Egeden 21. Sayı - page 16

14
Germiyan Köyü’nü tanımadan önce
Germiyan ekmeğini tattım, tanıdım.
Bugün dünyada çok çeşitli alanlarda
büyük sanayiler var. Ama en büyük
sanayi nedir diye sorarsanız, en büyüğü
gıda sanayiidir ve bunun da hemen
hemen yüzde 50’si unlu ürünlere
dayanmaktadır. Türkiye’de de gıda sa-
nayiinin yüzde 49’u yine unlu ürünlere,
yani tahıla dayanıyor. Ancak biliyorsu-
nuz son zamanlarda televizyonlarda,
gazetelerde çok radikal söylemler var,
şunu yemeyin, bunu yemeyin, şöyle
yapın, şöyle edin diye... Örneğin uzman
adı altında biri çıkıp diyor ki, sabahle-
yin kahvaltıda ekmek yemeyin. Ama
biliyorsunuz insanların beslenmesi,
doğdukları topraklara, iklime, o coğraf-
yanın ekosistemine ve kültürüne bağlı
olarak şekilleniyor. Örneğin İrlanda’da
patates tüketiliyor, Uzakdoğu pirinç yi-
yor. Biz de Akdeniz ülkesi olarak ekmek
yiyoruz. Şimdi şöyle bir düşünelim: Biz
sabahları kahvaltıda ekmek yemeyelim,
Taylandlılar gibi pirinçle beslenelim.
O zaman kültür diye bir şey kalmaz.
Çünkü bu bizim Orta Asya’dan beri
gelip Anadolu’yu yurt tutmamızdan
beri asırlar içerisinde gelişen bir olgu.
Bundan vazgeçmemiz mümkün değil.
Tabii biliyorsunuz insanın önce karnını
doyurması gerekli. Ama karnını doyur-
ması ile beraber aldığımız besinlerin de
bizi beslemesi gerekli. Vücut fonksiyon-
larımız, hayati işlevlerimiz için değişik
maddelerle beslenmemiz lazım. İşte
ekmek de böyle bir besin maddesi...
O zaman şöyle bir soru ortaya
çıkıyor; biz hangi tür ekmekle beslen-
meliyiz, ekmeği nasıl tüketmeliyiz?
Biliyorsunuz Tükiye’de çeşitli üniver-
sitelerde gıda mühendisliği dalları
var. Ama gıda mühendisliği ilk olarak
1940’lı yıllarda ziraat fakülteleri bünye-
sinde başlamıştır. Türkiye’de modern
gıda mühendisliğinin kurucusu Prof.
Dr. Sait Tahsin Tekeli’nin bir sözü var,
diyor ki: “Ülkemizde şeker fabrikalarının
açılması, şeker üretiminin artması güzel
bir şeydir”. Ama biz eskiden tatlılarımızı
pekmezle, üzüm suyu ile tatlandırırdık.
Şimdi şeker ile tatlandırıyoruz.
Şimdilerde çok güzel fırınlar da açıl-
dı, francala fırınlar, bembeyaz undan
ekmekler yapılıyor, francala ekmekler,
mis gibi de kokuyor. Ama bu ekmekler,
o koyu renkli köy ekmeklerinin taşıdığı
kadar çok besleyici özelliğe sahip
değil. Köy ekmekleri ile beraber pek
çok besleyici madde alıyorduk, şimdi
alamıyoruz. Bu bakımdan, bu beyaz
ekmekler bence Türk halkına yapılan
çok büyük bir beslenme yanlışlığıdır.
Beslenmemiz açısından, iç dokusu
birbirine kenetlenmiş, doygun tipte
ekmek almamız lazım. Bu da daha çok
işlenmemiş tam buğday unundan ya-
pılan ekmektir. Zaten unutulmamalıdır
ki, bir şey işlendiği zaman doğallığını
kaybetmeye başlar ve bunun sonucun-
da da besleyici faktörlerinden uzaklaş-
mış olur.
Nedir tam buğday unundaki besle-
yici faktörler? En önemlisi kepek dedi-
ğimiz maddedir ki bir posa fonksiyonu
görür, obeziteden, şişmanlıktan korur,
diyabetten korur, daha da önemlisi gü-
nümüzün en önemli hastalıklarından
Tam buğday ekmeği
Germiyan’da bir marka
MAKALE
e
Yrd. Doç. Dr. Eren AKÇİÇEK
Şifa Üniversitesi
Tıp Fakültesi
1...,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15 17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,...80
Powered by FlippingBook