Egeden 21. Sayı - page 60

58
olma hayali kurabilir. Şehirde yetişen
ise mimar olma, avukat olma, bilim
insanı olma, sanatçı olma hayalleri
kurabilir. Kurabilmelidir. Eğer şehrin
çocukları, gençleri bu tür hayaller
kuramıyorsa, orası bir kasabadan
ibarettir. Ne kadar kalabalık oldu-
ğunun, nüfusunun ne kadar büyük
olduğunun önemi yok, adı şehir bile
olsa, çocuklara hayal kurduramayan
yerleşim yeri bir kasabadır.
Eskişehir’de çocukken karikatür
çiziyordum. Genç yaşlarımda tiyatro
yaptım, gazetecilik yaptım. Lisede
radyo istasyonu kurduk. Bütün bun-
lar mümkündü. Şehir bizi kışkırtıyor,
hayaller kurmaya teşvik ediyordu.
Eskişehir’in şimdi de kendi çocukları-
na, gençlerine bu tür fırsatlar sunma-
sını sağlamaya çalıştım. Sazova’daki
Bilim, Sanat ve Kültür Parkının arka-
sındaki temel motivasyon budur.
Eskişehir’de yaptıklarımız elbette
bunlardan ibaret değil. Çok kısa süre
içinde, çok büyük maddi ve siyasi
imkânsızlıklar içinde, birçok şey
yaptık. Belediye Tiyatroları, Belediye
Senfoni Orkestrası, Müzeler, Güzel
Sanatlar Galerileri, Tramvay Şebekesi,
Tarihi Eskişehir Evleri, Yenilenen Su
Şebekeleri, Arıtma Tesisleri, Heykeller
ve daha pek çok şey… Ama hiçbiri,
bir fark yaratalım gayretiyle olmadı.
Eskişehir’i bir şehrin sahip olması
gereken özelliklere kavuşturmak
kastıyla yaptık her yaptığımızı. Ve
Eskişehir bir marka oldu.
Bence buradan alınacak ders,
şehirlerimizin büyük bölümünün, ne
yazık ki, şehir olmak kavramından
uzak düşmüş olduğudur. Türkiye’nin
şehir gibi şehirlere ihtiyaç duyduğu,
insanlarımızın Eskişehir’e gösterdiği
ilgiden anlaşılıyor. Yani sıkıntımız
insan malzememizde değil. Otomo-
billere terk edilmemiş, kendilerine
adanmış bir şehri gördüklerinde,
insanlarımız onun hakkını veriyor.
Eskişehirliler de verdi. Daha önce
herhangi bir Belediye Başkanını iki
defa üst üste seçmemiş olan Eskişe-
hirliler beni, her defasında oylarımı
artırarak, üst üste üç defa seçtiler.
Yani Eskişehir’e katmaya çalıştığım
değeri anladılar, sahiplendiler ve
desteklediler.
Özetleyecek olursam, Eskişehir’i
farklılaştırmak, diğer şehirlerden
ayırmak üzere yola çıkmış değildim.
Sadece Eskişehir’i bir şehre benzet-
mek, şehrin sahip olması gereken
vasıflara kavuşturmak gibi bir hede-
fim vardı. Normal olanı buydu bana
göre. Umarım Eskişehir herkese ders
olur. Yerel yöneticilere ders olur. Yeni
kurulan Şehircilik Bakanlığı, “Yılmaz
Büyükerşen bizim partiden değil”
deyip Eskişehir’e gözlerini kapamaz.
Eskişehir örneğinden alınan derslerle
uygun mevzuat değişikliklerini ger-
çekleştirir. Bu sayede, kısa süre içinde
birçok şehrimiz otomobillere terk
edilmiş, gettolaşmış, çocuklarının ve
gençlerinin hayallerini törpüleyen
yerleşim yerleri olmaktan kurtulur.
Ancak ondan sonra, her biri
birer şehir olmuş olan birçok şehir,
kendisini diğerlerinden farklılaştıra-
cak, kendisini marka haline getirecek
atılımları düşünmeye, planlamaya
başlayabilirler.
Son söz olarak Sayın Rektöre
sorayım :
“Niçin bu paneli düzenlediniz?”
Bana göre İzmir zaten bir tek
özelliği ile marka şehir değil, Marka-
lar Şehri….
1...,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59 61,62,63,64,65,66,67,68,69,70,...80
Powered by FlippingBook