3
Ağrısız Doğum
1. AĞRISIZ DOĞUMDA TARİHÇE
Birçok kültür ve dinlerde her türlü ağrılı durum şeytan işi
olarak algılanırdı. Tanrı’nın ağrıya en çok dayanan kişiye
cennetin kapılarını açacak yardımlarda bulunulacağına
inanılırdı. İlk kez 1853’de anestezi (narkoz)
ajanlarının
kullanılması ile doğum analjezisi gündeme gelmiştir.
O dönemde kültürel tüm direnmelere rağmen, Kraliçe
Victoria’nın Prens Leopold’un doğumu sırasında
kloroform kullanılarak ağrısının hafifletilmesi, bundan
dört yıl sonra da aynı yöntemle Prenses Beatrice’yi
doğurması doğum analjezisinde çok büyük ilerlemelere
yol açmıştır.
Epidural analjezi yöntemi (beyni ve omurilik kanalını
çevreleyen zarın dışındaki aralığa ilaç verilmesi ile oluş-
turulan ağrıyı azaltan yöntem) ancak 1960’larda yaygın-
laşmıştır. Amerika ve Latin-Amerika ülkelerinde vaginal
doğumda %60 oranının üzerinde rejyonel (bölgesel) yön-
temler (epidural,
spinal (omuriliği içeren boşluk) gibi) uy-
gulanmaktadır. Fransa’da doğumda uygulanan ağrı gi-
derme yöntemlerininin %96’sını epiduralin oluşturduğu,
bunların %22’sinde spinal de uygulandığı bildirilmiştir.
İtalya‘da doğum ağrısının en sık giderilme yolu epidural
analjezidir. Almanya’da doğum ağrısının giderilmesinde
kas içine analjezik verilmesi, kasların kasılmasını azaltan
ya da antienflamatuar ilaçların kullanımı sıkça uygulan-
makla birlikte epidural analjezi oranı %20 oranındadır.
Bizim ülkemizde ise son 20 yılda epidural analjezi oranı
çok artmıştır. Ancak devlet hastaneleri ve doğumevlerinde
doğum ağrısının giderilmesinde kas içine ve damar
içine analjezi yaygın iken özel hastaneler ve üniversite
hastanelerinde epidural analjezi daha fazladır. Yapılan
bir çalışmaya göre ülkemizde üniversite hastanelerinde
