Egeden 5. Sayı - page 76-77

74
75
YAZ 2010
Ege Üniversitesi bu yıl kuruluşunun
55.yılını kutlarken bizler de üniversite-
nin yakın geçmişine tanıklık eden en
eski topluluk olan Türk Halk Dansları
Topluluğu’nun (TÜHAD) tarihine ışık
tutmak istedik.1982 yılında kurulmuş
Ege Üniversitesi’nin köklü topluluğunun
kurucusu Ragıp Günay’la, TÜHAD’ın son
dönem iki üyesi Enbiya Özkan ve Şükrü
Koçak’la konuşarak kendilerinden bilgi
aldık, toplulukla ilgili düşüncelerini,
anılarını dinledik…
Ragıp Bey, TÜHAD, şu an hâlâ görev
yapmakta olduğunuz Sağlık, Kültür
ve Spor Daire Başkanlığı bünyesinde
kuruldu. Bu kuruluş öyküsünü öğrene
bilir miyiz?
Ragıp Günay:
O yıllarda Mediko
küçük bir yerdi. Üniversitemiz de küçük-
tü tabiî şimdiye nazaran. Bu tür sosyal
etkinlikler Mediko - sosyal bünyesinde
sağlanıyordu. Mediko diye adlandırdı-
ğımız merkezin bir sağlık kesimi, bir de
sosyal kesimi vardı. Yani sağlık spor kül-
tür daire başkanlığı sadece iki birimden
oluşmaktaydı. Biz sosyal kesimdeki çalış-
maları bir psikolog ve iki sosyal hizmet
uzmanı olarak 3 kişi devam ettiriyorduk.
Kendi aramızda bir iş bölümü yapmıştık.
Sosyal-kültür faaliyetlerine ben bakı-
yordum. Diğer iki görevli arkadaşım
da psikolojik danışmanlık ve rehberlik
işlerini yürütüyorlardı. O yıllarda Ege
Üniversitesi şimdiki kadar fakülteye
sahip değildi. Ben bu işleri üzerime
devraldıktan sonra yavaş yavaş üniver-
sitedeki sosyal toplulukları oluşturmaya
başladım. Okuldaki ilk küçük çaplı
topluluklar Fen Fakültesi’ndeki ve Ziraat
Fakültesi’ndeki korolardı. Biz ilk etapta
bu iki koroyu birleştirdik, Sağlık -Kültür
korosunu oluşturduk. Yine aynı zaman-
da üniversitede küçük çapta faaliyet
gösteren İktisat Fakültesi halk dansları
topluluğu bulunuyordu. Yine bizler Halk
Dansları Topluluğunu üniversitedeki
tüm ilgili arkadaşları da ekleyerek bir
üniversite topluluğu haline getirdik.
Böylece kendi halk dansları topluluğu-
muzu oluşturmuş olduk. Akabinde de
üniversitenin ilk şenliği düzenledik bu
yıllarda. TÜHAD’ın ilk çalıştırıcısı da halk
oyuncuydu ama aynı zamanda beden
eğitimi hocasıydı. Onun hazırladığı ekip-
le çeşitli yarışmalara gittik. Çoğundan
ödülle döndük. Türkiye’deki halk oyun-
ları yarışmaları da zamanın Gençlik Spor
İl Müdürlüğü’nün teşvikleriyle yaklaşık
bu yıllarda başlamıştı zaten. Genelde ilk
yarışmalar da Ankara’da oluyordu.
TÜHAD kurulduğu günden bu yana
üniversitenin en ilgi gören toplulukla-
rından biri oldu. Ben bunun toplumun
genelinin halk danslarına olan yoğun
ilgisiyle alakalı olduğunu düşünüyorum.
Şimdi Kültür-Sanat Evi olarak adlandırı-
lan yere bizler amfi derdik o yıllarda. O
amfide çeşitli topluluklar antrenman ve
çalışmalar yapardı. Ancak o zamanlarda
dahi halk dansları topluluğunun çalışma
saatlerinde amfi her daim dolu olurdu.
Elbette ki gelişme ve büyüme göster-
miş TÜHAD’da o yıllardan bu güne bir
takımdeğişikler yaşanmıştır. Siz toplu-
luğun her dönemine tanıklık etmiş biri
olarak TÜHAD’ın gelişme süreci ile ilgili
neler söyleyebilirsiniz?
Günay:
En önemlisi bugün imkânlar
o günlere oranla çok fazla. Bizimmaddi
olanaklarımız çok azdı. Gösterilerde
orkestra, davul, zurna bulmakta zorlanır-
dık bazen. Yarışmalara bile kendi temin
ettiğimiz otobüslerle gidiyorduk. Artık o
problemler çoktan aşıldı tabiî.
Bir de o zamanki konservatuvar
yönetimi klasik anlamda halk oyunları-
nın stilize edilmesine karşıydı. Topluluk
ise stilize gösterilere yakındı enstrüman,
giyim kuşam vs.
konusun-
da. Biz işi
sağdan
soldan
temin ettiği-
miz otantik ve
orijinal kostüm-
lerle devam ettiriyorduk.
