Egeden 2. Sayı - page 44-45

42
43
Ü
niversitemiz bünyesinde
Sağlık, Kültür ve Spor Daire
Başkanlığı çatısı altında
farklı konularda çalışmalar yürüten
70 öğrenci topluluğu bulunuyor.
Tiyatrodan resme, arkeolojiden su altı
rugby’sine pek çok alanda çalışmalar
yapıyorlar. Eğitim yılında öğrencilerin
bir arada olması nedeniyle hemen
hepsi faaliyetlerini ekim – haziran ay-
ları arasında sürdürürken bazıları da
var ki gerçekleştirecekleri faaliyetler-
de hava koşullarının etkisi nedeniyle
yazın da çalışmalarını sürdürüyorlar.
Bu topluluklar disiplin ve adrenalinin
bir arada hissedildiği doğa sporları
toplulukları…
Doğa ve Dağcılık, Havacılık, Kaya
Tırmanışı ve Mağaracılık toplulukları,
üyelerine daha iyi eğitimler vermek
ve alanlarına uygun faaliyetleri
gerçekleştirebilmek üzere yazın da
çalışmalarını sürdürüyor.
Bu topluluklara üye olan tüm öğ-
renciler, öncelikle sıkı teorik eğitimler-
den geçiriliyor. Bu eğitimlerin sonun-
da sınava tabi tutulan öğrenciler, eğer
başarılı olurlarsa pratik eğitimlere
başlayabiliyorlar. Pratik eğitimlerde
de başarı gösteren ve deneyim kaza-
nan üyeler topluluklara göre değişik
zamanlarda ortalama 2 yıllık dene-
yimin sonunda yardımcı eğitmen ve
eğitmen düzeyine ulaşabiliyor. Bu
işleyiş, toplulukların, eğitimlerin ve
faaliyetlerin sürekliliğini sağlıyor.
Daha çok adrenalini sevenlerin baş-
vuruda bulunduğu bu topluluklarda
disiplin ve eğitimlerin yanı sıra takım
çalışması ve üyeler arası güven de
büyük önem taşıyan unsurlar. Bunlar
riskleri olan sporlar olduğu için bu
sporun üyelerin kişilikleriyle örtüşme-
si gerekiyor. Eğitim süreci her ne ka-
dar ilk başta üyelerin gözünü korkut-
sa da, adrenalinin ve doğayla başbaşa
olmanın keyfine bir kez varanlar bu
uğraşlardan vazgeçemiyor.
8 ayda 23 tırmanış
Tüm topluluklarda olduğu gibi
Doğa ve Dağcılık Topluluğu’nda
(DODAK)
da temel amaç topluluğu
önceki yıllarda olduğundan daha
ileri seviyelere taşımak. Gerek nitelik,
gerekse nicelik olarak tırmanış sayısını
artırmak ve çıtayı daha da yükselt-
mek. Bu konuda DODAK, geçen
eğitim yılında Türkiye’de daha önce
hiçbir üniversite topluluğu tarafından
yapılamayanı başardı ve sekiz ayda
23 yüksek irtifa tırmanışını, başarı
hikayelerine dönüştürdü.
Tırmanışlar haricinde her hafta
sonu doğa yürüyüşleri gerçekleş-
tiriyor. İlk dönem ve ikinci dönem
toplam 20’nin üzerinde doğa gezisi
yapıyor. Üstelik bu doğa gezileri tüm
öğrencilere açık, sadece dağcılıkla
ilgilenenlerin değil tüm öğrencilerin
katılabileceği geziler oluyor. Bunlar
doğa ve dağcılığı sevdirmeye yönelik
etkinlikler. Bu geziler, dağcılık eğitimi
vermekten ziyade piknik yürüyüş gibi
sosyalleşme imkanı sağlıyor. Doğa yü-
rüyüşleri, kampçılık, kaya tırmanışı bu
alanların hepsi dağcılık için de gerekli
oluyor. Bu nedenle üyeler hepsini
öğreniyor, deneyimliyor. DODAK, ilk
pratik eğitimlerini Mahmut Dağ’da
ya da Bozdağ’da veriyor. İlerleyen za-
manlarda kış eğitimlerini Uludağ’da,
ilk yüksek irtifa eğitimlerini Aksaray
Hasandağ’da veriyor. Bunun hemen
ardından İzmir’de Kaynaklar ve
Örnekköy’de kaya tırmanış eğitimleri
veriliyor. Tüm eğitimleri bitirdikten
sonra yaz döneminde de Aladağlar’a
gidiliyor. Bu yaz tırmanışı, tüm eğitim-
lerin ardından 3 bin metre üzerindeki
ilk tırmanış olması, 15 günlük bir
süreyi kapsaması ve uzun süreli kamp
eğitimi ve deneyimini de kapsaması
nedeniyle önem taşıyor. Tüm bu sü-
recin sonunda
DODAK’a yeni katılmış
olan üyeler gelişim ekibi olarak adlan-
dırılıyor, aktif üye olmaya ve tırmanıcı
ekibin gerçekleştirdiği faaliyetlere
katılmaya hak kazanıyorlar.
