Egeden 8. Sayı - page 82-83

81
80
BAHAR 2011
Yörük Ali Efe’nin evi
Z
eybek ve zey-
beklik, Ege’nin
sosyal ve
kültürel tarihinde önemli
bir yere sahiptir. Başlangıç
tarihi kesin olarak bilinmemekle
birlikte varlığını 16. yüzyıldan
itibaren ortaya koyan somut
belgeler vardır.
Kökenleri ile ilgili çok sayıda
farklı görüş bulunan zeybeklerin
icratları da farklı açılardan de-
ğerlendirilmektedir. Kimilerine
göre paşa ve ayanların kapısında
ücretli koruyucu, ayan kolcusu
olarak kimilerine göre dağa
çıkan suçlu ve kanun kaçakları;
baskı gören ve ezilen halkı ayan,
voyvoda ve mültezim zulmüne
karşı korumaya kalkışan silahlı
aktif eylem adamları; zengin-
den alıp fakire veren, kendince
adalet dağıtan sevimli eşkıyalar;
adaletsizliğe ve haksızlığa uğ-
radıkları gerekçesiyle yönetime
başkaldıran eylemciler; yöne-
timin zaafından yararlanarak
yöreye egemen olmak isteyen
liderler; Balkan ve Osmanlı-
Rus Savaşları’nda devletin
silahlı askerleri; Milli
Mücadele’de bağımsızlık yanlısı kur-
tuluş savaşçıları olarak tanınmaktadır-
lar. Aydın yöresinde namı ile ün salmış
en önemli efelerden birisi Yörük Ali
Efe’dir. 1895 yılında Aydın İli Sultan-
hisar İlçesi Kavaklı Köyü’nde dünyaya
gelmiş olan Yörük Ali Efe, ondokuz
yaşına geldiğinde, ağır sınavlardan
geçirilerek Aydın Dağları’nda dolaşan
Alanyalı Molla Ahmet Efe’nin grubuna
kabul edilmiştir. Kısa zamanda Efe’nin
ve tüm zeybeklerin güven ve sev-
gisini kazanarak grupta ikinci adam
konumuna yükselen Yörük Ali, Alan-
yalı Molla Ahmet Efe’nin Bozdoğan
Kavakdere baskınında ölmesi üzerine
Yörük Ali Efe olarak grubun başına
geçmiş; dört yıldan fazla dağlarda do-
laşarak, bu süre içinde daima ezilenin,
mağdur edilenin, güçsüzün yanında
olmuş, haklı olarak halk tarafından
sevilmiş, itibar ve destek görmüştür.
Düşmanın İzmir, ardından Aydın
ve Nazilli’yi işgal ettiği 1919 yılında
dağlardan inen Yörük Ali Efe, 16
Haziran’da Kıllıoğlu Hüseyin Efe ve
bazı arkadaşları ile birlikte, Aydın
İli’nin Çine İlçesi Yağcılar Köyü’nde
toplanarak, Sultanhisar İlçesinde iki
kilometre uzaklıkta Malkoç demiryo-
lu köprüsü yanındaki güçlü ve tam
teçhizatlı düşman karakoluna baskın
yapmıştır. Karakolu tümüyle imha
eden Yörük Ali Efe ve arkadaşları,
oldukça önemli cephane ve erzak ele
geçirmiştir.
Batı ve Güney Anadolu’da düzenli,
bilinçli ve milli şuurla düşmana yapı-
lan ilk baskın olma özelliğini taşıyan
bu baskında elde edilen başarı yöre
halkına ümit ve cesaret vermiş, düş-
manın yurttan kovulabileceğine olan
inancını arttırmış ve Yörük Ali Efe’nin
liderliğini perçinlemiştir. Düşman
beklemediği bu baskın karşısında pa-
niğe kapılmış, Nazilli’deki kuvvetlerini
Aydın istikametine çekmiştir. Ne yazık
ki çevreyi yakarak, yıkarak masum in-
sanları öldürerek ... daha sonra 57. Tü-
men Kumandanı Albay Şefik Aker’in
başkanlığında kurulan harp meclisin-
de oy birliği ile alınan karar uyarınca
Aydın, Yörük Ali Efe emrindeki kuv-
vetler tarafından kurtarılmıştır. Ancak
takviye kuvvetlerle güçlenen düşman
ordusu Aydın’ı ikinci kez işgal etmiştir.
