Egeden 2. Sayı - page 58-59

56
57
programının geliştirilmesi, etkin bulu-
nursa Türkiye’deki bağımlılık merkez-
lerine yerleştirilmesini BATI Enstitüsü
üstlenmiştir.
Denetimli Serbestlik Konusunda te-
davi için başvuran kişi ne kadardır?
İzmir’de 2 bin civarında Türkiye’de
ise 20 bin civarında. Zorunlu tedavi
kapsamında bu kişilere standart bir
tedavi programı uygulanması, bu
programın ve etkinliğinin test edilme-
si gerekmektedir. İşte enstitü burada
devreye giriyor. Bu programın oluştu-
rulması ve oluşturulduktan sonra test
edilmesi ve bu etkinliği test ettikten
sonra bu programın Türkiye’de diğer
merkezlerden gelecek uzmanlara da
bu programın eğitiminin verilmesi ve
sertifikasyonun sağlanması gerekiyor.
Enstitünün hedefleri bunlar aslında.
Enstitünün tedavi hedefleri de
araştırma ve eğitim odaklı gibi görü-
nüyor.
Elbette. Türkiye’de şu anda
19 tane Alkol, Madde Araştırma,
Tedavi Merkezi (AMATEM) var. Halen
AMATEM’lerin görevli personelinin
standart bir eğitim alması ve sertifi-
kasyonu söz konusu değil. Bağımlılık
profesyonellerine yönelik eğitimin
oluşturulması ve bakanlık düzeyinde
sertifikasyonunun sağlanması için
Sağlık Bakanlığıyla işbirliği içindeyiz.
Madde bağımlılığı açısından risk
altında olan kişilere yönelik eğitimler
(öğrenciler, çalışan gençler) ve eğitici
eğitimlerinin (rehber öğretmenler,
sağlık ve emniyet personeli) geliştiril-
mesi ve yaygınlaştırılması çalışmaları-
mız da sürmektedir.
BATI Enstitüsü olarak geçen sene
“Madde Kullanım Bozukluklarında Ya-
salar ve Etik” konusunda bir sempoz-
yum yaptık. Ege Bölgesi’nde madde
bağımlılığı ile ilişkili çalışan hekimlere,
hukukçu, sosyal çalışmacılara yöne-
lik olan bu sempozyumda İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Dokuz
Eylül Üniversitesi ile işbirliği yapıldı.
Bu sene Türkiye’de trafikten sorumlu
emniyet amirlerine yönelik “Trafikteki
Sürücülerde Alkol ve Madde” konulu
çalıştayı düzenliyoruz.
Peki uyuşturucu madde kullanan
kişiler size nasıl ulaşıyor? Yani emni-
yetten sonra mı size sevk ediliyor?
Birkaç yoldan ulaşıyorlar. Bun-
lardan bir tanesi, madde kullanan
kişilerin kendi rızalarıyla bırakmak için
gelmeleridir. Bu kişiler 18 yaşın üstün-
deyse psikiyatriye, 18 yaşın altındaysa
çocuk psikiyatrisinin içindeki bağım-
lılıkla ilgili birimlere yönlendiriliyorlar.
Bunun yanı sıra aileler ya da kurumlar
da kişileri gönderebiliyor. Yani aile bir
şekilde bağımlı olan kişiyi saptıyor
ve saptadığı kişiyi rızasıyla tedaviye
getiriyor. Yine işyerleri, kurum içinde
sorunların çıkmasıyla herhangi bir
yasal sorun olmaksızın idari sorun-
larla bağlantılı olarak o kişilerin rızası
doğrultusunda tedaviye yönlendire-
biliyorlar. Bir diğer yol ise denetimli
serbestlikte olduğu gibi madde ba-
ğımlısı kişinin çevresindekiler tehdit
oluşturabilmesi sebebiyle yasal bir
tedavi zorunluluğu ile tedavi kurum-
larına yönlendirilmesidir. Ancak bu
kişilerin yönlendirilmesi ve tedavisi
BATI Enstitüyle işbirliği içinde olan
kurumlarda olmaktadır. Ege Üniver-
sitesinde erişkin olguların tedavisini
Bağımlılık Tedavi Birimi, çocuk ve
ergenlerin tedavisini ise EGEBAM
yapmaktadır.
İzmir’de 2 bin denetimli serbestlik
olgu olması çok yüksek bir oran
değil mi? Türkiye ortalamasına
baktığımızda..
