Kalem Gazetesi 165. Sayı - page 15

İLETİŞİM
C
M
Y
k SAYFA 15
F
F
uAt
Uzkınay’ın 1914’te beyaz
perdeye aktardığı “Ayastefa-
nos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı’’
adlı belgesel film ile serüvenine başla-
yan Türk Sineması 100 yaşında. Geçmiş-
ten günümüze Türk toplumunu perdeye
yansıtan Türk Sinemasının yetiştirdiği
usta yönetmen, oyuncu ve emekçiler te-
bessüm ve saygıyla anılıyor.
Ömer Lütfi Akad, Metin Erksan,
Kartal Tibet, Yavuz Turgul, Ertem Eğil-
mez gibi birçok usta yönetmeni ağırla-
yan Türk sineması Münir Özkul, Adile
Naşit, Yılmaz Güney, Ayhan Işık, Sadri
Alışık, Şener Şen, Türkan Şoray, Kemal
Sunal gibi birçok usta oyuncuyu da izle-
yiciyle buluşturdu.
Geçen bir asır içerisinde “ Hababam
Sınıfı” ile güldüğümüz, “Buruk Acı” ile
ağladığımız, “ Sezercik” ile çocukluğu-
muza döndüğümüz, “ Bizim Aile” ile
duygulandığımız, “Selvi Boylum Al Yaz-
malım” ile aşık olduğumuz, “Turist
Ömer” ile eğlendiğimiz, yazlık sinemala-
rın o ılık esintisiyle bize keyifli anlar ya-
şatan Türk sineması tüm samimiyeti ve
içtenliğiyle toplumun aynası oldu.
Türk sinemasının bu yolculuğunu Ege
Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo
Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Dilek Takımcı ile değer-
lendirdik:
- Geçmişten günümüze Türk sine-
masını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Türk sineması zorlu bir yolculuğun
ardından bugünlere geldi. İlk yıllarda si-
nemanın yükünü tiyatrocular üstlen-
mişti. Tiyatro oyunları beyaz perdeye
uyarlanmış ve izleyiciyle buluşmuştu.
Sonraki yıllarda Ömer Lütfi Akad ve
Metin Erksan gibi usta yönetmenlerle
Türk sineması 1950’lerde hızla değer
kazanmaya başladı. Ardından Yılmaz
Güney’in yönetmenlik koltuğuna otur-
masıyla birlikte sanat dilini oluşturmaya
başlayan Türk sineması, “İtalyan Yeni
Gerçekçilik’’ akımından beslenerek ger-
çeklik olgusunu perdeye yansıtmaya
başladı. Tüm bu süreçte devlet desteğin-
den mahrum bırakılan Türk sineması,
usta yönetmen, oyuncu ve sinema
emekçilerinin kişisel çabalarıyla bugün-
lere gelmiştir.
- Türk sinemasının sorunları
nelerdir?
- En büyük sorun devlet desteği ve gü-
vencesinin olmamasıdır. Sendikal hakla-
rın olmayışından kaynaklanan sorunlar
birçok kez kamuoyuna yansımasına rağ-
men, devletin bu konuda adım atmayıp
yasal düzenlemelerin yapılmaması,
Türk sinemasının gelişiminin önündeki
en büyük engellerdendir. Bir diğer
sorun ise ülkemizdeki sinema salonları-
nın Amerikan sermayesinin tekelinde
olmasıdır. Yani yerli film gösterimlerine
kota uygulanması sonucu Türk filmleri-
nin izleyiciyle buluşması kısıtlanmakta-
dır. Günümüzde sinema salonlarının
daha çok alışveriş merkezlerinde bu-
lunması, bu tekelleşmeyi günden güne
daha ileri boyutlara taşımaktadır.
Bütün bunların yanı sıra Türk sinema
sektöründe stüdyo ve platoların yeterli
sayıda olmaması sebebiyle filmler ger-
çek mekânlarda çekilmek zorunda. Tabi
bu durum yapımcıya ekstradan maliyet
ve iş gücü külfetini doğurmaktadır.
- Peki günümüz Türk sinemasını
başarılı buluyor musunuz?
- Tabi başarılı yapımlar yok değil. Hele
ki bu koşullara rağmen. Uluslararası fes-
tivallerde Nuri Bilge Ceylan gibi, Zeki
Demirkubuz gibi yönetmenlerimiz ol-
dukça başarılı projelerle ödüllendirildi.
Yine gişede oldukça iyi işler çıkartan ya-
pımlar da mevcut. Ancak henüz Oscar
seviyesinde filmimizin olmaması üzücü
bir durum.
Barış KorBa / M. Hasan Tanrıöğen
hayatın kaynağı için tasarladılar
E
E
gE
Üniversitesi İletişim Fakültesi
öğrencileri ve öğretim elemanları
bir araya gelerek Van depremzede-
leri için yardım kampanyası düzenledi.
Bir hafta süren ve Atlas Jet’in sponsor
olduğu yardım kampanyasında toplam 20
koli eşya toplandı. Ayakkabı, battaniye,
mont, kazak gibi giyim kıyafetlerinin yanı
sıra; 200 paket makarna, 50 paket bulgur,
50 paket çorba gibi gıda ürünleri de gelen
yardımlar arasındaydı.