Aydın, Muğla ve civarındaki
köylerden topladığımız Zeybek
vb. orijinal kıyafetleri kullanıyorduk
gösterilerde. Sonraları kurulan kos-
tüm atölyelerinde hazırlanmaya
başladı giysiler. Aynı zamanda
Erzurum, Sivas vb. yörelerine
ait de çok değerli, orijinal
kostümlerimiz vardı.
Ancak kostüm-
ler çok fazla
el değiş-
tirdiği için
maalesef ki
korunamadı.
Anlayacağınız
bizler böyle kla-
sik bir anlayıştan
geldik. Ancak top-
lum da değişiklikten
yana tabiî. Sadece kla-
sik anlamda değil artık
Anadolu Ateşi vb. gibi
gelenekseli modernle
bağdaştıran gösteriler
fazlasıyla ilgi ve beğeniyle
karşılanır oldu.
Enbiya Özkan ve Şükrü Koçak, son
dönemüyeleri olarak sizler, Türk Halk
Dansları Topluluğu’nun vizyon ve
misyonunu nasıl anlatırsınız?
Enbiya Özkan:
1982 yılında kurul-
muş olan TÜHAD (o zamanki adıylaEÜ-
HOT - Ege Üniversitesi Halk Oyunları
Topluluğu) üniversitenin, hatta bölgenin
bu anlamdaki ilk topluluklarından biri.
Halk dansları topluluğunun amacı;
öğrencilerin halk dansları
aracılığıyla toplan-
ması, çeşitli
sosyal payla-
şımlarda
bu-
lunması,
bölümler
arası ilişkile-
rin güçlenme-
si, öğrencilerin
üniversiteye
geçiş sürecinin
aktifleşmesi.
Bunun yanın-
da da topluluk
ülkemizin zengin
kültürel mirasını
geçmişten günümüze
taşıyarak, üniversite
çağındaki arkadaşları-
mızın bilgi sahibi olmala-
rını sağlayan bir görev de
üstleniyor. Hemen hemen
Türkiye’nin tüm bölgelerin-
den yöreleri sahneye taşı-
yoruz. Gerek üniversitede
gerek İzmir ve çevresinde
birçok gösteri yapıyoruz.
Dolayısıyla sadece kampus
içerisinde kalmıyor faaliyet-
lerimiz. Bu anlamda bölgeye
öğrenciler aracılığıyla hem
ne kadar aktif bir üniversite
olduğumuzu, hem de kültürel
anlamda mirasımıza ne kadar
Ege Üniversitesi’nin
55. yaşını kutladığı bu yıl,
Türk Halk Dansları
Topluluğu,
28 yıllık geçmişiyle
üniversitemizin en eski
fakat aynı zamanda
en aktif topluluklarından
biri olma özelliğini
taşıyor.
sahip çıktığımızı da anlatmış oluyoruz.
Özellikle 2000’li yıllarda (2002 - 2007
arası), Üniversite Sporları Federasyonu
bünyesinde düzenlenen halk oyun-
ları yarışmalarında topluluğun elde
ettiği Türkiye birincilikleri de Ege
Üniversitesi’nin diğer üniversiteler
arasında kendini öne çıkarmasını
sağladı. Öğrenciler yıl içerisinde
zamanlarından, arkadaşlarından, aile-
lerinden fedakârlık ederek yoğun bir
tempoyla çalışıyorlar. Ve yıl sonundaki
yarışmalarda emeklerinin karşılığını
fazlasıyla alıyorlar. Tüm bu birikimler
öğrencilerin üniversite hayatını unutul-
maz kılıyor.
Sene içinde yaklaşık 500–600 öğren-
ci topluluğa başvuruyor. Yani toplulukla-
rın kayıt döneminde en fazla ilgi çeken
topluluklardan biri TÜHAD. Biz bu sayıyı
yıl içinde gerçekleştirdiğimiz kısa bir
eğitimden sonra yaptığımız elemelerle
250 civarına indiriyoruz. Salonları ve ho-
caların yeterlilik seviyesini göz önünde
bulundurarak belli bir sayı belirlemek
durumunda kalıyoruz. Yıl içerisinde 7 -8
tane farklı ekip oluşturuyoruz.
Topluluk bu yıl bünyesinde hangi yöre-
leri barındırdı?
Şükrü Koçak:
Bu sene Teke Yöresi,
halay, portpori, Karadeniz, çiftetelli ve
Kolbastı Ekibi olmak üzere 6 farklı ekip
çalışma yapıyor topluluğumuzda. Bu
yıl diğer senelere göre daha az sayıda
ekibimiz var. Bunun nedeni de daha iyi
dansçıları bünyemizde barındırmak,
kaliteye önem vermek ve daha iyi
sunumlar hazırlamak istememiz. Bu
ekiplerin dışında bir de yarışma ekibimiz
var. Sadece zeybek danslarını sergileyen
yarışma ekibimiz, bu yıl Aydın yöresi
oyunlarını sergiledi. Bölgeler arasında en
yüksek puanla birinci olan ekibimiz katıl-
dığı VAKSA yarışması finalinde Türkiye
üçüncülüğünü elde etti. 2003 yılında
1...,56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,66-67,68-69,70-71,72-73,74-75 78-79,80-81,82-83,84-85,86-87,88
Powered by FlippingBook