Kalem Gazetesi 166. Sayı - page 22

HAYATIN İÇİNDEN
C
M
Y
K SAYFA 22
G
G
öztepe’NiN
dar sokakları…
Yüksek apartmanların arasında,
birden karşınıza hüzünlü, eskinin
ihtişamını sezdiren ahşap evler çıkıyor. Her
şeye rağmen, bunca yıl ayakta kalmayı ba-
şaran, meşe ve dış budak ağaçları arasında
sessizliklerini koruyan son birkaç evden
biri dikkatimizi çekiyor. Dökülen sıvaları,
kırılan pencereleri ve yanan balkonuyla
körfezi izleyen bu eski köşk, geçmişin özle-
mini çeken yaşlı bir adam gibi… Tarihi fısıl-
damaya başlıyor kulaklarımıza.
Her gün yüzlerce kişinin yanından ge-
çerken dönüp bakmadığı bu köşkün, bir
zamanlar Türkiye’nin önemli gazeteci ve iş
adamlarını ağırladığını öğreniyoruz. Girişe
asılmış boş bir çerçeve, salonda yerde
duran iki şamdan belki de o günlerden ge-
riye kalan son hatıralar. 84 yıldır nasıl
ayakta kaldığının ve neler yaşadığının hi-
kayesini anlatmaya başlayınca, bahçede
yürüyüş yapan sahibi Gazeteci Hamdi
Bekir Bey ve eşi Mehlika Hanım’ın görün-
tüsü canlanıyor gözlerimizde. Böylece ta-
rihi köşkün hikayesini dinlemeye de
başlamış oluyoruz.
AtAtürK’ün diKKAtini çeKen mimAr
1925 yılında Mimar Seyfi Arkan’ın
İzmir’e gelmesiyle başlar köşkün hikâyesi.
O günlerde, Florya Deniz Köşkü’nün yapı-
mını yeni tamamlamış olan Arıkan, Gaze-
teci Hamdi Bekir Bey’in daveti üzerine
İzmir’e gelir; yeni evlenmiş olduğu Meh-
lika Hanım’la birlikte yaşayacakları bir
köşk yaptırmak istemektedir. Arıkan, bu
teklifi kabul ederek 5 yıllık bir çalışmayla
köşkün yapımını 1930 yılında tamamlar. O
yıllarda sahiplerinin adıyla anılması gele-
neği bozulmaz ve köşkün adı Hamdi Bey
Köşkü olur. İhtişamıyla göz dolduran köşk
sahilden bakıldığında, Esenyurt tepesinde
bir inci gibi parlamaktadır. Bekir Bey Ailesi
köşke yerleştikleri tarihten itibaren Esen-
yurt’da az sayıda bulunan müstakil evlerin
sayısı da zamanla artar.
Daha sonra Çankaya Hariciye Köşkü Mi-
marlığı Yarışması’nda birinci olan Arkan,
dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal
Atatürk’ün de dikkatini çekecek ve onun
desteğiyle yaptığı Genel Sekreterlik, Yaver-
lik ve Başbakanlık Köşkleri sayesinde Ata-
türk’ün mimarı olarak anılacaktı.
izmir BAsını ve KöşK
Hamdi Bekir Bey ailesi köşke yerleştikle-
rinde İzmir’de Hizmet gazetesi yeni çık-
maya yeni başlamıştı. Fakat Latin
alfabesinin kabulüyle gazetecilik mesleği
zorlu bir geçiş dönemine girmiş; harflerin
değişimi baskı tekniklerinin değişimini de
beraberinde getirmişti. Gazetenin yeni
açılmış olması ve baskı makinelerinin pa-
halı oluşu mali açıdan Bekir Bey ailesini
olumsuz etkiliyordu. Köşk o dönemler Hiz-
met gazetesinin problemlerini düzeltmek
adına birçok tartışmalara da tanık oldu.
Hamdi Bekir Bey’in uğraşları Hizmet ga-
zetesini mali açıdan düze çıkarsa da, tiraj
olarak Yeni Asır gazetesinin çok gerisin-
deydi. Bekir Bey ilk olarak Hizmet gazete-
sine rotatif baskı makinesi aldı ve kalifiye
eleman sıkıntısını ortadan kaldırdı. Böy-
lece gazetenin baskı problemini çözmüş
oldu. Bu problemler, bir yanıyla köşkün hi-
kayesinde de belirleyici oluyordu. Köşk,
aynı zamanda bir aileye ev
sahipliği yapmanın ötesinde,
Türk Basın Tarihi’nin önemli
tartışmalarına, sorunlarına
da tanıklık etmekteydi.
