Egeden 21. Sayı - page 26

24
Sıcak yaz gününde Kula’dan İzmir’e
doğru karayolundan yolculuk
yaptığınızda Ege’nin toprağına kılcal
damar misali tutunmuş yemyeşil bağlar
karşılar sizi Manisa Ovası’nda.
Toprağa güçlü kökleriyle gelişen bağ,
kollarıyla “herek” lere bağlanırken
sıkı sıkı tutunur, yetiştireceği üzüm
salkımlarına hazırlar gövdesini. Bu
hazırlıkta yetişmesinin, gelişmesinin ve
ürün vermesinin her evresinde “bağcı”
hep bağın içindedir. Elini emeğini
esirgemez bağın üzerinden.
Bu nedenledir ki; her çeşit toprakta
yetişebilmesinin yanı sıra verdiği ürünün
kalitesinde bağın işlenmesi ve bakımı
ayrıca önemlidir. Bu emek ve özen
gösterme “Bakarsan bağ, bakmazsan
dağ olur” sözüyle de yansımıştır
atasözlerimize ve Ege ovalarında bağcı,
”Bağ gelin gibidir, ilgi ister sevgi ister“ der.
Uçsuz bucaksız ovada işlenir bağ, yöresel
gelenekte kabul görmüş yöntemlerle
tüm yıl boyunca ehil ellerle budanır,
kolları dolanır gergi tellerine duvaktaki
gelin teli misali.
Bağ, bağcıdan gördüğü ilgi, kök
saldığı toprağın yapısı ve yörenin
mevsim özellikleriyle de birleşince
hafızalarımızda kalan o doyulmaz
lezzetini meyvesine yansıtır. Tozlu ama
özünde parlak olan sulu ve güçlü üzüm
tanelerini sımsıkı birbirine bağlar,
salkımlarını sallar omuzları misali olan
kollarında yapraklarının gölgesinde.
1...,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25 27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,...80
Powered by FlippingBook