Ka em
SAĞLIK
8
TEMMUZ / AĞUSTOS
2013
C
M
Y
K SAYFA 8
EgE ÜnivErsitEsi Ekibi
Dünyanın en
iyi araştırma
ödülünü kazandı
E
gE
Üniversitesi Tıp Fakültesi 6-9
Haziran tarihlerinde İtalya’nın Mi-
lano şehrinde düzenlenen 4.
Dünya Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bo-
zukluğu Kongresi’nden iki ödülle döndü.
86 ülkeden 2015 araştırmacının 463
araştırmayla katıldığı kongrede Ege Üni-
versitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi-
Radyoloji ve Tıbbi Biyoloji Anabilim
Dalları tarafından gerçekleştirilen “Dik-
kat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Alt
Tiplerinin Genetik, Nöropsikolojik ve
Çoklu Beyin Görüntüleme Yöntemleriyle
Değerlendirilmesi” çalışması, en iyi araş-
tırma ödülünü aldı.
Prof. Dr. Eyüp Sabri Ercan’ın başkanlı-
ğında gerçekleştirilen ve dünyada yön-
tem ve özellikleri açısından ilk olma
özelliği taşıyan çalışmada, Çocuk Psiki-
yatrisi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ca-
hide Aydın, Dr. Ali Bacanlı, Dr. Serkan
Süren ve Dr. Utku Yazıcı; Radyoloji Ana-
bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Cem Çallı; Tıbbi
Biyoloji Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr.
Buket Kosova ve Duygu Aygüneş yer aldı.
Ege Üniversitesi’ne 2 ödül birden geti-
ren ekibi makamında kabul ederek kutla-
yan Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz,
2010 yılında hizmete sunulan 3 Tesla MR
cihazının hastalara tetkik hizmeti dışında
böyle bir akademik çalışmada kullanıla-
rak sonucun ödüle dönüşmesinden son
derece mutlu olduğunu belirtti.
“Birikimi harekete geçirmek” sloga-
nıyla bilim insanlarının özverili çalışma-
larının değerlendirilmesi için çalıştık-
larını belirten Rektör Prof. Dr. Yılmaz,
“Üst yöneticinin öncelikle alt yapıyı ve
çalışma ortamını hazırlaması felsefesiyle
tüm çalışmalarda arkadaşlarımızın
yanında olduk ve olmaya da devam ede-
ceğiz” dedi. Alınan ödüllerin, ödül sahip-
lerine yeni sorumluluklar da yüklediğini
ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, “Seneye kuru-
mumuza yeni ödüller getirmenizi bekli-
yorum” diye konuştu.
Törene Rektör Yardımcıları Prof. Dr.
Atilla Silkü, Prof. Dr. Yeşim Kirazlı ve Prof.
Dr. Semih Ötleş’te katıldı.
3 FARKLI MR GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMİ
Araştırmada Dikkat Eksikliği Hiperak-
tivite Bozukluğu olan 201 çocukla 100
normal çocuk genetik, nöropsikolojik
test performansları ve beyin görüntü-
leme bakımından karşılaştırıldı. Tüm
dünyada daha geçen ay kullanıma giren
DSM-V tanı sistemi kullanılan bu çalış-
mada, 3 farklı MR görüntüleme yöntemi
bir arada kullanıldı. Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı’nda 3
Tesla MR kullanılan çalışmada, Fonksiyo-
nel MR kullanılarak beynin gri cevher ak-
tivitesi, DTI ile beyaz cevher bağlantıları
ve ASL kullanılarak beynin kanlanması
ölçüldü. Tüm olguların genetik inceleme-
leri Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı’nda ger-
çekleştirildi. Bu araştırma birçok
özellikleri bakımından dünyada yapılan
ilk araştırma özelliğini taşıyor.