Bu yaz da Aladağlar’da bir tımanış
gerçekleştiren DODAK, bunun yanın-
da Uludağ’ın teknik tırmanış rotala-
rına da gitti ve orada da antrenman
yaptı. Topluluğun yaklaşık 3 yıldır
başkanlığını yürüten Engin Pekme-
zekmek, dağcılığın kendi hayatına
çok olumlu etkileri olduğunu belirti-
yor. Pekmezekmek şunları söylüyor:
“Ben 24 yaşıma yeni girdim. Fakat
dağcılık sayesinde Türkiye’nin hemen
her yerini gördüm. Çünkü Türkiye’nin
her yerinde mutlaka bir dağ var. Dola-
yısıyla ülkemizin hemen her köşesine
ayak basıyoruz. Gittiğimiz zaman
orada sadece tırmanış yapıp dön-
müyoruz. O bölgedeki tarihi yerleri
de geziyoruz, elimizden geldiğince
sosyal sorumluluk anlamında da işler
yapıyoruz.
Örneğin, tırmanış için gittiğimiz
bölgelerin civar köylerine de yardım
götürüyoruz. Üyelerimiz kendi büt-
çelerinin el verdiği ölçüde özellikle
çocuklar için kitap, defter, kalem,
giyecek gibi malzemeler götürmeye
çaba sarfediyorlar. Tüm bunlar, insana
genç yaşta birçok kimsenin yaşaya-
mayacağı tecrübeleri kazandırıyor.
Günlük yaşantınızda biriyle sohbet
ettiğinizde çok fazla farkınız olduğu-
nuzu görüyorsunuz”.
Uçma aşkı gerçeğe
dönüyor
Uçmak birçok insanın hayali...
Havacılık Topluluğu Yamaç Paraşü-
tü Takımı (EHAVK)
da bu hayali biraz
olsun gerçekleştirmeye çalışıyor.
EHAVK bünyesinde ilk sene yamaç
paraşütünün başlangıç eğitimini
veriyor. Hava trafik kuralları, malzeme
bilgisi, meteoroloji ve aerodinamik
olmak üzere 4 temel teorik ders verili-
yor. Hızlandırılmış olarak bu eğitimleri
alan öğrenciler, kısa bir süre içinde bu
derslerden sınava tabi tutuluyor.
Uçmak hayaliyle topluluğa baş-
vuruda bulunanların sayısı dönem
başında yaklaşık 350-400 civarında
oluyor. Teorik sınavı geçenler pratik sı-
nava girmeye hak kazanıyor. Bu sınav-
la sayı yaklaşık 100 civarına düşmüş
oluyor. Pratik sınav ise; derslerde çim
saha üzerinde öğretilen kuşanma,
malzeme tanıma, refleks kontrolünü
kapsıyor. Pratik sınavın sonucunda
ise yaklaşık 40 kişi başlangıç eğitimi
almak üzere kulübe kabul ediliyor. Bu
sayı kulüpte başlangıç seviyesindeki
öğrencileri oluşturuyor.
Başlangıç seviyesindeki öğrenciler
her hafta sonu Kemalpaşa Akalan’a
gidiyor. Burada yer çalışmalarına
başladıklarını ifade eden topluluk
eğitmenlerinden Hakan Öksüz,
şunları anlatıyor: “Yer eğitimi grubun
performansına bağlı olarak 4 – 6 hafta
arasında değişiyor. Buradaki eğitim-
lerin ardından ekibimizi başlangıç
tepesine yani Ödemiş’e götürüyoruz.
Eğimi yaklaşık 60 – 70 metre olan
bu tepeden, öğrencilerimiz telsiz
komutlarının yardımıyla ilk uçuşlarını
gerçekleştiriyorlar. Her öğrencinin
dönem içinde yaklaşık 10 uçuş ger-
çekleştirmesinden sonra yıl sonunda
Fethiye’deki kampımıza gidiyoruz.
Böylelikle öğrencilerimiz bin 700
metre yükseklikteki Babadağ’dan ilk
yüksek irtifa uçuşlarını gerçekleştir-
miş oluyorlar. Bu uçuş yaklaşık yarım
saat boyunca deniz üstünde devam
ediyor. Tüm bu faaliyetlerin sonunda
üyelerimizin başlangıç eğitimleri son
buluyor.”
