Egeden 21. Sayı - page 7

5
KIŞ 2015
Söze son albümünüzle başlamak
isterim. 9. Albüm: Süveyda... Albümle-
rin isimleri sizin için özel önem taşıyor
biliyorum. Nedir Süveyda?
Kalbin içinde gönül, gönlün içinde
de adına “Süveyda”denilen siyah bir
nokta vardır. Yoğun bir kan pıhtısın-
dan oluşan bu nokta sevda noktasıdır
derler…Bu değerli “Öz”e ancak gerçek
âşıklar ve masumlar dokunabilir…
Albümkapağında “Benimdüş-
lerimden, sizin düşlerinize yol olsun
Türküler…Süveydanıza dokunur
belki…Düşlerimkadar…” diyor ve
albümü “Sevdası yitik, ömrümasum
yitirdiklerimize…” adıyorsunuz.
Albümde AşıkMahzuni Şerif’ten Kay-
gusuz Abdal’a, Malatyalı Fahri’den
Haydar Ergülen’e uzanan geniş bir
yelpaze var...
On eserden oluşan bu albümde
gerçekten özenle hazırladığım bir
repertuvar oluştu. Her eserde ayrı bir
etnik tat olduğunu düşünüyorum.
Biliyorsunuz son iki albümümün pro-
düktörlüğünü de kendim yaptım. Bir
önceki albüm Dolu’da daha başka bir
çıta yakalamıştık, bunda daha da farklı
olduğunu düşünüyorum. Belki daha
geç anlaşılacak bir albüm olacak ama
içinde gerçekten önemli türküler var.
Süveyda’da da diğerlerinde oldu-
ğu gibi size ait bir parça var. Hemen
her albümde kendinizden de bir eser
ekliyorsunuz.
Tabii, bundan sonra da uzun yıllar
içerisinde biriktirdiğim şeyleri yavaş
yavaş paylaşacağım. Ama tabii 1-2, 1-2.
Hepsi birden benim parçam olmaya-
cak. Halk türkülerinin aralarına serpişti-
receğim daha önce olduğu gibi. Zaten
Anadolu’dan beslendiğim için benim
parçalarım da o tarzda oluyor.
Önceliği kendi parçalarınıza değil
de halk türkülerine vermeyi bir mis-
yon olarak görüyorsunuz sanıyorum.
Aynen öyle. Halk türkülerinde
hissettiğimiz zenginliği dinleyiciye
aktarmada, farkındalık yaratmada bir
aracıyız diye düşünüyorum. Çünkü halk
türküleri bizim beslendiğimiz kaynak,
bu nedenle türkülerden vazgeçmek
mümkün değil. Bizim görevimiz halk
müziği eserlerine bir nefes olup, eski-
lere hatırlatmak, yeni kuşağa tanıtmak.
Bunun yanında sanatçıların üretken
olması gerektiğini de düşünüyorum.
İşte bu nedenle de her albümde ken-
dimden bir iki parça ekliyorum.
Bu albümde daha önceki albüm-
lerde görmeye alışık olmadığımız bir
Flemenko altyapısı var.
Evet, bir Azeri parça var, “Seni
Sevirem”. Onu Flemenko ile buluştur-
duk. Bir de Orta Anadolu’dan bir semah
var, “Güzel Pirim”. Onun da altyapısı
Flemenko. Albüme özgü böyle bir tarz
uyguladık. Aslında bu bir arayış değil,
deneme değil. Ben bunları bilerek
yaptım, çünkü gerçekten yakıştığını
düşünüyorum.
Bir sonraki artık 10. Albüm
olacak. Onunla ilgili hazırlıklar ya da
planlar var mı?
Bir “best of” yapmayı düşünüyo-
rum. İsmini düşünmeye başladım, bir
iki alternatif de buldum. Ama henüz
karar vermiş değilim. Sonrasında da
bugün burada yaptığımız konserde
olduğu gibi özellikle bağlamaların çok
ve önde olduğu eski “Yurttan Sesler”
dediğimiz sound’da bir türkü albümü
yapacağım. Onun için biriktiriyorum
şimdi türküleri. Birkaç tanesi hazır.
Çok bilinen, ama herkesin bildiği değil
tabii, türkülerden de olacak. Çalışmaya
devam ediyorum yani.
Popüler kültür egemen güç.
Türküler de bu eksende biçimleniyor
sanki. Bu işin okulunu okudunuz,
yıllardır içindesiniz üstelik artık aynı
zamanda bir prodüktörsünüz de.
Böyle bir bakış açısıyla halkmüziği-
nin yeri toplumun neresinde, ne yöne
doğru ilerliyor sizce?
Kimse merak etmesin, halk müziği
durduğu yerde duruyor. Gençleri de
görüyorum. Çok sayıda halk müziği ile
1,2,3,4,5,6 8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,...80
Powered by FlippingBook