Artık kanlı savaşlar başlamıştır. Köşk,
Umurlu ve Dörtyol Cephesi kurularak
olağanüstü cesaretle, donanımlı ve
sayıca çok fazla olan düşman kuv-
vetleri büyük kayıplara uğratılmıştır.
Böylece düzenli ordu kuruluna kadar
yirmi aylık bir süre düşman kuvvet-
lerinin Aydın kanadından Anadolu
içlerine ilerlemesi engellenmiştir.
Düzenli ordunun kurulması
üzerine Yörük Ali Efe emrindeki savaş
deneyimi çok iyi olan büyük bir grup,
her ferdinin istek ve sevgisiyle ordu
ile bütünleşmiştir. Yörük Ali Efe de
savaş sona erene kadar Milli Aydın
Cephesi Komutanı olarak, vatani
görevini sürdürmüştür.
Kurtuluş savaşındaki rolü ile ilgili
olarak yapılan övgülere “Bazı kimse-
ler savaş zamanında yapılan işlerin
birçoğunu bana ve başkalarına mal
ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş
kişinin böyle büyük davalarda ne
ehemmiyeti olur ki? Gönlünde vatan
muhabbeti taşıyan her vatansever o
günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim
gibi duymuş ondan sonra da bizimle
beraber olmuştur. Milli mukavemet-
te aslan payını kendine ayırmakta
hata vardır. Bir elin şamatası olur
mu ki?” şeklinde yanıt veren Yörük
Ali Efe alçak gönüllü bir insan olarak
tanınmıştır. TBMM tarafından İstiklal
Madalyası ile ödüllendirilmiş, kendisi
için yakılan türküde “Hey gidinin Efesi
– Efelerin Efesi” olarak tanım-
lanan Kuva-yı Milliye’nin bu
değerli komutanı Yörük Ali Efe,
Kurtuluş Savaşı’ndan sonra altı
sene İzmir’de yaşamış, daha
sonra 1928 yılında Kurtuluş
Savaşı’nda bir süre karargah
olarak kullandığı Yenipazar’a
taşınmış, 1951 senesinde,
tedavi için gittiği Bursa’da vefat
etmiştir. Yörük Ali Efe “Halkı
iyidir, toprağı sever, toprağı se-
ven insan sever. Ben orda rahat
ederim” diyerek Yenipazar’a
gömülmeyi vasiyet etmiştir.
Yörük Ali Efe’nin mezarı, 2000
yılında Bakanlar Kurulu Kararı
ile Yenipazar Yörük Ali Efe
Caddesi üzerinde bulunan ve
19. yüzyıl sonunda yapıldığı
tahmin edilen Yörük Ali Efe’ye
ait evin bahçesine taşınmıştır.
2001 yılında müze olarak ziya-
rete açılan bu ev 1980’li yıllar-
da çıkan bir yangınla tamamen
yanmış, yangından sonra bina
ve bahçesi kendi kaderine
terkeldilmiştir. 1995 yılında
Aydın Valiliği Kültür Komisyonu, Milli
Mücadelede işgalci güçlere karşı si-
lahlı direnişin Aydın’daki önderi Yörük
Ali Efe’nin evinin restore edilip, Müze
eve olarak yeniden yaşama geçirilme-
sini ve gelecek kuşaklara aktarılması
için çalışma başlatılmasının ardından
harap durumda olan bina ve bahçe-
nin tamamı temizlenmiş, daha sonra
temelden itibaren aslına uygun ha-
zırlanan restorasyon projesi ile bina
yeniden yapılmış, sığınak onarılmış,
eski bademlik evi olarak bilinen müş-
temilat binası da onarılıp kır kahvesine
dönüştürülmüştür. Evin Restorasyon
çalışmalarının tamamlanmasından
sonra varislerinden Yörük Ali Efe’nin
özel eşyaları derlenmiş, eve yerleşti-
rilmiş, ayrıca Prof. Dr. Tankut Öktem’e
yaptırılan Yörük Ali Efe’nin heykeli de
bahçedeki yerini almıştır.
Yörük Ali Efe Müzesi, efenin eşya-
larının yanı sıra çok sayıda fotoğrafı ve
kitabı da ziyaretçilerle buluşturmak-
tadır.
1...,62-63,64-65,66-67,68-69,70-71,72-73,74-75,76-77,78-79,80-81 84-85,86-87,88
Powered by FlippingBook