Yağmurlu havalar haricinde birçok
hava koşulunda uçmak mümkün.
Bu sporda aynı zamanda rüzgar da
önemli bir faktör. Rüzgarın çok sert
olmaması gerekiyor. Yaz aylarında
ise termal oluşumlar sebebiyle yer
şekillerinden ısınıp kopan ve yükselen
hava akımlarını kullanarak Cross uçuş
adı verilen uçuşlar gerçekleştirilebili-
yor. Bu teknikle uzun mesafeli uçuşlar
gerçekleştirmek mümkün olduğu-
nu söyleyen Öksüz, bu sene uzun
yıllardır hayal ettikleri Manisa –Ege
Üniversitesi arasında uçma planını
topluluktan 2 kişinin gerçekleştirdiği-
ni belirtiyor. Bu mesafe 25 – 30 kmlik
bir rota olduğu için büyük bir önem
taşıyor.
Daha az risk
Sportif kaya tırmanışı dünyada
da yeni yeni tanınan, yaygınlaşan
bir spor. Kaya yüzeyine çakılı boltlar
üzerinde tırmanışlarımızı gerçekleşti-
riyoruz. Dağcılıktan daha az riski var
ama etap bakımından bakıldığında
dağcılıktan daha zor. Kaya tırmanışı,
bedenen ve ruhen sürekli ilerleme
arzusuyla yapılan bir spor. Bu spora
başlayanlar bulmaca severler gibi,
sürekli daha ilerisini daha zorunu çöz-
mek istiyor.
Sportif Kaya Tırmanışı
Topluluğu (EKATT)
işe öncelikle 6
haftayı kapsayan teorik eğitimle baş-
lıyor. İlk pratik eğitimleri Karşıyaka’da
Örnekköy’de, sonraki tırmanışları-
mızı da Kaynaklar’da veriyor. Her yıl
özellikle 19 Mayıs’ta hem Gençlik
ve Spor Bayramı dolayısıyla hem de
genel teorik ve pratik derslerimizin
sona ermesi sebebiyle Antalya’ya
kampa gidiyor ve orada yeni üyelerle
10 günlük bir kamp gerçekleştiriyor.
Tüm eğitimlerin ve kampın sonunda
topluluğumuza devam etmek isteyen
öğrencilere ileri tırmanış eğitimi ve-
riliyor. Antalya, sportif kaya tırmanışı
gerçekleştirebilmek için büyük bir
sektör. Kaya yapısı bu spora çok elve-
rişli. Tırmanışın ilerlemesi açısından
da çok uygun. Üstelik sadece ülkemiz-
de değil, dünya genelinde tüm tırma-
nıcıların tercih ettiği bir yer. Bu sayede
EKATT üyeleri yurtdışından gelen bir
çok yabancı tırmanışçıyla da tanışma
fırsatı bulduğu gibi, Türkiye’den de
kampa katılan ileri seviyede tırmanıcı-
larla sürekli beraber olabiliyor.
EKATT Yönetim Kurulu Üyesi
Erhan Çetinkaya, bilinenin aksine
yaz sıcağında güneş altında tırmanış
gerçekleştirmenin çok zor olduğunu
şöyle anlatıyor: “Sıcakta çıplak elle
yola hakim olmak imkansızlaşıyor.
Dolayısıyla gölgelik alana ihtiyaç
duyuyoruz. Gölgelik alanları takip et-
mek durumundayız. Bu nedenle kaya
tırmanışının en iyi yapıldığı aylar mart
sonraları yani yaz aylarının başı. Bahar
aylarında güneşin ve soğuğun sizi
rahatsız etmeyeceği aylar, en uygun
tırmanış zamanlarıdır. Kış aylarında
çok fazla çalışma yürütemediğimiz
için Ege Üniversitesi’nden kampüs
içinde yer alacak bir tırmanış duvarı
talep ettik. Şu anda proje aşamasında.
Bu duvar geldikten sonra iki dönem
boyunca kayıt alabileceğiz. Yani iki
dönem boyunca eğitimlerimiz ve
çalışmalarımız devam edebilecek. Her
şeye rağmen yaz aylarında da çalış-
malarımızı sürdürüyoruz. Hemen her
hafta sonu Kaynaklar’da tırmanıyoruz.
”Her sene yaklaşık 60 – 70 üyeyle
birlikteyken geçen eğitim yılında 140
1...,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43 46-47,48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,...76
Powered by FlippingBook