Egeden 5. Sayı - page 78-79

76
77
YAZ 2010
ise, gösterilerin markalaşmasını ve akıl-
da kalmasını sağlamak amacıyla yeni bir
isim altında topladık; “Yeniden Doğuş”.
Projemiz her yıl kendisine yeni yöreler
ve dansçılar ekleyerek 8.yılına geldi. Bu
proje gösterilerin bilinirliğini de artıran
bir çalışma oldu. Bunların öncesinde de
gerek İzmir de gerekse yurtdışındaki fes-
tivallerde çeşitli temsillerimiz oluyordu.
Sizlerin birer üye olarak toplulukla
ilişkiniz nasıl başladı?
Özkan:
Ben 2002 yılında İletişim
Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü’nü
kazandım. Zaten geçmişte de halk dans-
larıyla ilişkim vardı. Ege Üniversitesi’ni
tercih etme nedenlerimden birisi de
halk dansları topluluğunun aktifliğin-
den haberdar olmamdı. 2003 yılında
topluluğa üye oldum. Üniversiteden
önce de zeybekle ilgilenmem dolayısıyla
da okulumuzu temsil eden İzmir yarışma
ekibine katıldım. 2003 yılından, mezun
olduğum 2007 yılına kadar gerek dansçı
olarak, gerek yönetimde yer alarak top-
luluğun her kademesinde bulundum. En
başında söylediğim gibi 5 yıllık üyeliğim
süresince yaklaşık 2 bin, 2 bin 500 kişiyle
tanışma ve çalışma olanağı buldum. Bu
büyük bir mutluluk.
Koçak:
Ben 2005 yılında üniversiteye
girdim. Üniversiteden önce de ama-
törce halk danslarıyla ilgileniyordum.
Okula geldiğimde ilk dikkatimi çeken
TÜHAD’ın standı oldu. Topluluğun
içinde önemli bir yere sahip olan zeybek
ekibinde yer almak istedim. Çalışmalara
Kars Ekibi’nde başlayıp ardından Zeybek
Ekibi’ne dâhil oldum. Ben topluluğun
bu yılki dönem başkanıyım. Başkanlığı
yıllarını bu topluluğa vermiş arkadaşım-
dan devraldım.2002 yılından itibaren
çalışmaların kurumsallaşmasında da
eski arkadaşlarımızın rolü çok büyük
zaten. Topluluk üyeleri yıllar geçmesine
rağmen hala birlikte. Üyelerin birçoğu
ev arkadaşı, hatta toplulukta tanışıp ev-
lenenler bile var. Tüm bunları düşündü-
ğümde üniversitede yaptığım en iyi işin
bu topluluğa girmek olduğunu düşü-
nüyorum. Üyeliğim boyunca çok yakın
ve sıkı arkadaşlıklara sahip oldum. Hem
de bu bize bazı sorumluluklar getirdi,
hayata hazırladı.
Yeni dönemler için bazı sıkıntılarımız
da var tabiî. Yeni gelen, üye olan öğren-
ciler kültürlerine, halka danslarına çok
yabancı. Eskiden dansçı seçmekte hiç
zorlanmıyorduk. Ama zaman içinde hep-
sinin halledileceğine inanıyorum. Ama
şunu da belirtmeliyim ki okulu bitirdiği-
mizde de bu yaşadıklarımız sadece birer
güzel anı olarak kalmayacak. Burada
yaşadıklarımız hayata başlarken hep bir
adım ileride olmamızı sağlayacak. Bura-
da olmaktan dolayı çok mutluyum.
Topluluğunmezun olmuş öğrencilerle
ilgili durumu nedir?
Özkan:
Her öğrenci son sınıftayken
okulla ve toplulukla ilişkisinin bitmesi
hakkında endişe duyuyor mutlaka.
Çünkü topluluk, üyelerine unutulmaya-
cak anılar yaşatıyor. Birçok arkadaşımız
da dolaylı da olsa toplulukla ilişkisini
sürdürüyor. Dans etmek evrensel bir
duygu. Topluluk bu duygunun, yetene-
ğin gelişmesinde katkı sağlıyor. Ancak
dans işini profesyonel olarak da devam
ettirmek isteyen, meslek haline getiren
arkadaşlarımız da oluyor. Topluluğa
kayıt olanlar çok önemli bir sebepleri
olmadıkça topluluktan ayrılmıyorlar.
Dolayısıyla üyeler hem bölümlerinden
hem de topluluktan aynı anda mezun
oluyorlar. Ancak mezun olan öğrencile-
rin iletişimi devam ediyor.
Topluluğun önümüzdeki dönemplan-
ları neler?
Enbiya Özkan:
Yaptığımız iş kültürle-
ri buluşturmak, yozlaşmanın karşısında
durmak, tüm
bu renkliliği
üniversiteye
yansıtabilmek.
Türkiye’nin dört
bir yanından
gelen öğrenci-
ler farklı yöre-
lerin oyunlarını
oynayarak
farklı kültür-
leri tanıma şansı buluyor. Bulgaristan,
Yunanistan vb. komşu ülkelerden
okulumuza gelen öğrencilerle payla-
şımlarda bulunuyoruz. Dolayısıyla halk
dansları çalışmaları kültürlerin payla-
şılmasında önemli rol oynuyor. Sevgi,
saygı ve hoşgörü en temel 3 unsurumuz.
Örneğin geçen yıl Mevlana’nın 800.
doğum yıl dönümü etkinlikleri çerçeve-
sindeki çalışmalara “Yeniden Doğuş” adlı
projemizle yer aldık. Biz de Mevlana’nın
engin hoşgörüsünü elimizden geldiğin-
de sahnede yansıtmaya çalıştık. Hemen
ertesi yıl da Âşık Veysel’in “Kardeşlik
Destanı”nın ana temasını oluşturdu-
ğu bir gösterimiz oldu. Ve çok beğeni
topladı. Böylece önemli konulara dikkat
çekip bu konulardaki hassasiyetlerimizi
sahnede danslarla gösterme imkânı
bulduk. Bu yıl 28 Mayıs’ta “Yeniden Do-
ğuş”gösterisi ile farklı yöreleri sahneye
taşıdık. 29 Mayıs’ta ise “Zeybeklerin
Buluşması” adlı bir mizansenle seyirci-
lerimizin karşısına çıktık. Önümüzdeki
yıl gerçekleşecek projeler yeni dönemin
başlaması ve ekiplerin oluşturulmasının
ardından belirlenecek.
Soldaki: 18. Kültür, Sanat ve Spor Şenliği açılış
töreninde, dönemin Rektörü Prof. Dr. Refet Saygılı,
zeybek ekibine eşlik ediyor.
1...,58-59,60-61,62-63,64-65,66-67,68-69,70-71,72-73,74-75,76-77 80-81,82-83,84-85,86-87,88
Powered by FlippingBook