İzmir’in madde kullanımıyla ilgili
duruma ışık tutacak bir araştırma yap-
tık. 6 bin lise öğrencisini kapsayan bu
çalışmada, İzmir’de ve çevre ilçelerde,
alkol, sigara ve madde kullanım oran-
larını saptadık. Yasadışı madde kulla-
nımı oranı %1,4 olarak bulunmuştur.
İzmir açıkçası diğer şehirlerden çok
ciddi bir farklılık göstermemekte
hatta bazı maddelerde diğer şehirler-
de çok daha düşük madde kullanım
oranları bulunmaktadır. Fakat İzmir’de
belli bölgelerde ve belli özelliklerdeki
gençlerde madde kullanımı daha da
riskli olabiliyor.
Çalışmamızdan çıkan birkaç tane
ön sonuçtan bahsetmek gerekirse
İzmir’de yasadışı madde kullanımı-
nın ötesinde yasal olan maddelerin
kullanımı “sigara (lise ogrencilerinde
kullanim orani %28) ve alkol (%33)
kullanımı” daha dikkat etmemiz
gereken bir durum olarak ortaya
çıkmaktadır. İkinci olarak risk oluştu-
rabilecek ya da koruyucu olabilecek
faktörleri saptadık. Risk oluşturabi-
lecek faktörlerden en önemlilerden
bir tanesi anne ve babalarda madde,
sigara ve alkol kullanımı, anne-baba
ayrılıkları ve arkadaş çevresinde
madde kullanımıdır. Gençlerin madde
kullanımında anne-baba özellikleri ve
içinde bulundukları çevrenin özellik-
leri bir risk olarak karşımıza çıkıyor. Bu
yüzden de risk faktörlerini ortadan
kaldıracak ve koruyucu faktörleri ön
plana çıkaracak çalışmalar yapmamız
gerekiyor.
Gençlerde İzmir’in madde kulla-
nım haritasını çıkardık. Bu haritada
100’e yakın koruyucu ve risk faktörü
belirlendi. Her bir madde için, örne-
ğin uçucu madde için ya da sigara
kullanımı için farklı risk faktörleri
bulunmaktadır. Enstitümüzün sosyal
sorumluluk çalışması olarak çalışma-
mızın bulgularını, yapılması gereken-
leri, projeleriyle birlikte İzmir Valiliği-
ne sunmayı planlıyoruz.
Eğitim sürecinin hiçbir yerinde
madde bağımlılığı konusunda
en ufak bir bilgiye rastlamadık.
Bizi uyaran insanlar da ku-
laktan dolma bilgilerle bizi
donatıyorlar. Bu konuya eğitim
sisteminde yer verilmemesini nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Madde bağımlılığı
eğitiminin bir çok boyu-
tu var. Bunlardan birisi
bağımlılıkla ilişkili ola-
bilecek alanlara lisans
düzeyinde bağımlılık
eğitiminin verilmesidir.
Bu konuda Ege Üni-
versitesi yine öncülük
yapan kurum olmuştur.
Ebelik, hemşirelik ve
sağlık memurluğunda
lisans düzeyine “madde
bağımlılığı” dersi 5 yıldır
düzenli olarak verilmek-
tedir. Ancak bu dersle-
rin ilgili diğer meslek
kollarına da yaygınlaştı-
rılması yapılmalıdır.
İkincisi ise eğitim verenlerin eği-
timidir ki Enstitü olarak temel hede-
fimiz bu konudaki eğitimleri yaygın-
laştırmaktır. İzmir’de eğitim projesini
yaptığımız çalışmayla birlikte Valiliğe
sunduğumuzda rehber öğretmen
eğitimmodüllerini de sunmamız ge-
rekecek, ondan sonra da bu modüller
kapsamındaki programların onun
sürekliliğini sağlamamız gerekecektir.
Halen okullarda madde bağımlılığı
eğitimleri yapılıyor ama nasıl ve kim-
ler tarafından yapılıyor? Bazı okullar
bu eğitimden bıkmışken bazı okullar
ise eğitim açlığı içinde oluyor. Eğitim
hedef bölgelere yeterince ulaşamı-
yor, yetkin kişilerce uygulanmıyor ve
böyle olunca da o eğitimin yaygın ve
standart olmasıyla ilgili çeşitli sorunlar
ortaya çıkıyor. Eğitimlerin etkinliğinin
yeterince test edilememesi de bir
başka sorunu oluşturuyor.
Ünlüler gençlerde bir model oluştu-
ruyor mu?
