. Antandros Antik Kenti Kazı

Başkanı Doç. Dr. Gürcan Polat ve EÜ

Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik

Arkeoloji Anabilim Dalı doktora öğrencisi

Deniz Arkan’ın iki alanda yapılan

çalışmalarında bu sene Roma dönemine

ait bir villanın planına ilişkin çalışmaların

önem kazandığı açıklandı.

8 bin yıllıkAna

Tanrıça heykelinin

başı bulundu

Y

eşilova

Höyüğü kazıları sıra-

sında 8 bin yıllık bir ana tanrıça

heykelinin yaklaşık 4 santim

boyundaki başı bulundu.

Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Ba-

kanlığı ve Bornova Belediyesi desteği ile

gerçekleştirilen Yeşilova Höyüğü kazıları-

nın başkanlığını yürüten EÜ Edebiyat Fa-

kültesi ÖğretimÜyesi Yrd. Doç. Dr. Zafer

Derin, 2013 yılı çalışmaları sırasında çok

önemli buluntulara rastladıklarını belirtti

Batı Anadolu kültüründe kadın ve do-

ğurganlığın kutsal olduğuna dikkati çeken

Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin şöyle konuştu:

“O dönemde bölgede ana tanrıça tapı-

nımlarının yaygın olduğunu biliyorduk.

Ama yaklaşık 4 santim boyundaki heykel

başına Türkiye’de ilk kez rastlıyoruz. Bu

küçük parça MÖ 6 binli yıllarda son derece

güzel ve narin işlenmiş. Tanrıça heykelini

evlerinin bir bölümüne koyarak daha sağ-

lıklı ve uzun yaşayan çocuklar için istekte

bulunuyorlardı. Anadolu aslında ana tan-

rıça kültürünün merkezi konumunda.

Antik dönemde doğurganlık çok önemli.

Kadın ne kadar çok doğurursa işgücü artı-

yor ve üretim yükseliyordu. Doğurganlık

dinsel anlamda kadını kutsallaştırıyordu.”

Anadolu adının da bu görüşe göre ana

tanrıça kutsallığından geldiğini aktaran

Yrd. Doç. Dr. Derin, bölgede elde ettikleri

sanat eseri niteliğinde işlenmiş çanak

çömleklerin üstünde de aynı tasvirlere

rastladıklarını dile getirdi.

AYAKKABI ŞEKLİNDE MÜHÜR

Kazılarda rastalanan diğer bir önemli bu-

luntunun da ayakkabı şeklindeki mühür ol-

duğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Derin, “O

dönemde insanlar imza atmaları gerekti-

ğinde mührü kullanıyordu. Mührünü kişi-

selleştirmek istediği kil ya da toprağa

bastırıyor” dedi. 2005 yılında kazı çalışma-

larına başlanan Yeşilova Höyüğü’nün dün-

yada büyük yankı uyandırdığına işaret

eden Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin, özellikle kazı

döneminde Avrupa ve Amerika’dan bilim

insanlarını ağırladıklarını ifade etti.