Hizmet gazetesi, İzmir’de
ilk rotatif baskı makinesi kul-
lanan gazete idi. Bekir Bey
bu hamleyle Yeni Asır gaze-
tesiyle arasındaki tiraj far-
kını kapattı. Mali açıdan da
yukarı doğu bir ivme kaza-
nılmıştı. Gazete, 1935’ten
sonraki ilk 5 yılda Yeni Asır
gazetesinin en önemli rakip-
lerinden biri haline geldi.
Yakalanan başarı köşkte
gerçekleştirilen baloları, da-
vetleri ve yemekleri beraberinde getirdi.
Mehlika Hanım Türkiye’nin pek çok cemi-
yetinin önde gelen isimlerinin davetli ol-
duğu balolar düzenledi. Köşkün çatısından
bahçedeki ağaçlara bir çok renkli tül çeki-
lir, havuzun üzeri türlü çiçeklerle kapla-
nırdı. Tüm Esenyurt bir şölen havası içinde
köşke gelen ünlü isimleri görmeye gelirdi.
1950’li yıllara gelindiğindeyse Hamdi
Bekir Bey Köşkü, farklı bir amaca hizmet
etmeye başladı. Bekir Bey Hizmet gazetesi-
nin baskı ve dağıtım işlerini de köşkten yü-
rütmek istiyordu. Yeni Asır gazetesiyle
aralarında geçen rekabet başa baş devam
etse de, bu karar Hizmet gazetesi açısın-
dan başarılı bir hamle olabilirdi. O dönem
gazeteler dağıtım noktası olarak belirli bir
merkezi kullanmıyorlardı. Dağıtımmerke-
zinin sürekli değişmesi, gazeteler için
maddi bir külfet ve risk oluşturuyordu.
Bekir Bey’in bu hamlesi kısa zamanda
olumsuz sonuç vermeye başladı ve Hizmet
gazetesini bu rekabette öne geçirdi. Kısa
süre sonra Hamdi Bekir Bey Köşkü İz-
mir’de gazete basım ve dağıtım baş bayii
olma özelliğini kazandı.
Baskı ve dağıtımı tek elden gerçekleşti-
ren Bekir Bey, gazetesinin istikrarını koru-
mayı başardı. Köşk en ihtişamlı yıllarını bu
dönemde yaşadı. Birçok yerel gazetenin
baskı ve dağıtımmerkeziydi de artık. Gece
gündüz canlılığını ve hareketliliğini yitir-
meyerek, 18 yıl daha binlerce haberi halka
ulaştırmaya vesile oldu.
Adı sessiz KöşK ArtıK
1969 yılına gelindiğinde hem İzmir hem
de Türkiye basınına 50 yıl boyunca hizmet
vermiş olan Hamdi Bekir Bey vefat etti.
Köşkün odalarını sessizlik kaplamış, bah-
çeye hüzün çökmüştü. Tüm Göztepe’ye
hüzün çökmüştü aslında. Mehlika Hanım
Eşinin vefatından sonra köşkün gazete
basım ve dağıtımmerkezi olarak kullanıl-
masını istemedi. Çocukları yoktu ve ken-
dine kalan Hizmet gazetesini de devretti.
Köşk, Mehlika Hanımla birlikte yas tut-
maya başladı. Bekir Bey ailesine yardım
eden hizmetliler işten çıkarıldı. Tek başına
yaşamaya başlayan Mehlika Hanım zama-
nının çoğunu köşkle ilgilenerek geçirmeye
başladı. Hizmet gazetesi 5 yıl gibi bir süre
içerisinde düşüşe geçti ve kapatıldı. Artık
köşkten eskisi gibi şölen sesleri yükselmi-
yordu; renkli davetlerin, eğlencelerin ad-
resi olmaktan çok uzaktı. Mehlika Hanım
Hamdi Bekir Bey’in ölümünden 5 yıl sonra
rahatsızlandı; bir yıl hastanede tedavi gör-
dükten sonra köşke dönemeden vefat etti.
Esenyurt sakinleri bu olanların ardından
sessiz köşk demeye başladılar Hamdi
Bekir Bey Köşküne.