Van’daki soğuk kış şartları nedeniyle, fa-
külte öğrencileri ve öğretim üyeleri tarafın-
dan 22 tane elektrikli soba da yardım
kampanyasına eklendi.
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin
topladığı yardım eşyaları Van’daki Alkanat
Konteyner Kenti’ne gönderildi. Van Havaa-
lanı’nda yardımları teslim alan Alkanat
Konteyner Kent Sorumlusu Orhan Gün,
gelen yardımları ihtiyaç sahibi kişilere da-
ğıttıklarını söyledi.
Tolga DağDelen
E
gE
Orman Vakfı ve EÜ İle-
tişim Fakültesi Reklamcılık
Bölümü ortaklığında dü-
zenlenen “Hayatın Kaynağı: Ağaç”
Afiş Tasarımı, Reklam Filmi ve Et-
kinlik Tasarımı Yarışması’nın ödül-
leri Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda
yapılan törenle sahiplerini buldu.
Ege Orman Vakfı Genel Müdürü
Metin Gençol’un sunumuyla gerçek-
leştirilen törende Ege Üniversitesi
İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Müge Elden de konuşma yaptı.
Konuşmasında sosyal sorumluluk
projelerinin önemine değinen Prof.
Dr. Elden, Ege Orman Vakfı ile bir-
likte daha birçok sosyal sorumluluk
projesine imza atacaklarını dile ge-
tirdi. Reklam ve reklamcılık hak-
kında da konuşan Prof. Dr. Elden,
reklamcılığın kendisinde özel bir ye-
rinin olduğunu ifade etti.
Yarışma jüri üyelerinin verdiği
kararla afiş dalında 1’inci Semih
Topuz, 2’inci Mehmet Özkızıl Viralı,
3’üncü Selin Türkkol oldu. Etkinlik
dalında; 1’inci Akif Ulutaş, 2’inci
Semih Topuz, 3’üncü Ozan Şenel
oldu. Reklam filmi dalında ise kate-
goriye uygun film bulunmadığı için
ödüllendirme yapılmadı.
“Hayatın Kaynağı: Ağaç” tema-
sıyla düzenlenen yarışmada; çevre
konusunda toplumu bilinçlendir-
mek, ağaçlandırma yapmak, orman-
ları korumak ve sürdürülebilirliğini
sağlamak amacıyla faaliyetlerini
sürdüren Ege Orman Vakfı adına,
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi
öğrencilerinin ağacın ve ormanın
önemini vurgulayan çalışmalar
üretmesi teşvik edildi.
İletişim Fakültesi’nden
van’a örnek yardım
TÜRK SİNEMASI 100 YAŞINDA
Prof. Dr.
Dilek
Takımcı
A
A
tAtürkçü
Düşünce Dernegi
(ADD) Bornova Şubesi’nin konuğu
olan Ege Üniversitesi İletişim Fa-
kültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz-
han Kavaklı, medyanın toplum açısından,
kamuoyunu temsille büyük bir etkiye
sahip olduğunu belirtti. Ülke çapında ka-
muoyu oluşturma görevinin yaygın basın
tarafından yürütülürken, yerel sorunlarda
çözümün yerel basın tarafından gerçekleş-
tirilmesinin beklendiğini belirten Yrd. Doç.
Dr. Kavaklı, “İzmir’de halkın nabzını yerel
basın ve yerel ekler tutuyor” dedi. ADD
Bornova Şubesi Başkanı Doğan Aygen, top-
lumun yönlendirilmesinde medyanın rolü-
nün büyük olduğunu belirtti.
Ege Üniversitesi Konukevi’nde yapılan
toplantıda medyaya ilişkin soruları cevap-
landıran Yrd. Doç. Dr. Kavaklı, “Basın
Yayın Enformasyon İl Müdürlüğü verile-
rine göre İzmir ilinde basın kartı sahibi
911 gazeteci, 90 gazete, 50 dergi, 29
radyo ve 6 televizyonda görev yapıyor.
Ancak belirtilen basın kartlı gazetecilerin
üçte birinden fazla basın kartı olmayan
gazeteci var. Çalışanların bir kısmının iş
güvenliği sorunu var” diye konuştu.
TİRAJ SORUNU
Gazetelerin tiraj sorunundan da bahse-
den Yrd. Doç. Dr. Kavaklı, seçim sırasında
bir köpük tiraj artışı olduğunu, seçim son-
rası tekrar düşüş trendine girildiğini söy-
leyerek, toplumunda gazetesine sahip
çıkmasını istedi: “Her gün verilecek 50
kuruş, 100 kuruşla basın özgürlüğüne ya-
tırım yapmış olacaksınız. Özgür basın ül-
kenin geleceğinin de teminatıdır.”
Ka em
15
MART / NİSAN
2014
“İzmİr’de halkın nabzını yerel
basın ve yerel ekler tutuyor”
1...,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14 16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,...36
Powered by FlippingBook