İlk kez nöropsikolojik, genetik ve beyin
MR bulguları aynı anda kullanılarak dik-
kat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
olan çocuklar incelendi. Tüm dünyada
geçen ay kullanıma giren DSM-V tanı sis-
temi kullanılarak sadece dikkat eksikliği
olup hiç hiperaktivitesi olmayan olgu-
larla diğer dikkat eksikliği hiperaktivite
bozukluğu olan çocukların karşılaştırıl-
ması açısından da ilk çalışma.
Bu çalışmanın sonuçları sadece dikkat
eksikliği olup hiç hiperaktivitesi olmayan
çocukların diğer dikkat eksikliği hiperak-
tivite bozukluğu olan çocuklara oranla
daha yavaş olduklarını ve tepki verme sü-
relerinin daha uzun, DRD4 denen dikkat
eksikliği hiperaktivite bozukluğundaki en
önemli genin bu çocuklarda daha farklı
özellik gösterdiği, dikkat gerektiren işleri
yaparken beyinlerinin arka bölümünün
(oksipital lob); yani görme merkezinin
daha fazla aktive olduğunu ortaya koydu.
En iyi araştırma turuna kalan araştır-
mada ayrıca, 123 otistik ve hiperaktivi-
tesi olan çocuğun, dikkat eksikliği
hiperaktivite bozukluğu tedavisinde en
sık kullanılan ilaç olan Metilfenidat (Rita-
lin) tedavisine neden olumsuz yanıt ver-
diğinin genetik kökenleri araştırıldı.
ÖNEMLİ İPUÇLARI SAĞLANDI
Çocuk Psikiyatrisi’nden Prof. Dr. Eyüp
Sabri Ercan ve Ülkü Akyol Ardıç ile Tıbbi
Biyoloji Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr.
Buket Kosova ve Duygu Aygüneş tarafın-
dan gerçekleştirilen ve alanında ilk olan
bu araştırma otizmin şiddeti artıkça Me-
tilfenidat tedavisine yanıtın azaldığını ve
daha fazla yan etkiye yol açtığını ortaya
koydu. Sonuçlar otistik çocuklarda aşırı
hareketlilik tedavisi için ilaç kullanımı
konusunda yol gösterici olmakla kalma-
yıp, ileride otizmin meydana gelme ne-
denlerinin bulunması için çok önemli
ipuçları sağladı.
Bu araştırmalar nedeniyle Prof. Dr.
Eyüp Sabri Ercan, Amerikan Sağlık Ensti-
tüsü Psikiyatri Bölümü’ne (NIMH) araş-
tırmacı olarak davet edildi.
Başarılı araştırmacılara Rektör Prof.
Dr. Candeğer Yılmaz tarafından da teşek-
kür belgeleri verildi.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Alt
Tiplerinin Genetik, Nöropsikolojik ve Çoklu
Beyin Görüntüleme Yöntemleriyle Değer-
lendirilmesi konusunda Prof. Dr. Eyüp
Sabri Ercan, Dr. Ali Bacanlı, Dr. Serkan
Süren, Dr. Utku Yazıcı, Prof. Dr. Cem Çallı;
Doç. Dr. Buket Kosova, Duygu Aygüneş ve
Prof. Dr. Cahide Aydın tarafından yapıldı.
En İyİ araştırma Ödülü:
Otizmde Metilfenidata Ye-
tersiz Yanıt: CES 1 Enzim
sizteminin rolü var mı? ko-
nusunda çalışmaları, Prof.
Dr. Eyüp Sabri Ercan,
Ülkü Akyol Ardıç, Doç. Dr.
Buket Kosova ve Duygu
Aygüneş yürüttü.
En İyİ PostEr turuna
Katılan Çalışma:
E
Ü
Tıp Fakültesi Hematoloji
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Fahri Şahin’in öncülü-
ğünde açılan Ege Yetişkin Hemofili
Hasta Okulu derslerine devam edi-
yor. Belli aralıklarla hastalar ile top-
landıklarını belirten Doç. Dr. Şahin,
hemofili hastalarının yaşadıkları so-
runların aşılmasına yardımcı olmak
ve hastaların yaşam kalitesini iyileş-
tirmek amacıyla farklı konularda
eğitimler verildiğini söyledi.