Sahipleri ölünce ilk defa kilit vurulu-
yordu kapısına. Artık ne odalarda ne de
bahçede bir adım sesi duyuluyordu. Hamdi
Bey’in balkondaki sandalyesi, Mehlika Ha-
nım’ın salondaki portresi sahipsiz ve za-
mana terk edilmişti. Köşk için artık sonu
gelmeyen bir bekleyiş başladı. Mehlika Ha-
nım’ın kız kardeşine bıraktığı köşk, bir
süre sonra sahip değiştirerek geçmişteki
ihtişamlı günlerinden bir adım daha uzak-
laşmış oldu. Yeni sahipleri köşkü yerleş-
mek için değil, yatırım olarak almışlardı.
Bu nedenle alındığı 1974 yılından günü-
müze kadar satılık etiketi üzerinden hiç
çıkmadı. Köşk zaman geçtikçe umudunu
yitirdi. Artık önemli misafirleri konuk et-
miyor, odalarını çınlatan kahkahaları duya-
mıyordu. Yıllar geçtikçe daha da derinleşti
sessizliği, ta ki evsiz bir grubun kendini
mesken tutmasına kadar.
1996 yılında bir acı hissetti Sessiz Köşk;
etrafını saran kalabalığın bakışları ara-
sında çaresizce yanıyordu. Kendini mesken
tutan evsizlerin çıkardığı bir yangındı bu.
Onca mutlu an ve anı yok oluyordu artık.
İtfaiyenin gelmesiyle köşkün bir bölümü
yanmaktan kurtarılsa da, hasar çok bü-
yüktü. O tarihten itibaren, köşk ne tamam-
lanıp bitirilebildi ne de yeni bir alıcı
bulabildi. Hizmet gazetesi döneminde en
görkemli günlerini yaşayan köşk, hayatımı-
zın onca gürültüsü içinde, hâlâ sessizliğini
korumayı sürdürüyor ve tarihsel önemini
hatırlayacak birilerinin sesini duymasını
bekliyor.
Hizmet gazetesi döneminde en gör-
kemli günlerini yaşayan köşk, hayatımı-
zın onca gürültüsü içinde, hâlâ
sessizliğini korumayı sürdürüyor ve ta-
rihsel önemini hatırlayacak birilerinin
sesini duymasını bekliyor. Esenyurt sa-
kinleriyse, bir dönem önemli isimlere
ev sahipliği yapmış köşkün bugünkü
durumundan oldukça rahatsız. Köşkün,
İzmir’in birinci sınıf tarihi yapılarından
biri olduğunu ancak hak ettiği değere
kavuşamadığını belirten Zafer Kaba-
dayı: “50 yılı aşkın süredir burada yaşı-
yorum, ilk geldiğimde buradaki
apartmanların hiçbiri yoktu. Sahil yo-
lundan Göztepe’ye girdiğimiz zaman,
tepede inci gibi parlardı bu
köşk. Şimdi etrafını çevrele-
yen apartmanlardan hiçbir
şey görünmüyor. Hamdi Bekir
Bey’in eşi de vefat ettikten
sonra resmen kaderine terk
edildi” diyor. Semt sakinleri-
nin 5 yıl önce köşkü Türkiye
Anıtlar Kurulu’na kaydettirmek için
büyük uğraş verdiklerini de hatırlatan
Kabadayı, “Buradan her geçişimde o
eski zamanlardaki halini hatırlıyorum.
Benim gibi bir çok kişi, köşkün o ihti-
şamlı günlerinden bugünkü harabe ha-
line dönmesine çok üzülüyor.
Yangından sonra pek çok kişi sorumlu-
ları mahkemeye verdi. Be-
nimse dava sürecim 15 yıldır
sürüyor” diyerek tepkisini
dile getiriyor.
Köşkün bugünkü sahibi
olan holdingin yetkilileri ise
binanın kaderine terk edil-
mediğini ve eski ihtişamına
geri dönebilmesi için gerekli çalışmala-
rın en kısa zamanda başlatılacağını söy-
lüyorlar. Yakın zamanda kat karşılığı bir
restorasyon firmasıyla anlaştıklarını
açıklayan holding yetkilileri, köşkün ta-
rihi dokusunu bozmadan gerçekleştiri-
lecek olan bakım onarım takvimi içinse
2014 yazını işaret ediyorlar.
Murat BAŞARAN
SeSSiz köşk
Ka em
22
MAYIS / HAZİRAN
2014
Restorasyon
ekibi keş
if
yaparken.
Hak ettiği değer verilmiyor!..
1...,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21 23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,...40
Powered by FlippingBook