Çok ciddi bir rol model oluştu-
ruyorlar. Özellikle ergenlik dönemi
kişinin anne-babayla ilgili sorunlar
yaşayıp, kendi içinde bulunduğu
gruplar ve o grupların idolü olan
kişilerle ilgili rol modelleri oluşturdu-
ğu bir dönemdir. Bu kişilerin herhangi
bir olumsuz davranış olarak kamuo-
yunda görülmeleri aynı davranışların
model alınmasını da beraberinde
getiriyor. Burada basına büyük bir gö-
rev düşmektedir. Verilecek haberlerin
gençleri etkileyebilecek unsurlarının
gözden geçirilerek sunulmasında
yarar vardır.
Bu karar alınmış olmasına karşın
halen işlemiyor. Kararın uygulamaya
geçmesini sağlamak ve bu programın
işlemesiyle ilgili belediyeyle işbirliği
içinde bulunmak hedeflerimiz arasın-
dadır. Diğer önemli hedeflerimizden
bir tanesi de sanayi ile işbirliği içinde
olmak, uygulamaya yönelik alanlarda
örneğin, madde kullanımının trafikte
saptanmasına yönelik yöntemlerinin
geliştirilmesi gibi çalışmaların birlikte
yapılmasıdır.
Demokrasi ve birey
özgürlüklerini ön plana
çıkaran toplumlarda
özgürlükler madde
kullanımında da zaman
zaman bu anlamda
değerlendiriliyor. Bu
konudaki görüşünüz
nedir?
Bazı kültürlerde
madde kullanımına belli
boyutlarıyla izin verili-
yor. Bunlardan bilinen
örnek Hollanda’da belli
kafelerde yasal olmayan
maddelerin (esrar, hallu-
sinojenler) kullanılması
ve belli miktar alınma-
sının serbest olmasıdır.
Tabii ki bunun kafeler
dışında kullanılmasıyla ilgili yasal
düzenlemeler vardır. Ancak bu durum
birçok olumsuzluğu beraberinde
getirmektedir.
Yasal olmayan diğer madde-
lerin kullanımı ve bağımlılığında
Hollanda’da belirgin bir artış kendini
göstermektedir. Serbestlikler bera-
berinde bizim kontrol edemediğimiz
birçok olumsuzlukları da getiriyor.
Sigarayla ilgili uygulamaya konan
son yasa sizce caydırıcı olacak mı?
Aslında geçişin keskin olmasının
getirdiği birtakım tepkiler dışında
açıkçası çok da iyi bir uygulama.
Toplumda sigaranın kullanılmasının
zorlaştırılmasının, kullanma ihtimali
olabilecek, başlayacak kişilerin başla-
masını ve kullanmasını çok azaltacağı
kanısındayım. Yaptığımız çalışmalarda
esrar kullanan gençlerin hepsinin ilk
başta sigara kullandığını görmekte-
yiz. Buradan hareketle gencin sigara
kullanmamasının sağlanması esrar
kullanılmasını çok belirgin olarak
önleyecektir.
İş yerlerinde madde kullanan per-
sonelimiz var mı, öğrencimiz var mı,
trafikteki şoför kullanıyor mu diye
dikkat etmiyoruz. İş yerlerinde mad-
de kullananların saptanabilirliğinin
bilinmesi caydırıcı olur mu?
Trafik işin tamamen ayrı bir boyu-
tudur. BATI Enstitüsü tarafından “Alkol
ve Trafik” adlı bir kitap Eylül 2009’da
Ege Üniversitesi yayını olarak çıka-
rılıyor. Trafikte alkollü olarak 1 kere
yakalanan kişinin 6 ay, 2 kere yaka-
lanan kişinin 2 yıl boyunca ehliyeti
alınıyor. İkinci kere yakalanan kişiler
bir eğitimden geçiyor. Bu eğitimden
geçirilen kişilere eğitim veren Sağlık
Bakanlığı görevlileri var.
İzmir’de trafik eğitici eğitimlerini
İl Sağlık Müdürlüğü ile BATI Enstitüsü
birlikte yürütmektedir. Profesyonel
sürücüler ise, işin çok daha farklı bir
boyutudur. Şu anda İzmir Büyükşehir
Belediyesi’nin aldığı bir karar var. Bu
karar trafikteki profesyonel sürücüle-
rin, taksi şoförlerinin madde kullanımı
olup olmadığının tespit edilmesinin
denetlenmesidir.
1...,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53,54-55,56-57 60-61,62-63,64-65,66-67,68-69,70-71,72-73,74-75,76
Powered by FlippingBook