Doç. Dr. Şahin, "Hemofili kanda
pıhtılaşmayı sağlayan faktörün ek-
sikliğinden kaynaklanan kalıtsal bir
hastalıktır. Hastaların durup durur-
ken eklemlerinde kanama olur.
Eksik faktör yerine konulmadan da
kanama durmaz. Hastalarımıza bu-
güne kadar egzersiz, psikoloji,
damar içi ilaç uygulama, hukuki hak-
lar gibi çeşitli konularda eğitimler
verdik. Bu kez de ağız ve diş sağlığı
açısından hastalarımızı bilgilendir-
mek istedik. Bu hastalar için ağız ve
diş sağılığı hemofili olmayan birey-
lerden daha da önemli. Çünkü bu
hastalarda yapılacak olan cerrahi
müdahaleler özel önlemler alınma-
sını gerektiriyor. Yine kanama hasta-
lıkları açısından deneyimli bir ekibe
ihtiyaç duyulmaktadır. Girişimler ön-
cesi eksik olan faktörün yerine kon-
ması gerekmektedir. Bu durum
beraberinde sağlık sistemine ek ma-
liyet de getirmektedir. Bu yüzden ko-
ruyucu sağlık hizmetleri kapsamında
hemofili hastalarının ağız ve diş sağ-
lığı da ön planlarda yer almalıdır”
diye konuştu.
KANAMA ÖNLEYİCİ
İLAÇLAR KULLANILIYOR
EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Ağız
Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Da-
lı’ndan Dr. Ayhan Tetik, hemofili
hastalarının önce doktorlarından
onay aldığını daha sonra diş tedavi-
lerinde girişimsel yani cerrahi bir
işlem yapıldığını söyledi. Dr. Tetik,
“Hemofili hastaları kanama kor-
kusu nedeniyle ağız ve diş bakımla-
rını çok fazla ihmal ediyor. Aslında
sağlıklı bir bireyden daha fazla diş-
lerine özen göstermeleri gerekiyor.
Hemofili hastaları için diş fırça-
lama, diş ipi yapma ve 6 ayda bir
uzman diş hekimine muayene olma
hayati önem taşıyor” dedi.
Ağır hemofili hastalarının cerrahi
bir diş tedavisinden önce muhak-
kak hematologun uygun gördüğü
faktörü uygun dozda ve sürede al-
dıktan sonra girişimin yapıldığını
söyleyen Dr. Ayhan Tetik sözlerine
şöyle devam etti:
“Hemofili hastaları kanama ola-
cak korkusu nedeniyle ağız ve diş
bakımlarına dikkat etmiyor. Türki-
ye’de maalesef kronik hastalıkları
olan kişiler ağız bakımlarını yapmı-
yor. Bu durum sıkıntı yaşadıkla-
rında muayene geldiklerinde ekstra
işlem yapılmasına neden oluyor, as-
lında kendilerine daha fazla sorun
açıyorlar. Bunun dışında bu özel
hastalar uzman hekime de ulaş-
mada sıkıntı yaşıyor. Her diş hekimi
kanama nedeniyle hastayı tedavi
edemiyor. Bu hastaların daha çok
hastane ortamlarında işlemlerini
yaptırmalarında fayda var.”
Hemofili hastalarına ağız ve diş sağlığı eğitimi
Dr. Ayhan Tetik
Doç. Dr. Fahri Şahin
EÜ Rektörü Prof. Dr. Candeğer
Yılmaz, “Üniversitemizin önemli
hedeflerinden birisi bilimi en nite-
likli olarak halkın hizmetine sun-
maktır. Hasta Okulu fikri çok
benimsediğimiz ve uyguladığı-
mız örneklerden biridir. Obezite,
diyabet gibi birçok hasta okulun-
dan sonra Yetişkin Hemofili
Hasta Okulu’nun da halkın sağlık
eğitimine çok büyük katkısı ola-
cağına inanıyorum” dedi.
1,2,3,4,5,6,7 9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,...24