Egeden 21. Sayı - page 65

63
KIŞ 2015
kent, mükemmel konumu sayesinde
kısa zamanda gelişmiş ve Anadolu’nun
önemli kentlerinden biri haline gel-
miştir. Strabon, şehri kendi döneminin
örnekleri içinde “en güzel olanı” şek-
linde betimler. Strabon’a göre kentin
bir parçası tepededir ve surla çevrilidir;
büyük kısmı ise ovada yer almaktadır.
Strabon’un anlatımı ayrıca kentin ara-
ziye uydurulmuş ızgara kent planına
sahip olduğunu işaret de etmektedir.
Smyrna’nın özellikle Roma dö-
neminde Ephesos ve Pergamon ile
yarışabilen nitelikte bir kent olduğu
bilinmektedir. Roma İmparatorluğu’na
bağlı kentler için oldukça önemli olan
“Neokoros”unvanı (İmparatorluk kültü
koruyucusu olma hakkı) Smyrna’ya üç
kez verilmiştir. Bu durum hem sikkeler
hem de Agora’da bulunan bazı yazıtlar
üzerinde görülebilmektedir.
Çağdaşı pek çok kentin aksine
Smyrna Antik Çağ’ın sonunda terk edil-
memiş, önemli konumu ve günümüz-
de hâlâ kullanılan limanı sayesinde
antik çağdan bugüne değin yerleşim
görmüştür. Bu durum kente ait pek
çok yapı ve arkeolojik buluntuların
günümüze iyi durumda ulaşmasını
engellemiştir. Bugün modern kentin
altında kalan Nea/Yeni Smyrna’ya ve
ona ilişkin bilgi ve bulgulara ancak be-
lirli birkaç noktada yapılan arkeolojik
çalışmalarla ulaşmak mümkün olabil-
mektedir. Bu noktalar Smyrna Agorası,
Kadifekale ve Basmane-Altınpark
Arkeolojik Alanı’dır. Bunun dışında
modern kentin hemen her yerinde ve/
veya yapılaşmaların altında antik dö-
nemi yansıtan yapı izlerine rastlamak
ve alanları çıkarsamak mümkündür.
Tiyatro, Stadyum, Yeşildere üzerinde-
ki Aquaductuslar, Bayramyeri’ndeki
Roma Caddesi bu örneklerdendir.
Ayrıca modern Kemer Köprüsü’nün
altında Antik Çağ’dan Osmanlı
döneminin sonuna kadar kullanılmış
olan ve Kervanlar Köprüsü olarak da
bilinen antik köprü iyi durumda tespit
edilmiştir. Köprü, Smyrna’yı kuzeydeki
Pergamon (Bergama), Phokaia (Foça),
Magnesia ad Sipylum (Manisa) kentle-
rine bağlayan yolun başlangıcındaydı.
Bunların dışında antik kaynaklar ve
17-19. yüzyıllarda kente gelerek antik
kalıntıları tasvir eden batılı seyyahların
ekseninde kalan Smyrna Agorası’dır.
Tanımlanan arkeolojik alanlar-
dan en iyi bilinenlerden bir diğeri,
içinde Bizans-Osmanlı dönemi şapel
ve mescidi ile Roma sarnıcı bulu-
nan Kadifekale’dir. Kadifekale antik
Smyrna’nın akropolü yani en önemli
kutsal alanı olması yanı sıra savaş
durumunda kentin yine en önemli
savunma yapısı olarak bir içkale görevi
de görmekteydi. Bu nedenle kentin
kurulduğu M.Ö. 4. yüzyılın sonu-3.
yüzyılın başından itibaren bir surla
çevrelenmiş ve surlar Roma Bizans ve
Erken Osmanlı dönemlerinde sık sık
onarılmış, yenilenmiştir.
eserleri ışığında kentin stadionu, Zeus
Akraios Tapınağı ve iki kent kapısının
(Magnesia ve Ephesos Kapıları) yakla-
şık yerleri bilinmektedir. Kentin biri as-
keri diğeri ticari olmak üzere iki limanı
vardı ve ana limanı bugünkü Kemeraltı
çarşısının bulunduğu yerde idi.
Antik Smyrna, günümüzde Konak
İlçesi’nin Kadifekale – Basmane – Çan-
kaya – Kemeraltı - Cicipark mevkilerini
oluşturan çember içinde yer almak
üzere, büyük ölçüde modern kent do-
kusunun altında kalmış bulunmakta-
dır. Antik kentin günümüze iyi durum-
da ulaşabilmiş arkeolojik alanlarından
biri Namazgah-Mezarlıkbaşı semtleri
1...,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64 66,67,68,69,70,71,72,73,74,75,...80
Powered by FlippingBook