Egeden 21. Sayı - page 57

55
KIŞ 2015
Markalaşma sürecinde öncelikle
şehre olan inancın önemine vurgu
yapan gazeteci-yazar Nedim Atilla,
İzmir’in tasarım ve lezzet şehri olarak
ön planda olması gerektiğini söyledi.
Ege bölgesinin özellikle İzmir’in gast-
ronomi alanında çok çeşitli lezzetleri
barındırmasına dikkat çeken Atilla,
İzmir’deki gençlerin tasarım alanında
çok güzel işler çıkararak bir marka
şehir yaratabileceğini söyledi. İzmir’in
tanıtılmasında sosyal medyanın
markalaşmadaki öneminden bahse-
den Dev Ajans Sahibi Erhan Gölbey,
“Bu şehir bir marka şehridir. İzmir’in
markalar içerisinden en iyi olabil-
mesi için sosyal medyanın doğru ve
aktif kullanılması gerekir. Öncelikle
İzmirliler kendi şehrini iyi bilmeli. Bu
şehrin insanları kendi şehrini çok iyi
tanırlarsa kentin tanıtımını yapabilir-
ler” diye konuştu. İzmir’in çok yönlü
olarak sanayi ile gelişebileceğini
belirten Yaşar Holding Gıda ve İçecek
Grubu (Pınar) Kurumsal İletişim Di-
rektörü Mehmet Aykırı, konuşmasın-
da markaların globalleşmesi ve şehre
katkılarından bahsetti. Markaların
gelişmesinin şehirlerin tanıtımında
büyük rol oynayabileceğini söyledi.
İzmir Reklamcılar Derneği Başkanı
Yiğit Sal, İzmir’in çeşitli markalaşma
alternatifleri olduğunu ve İzmir’in en
uygun markaya yoğunlaşması gerek-
tiğini söyledi. Sal, İzmir’in gelecekte
birçok potansiyeli olduğunu ve bu
potansiyeli kullanmada iletişim ala-
nında eğitim alan insanlara ihtiyacı
olduğunu belirtti.
“İzmir, sanatçılarına sahip çıkmalı”
“Marka Şehir, Kültür ve Sanat”
konulu Dario Moreno oturumuna ise
gazeteci-yazar Yaşar Aksoy oturum
başkanlığı yaptı. Oturumun ilk
konuşmacısı gazeteci-yazar Gökmen
Küçükdemirtaş, “Her yeni iş, diğer
iş için yeni bir kapı açar. Yeter ki biz
değerlerimize sahip çıkalım. Birçok
insan bir şey yapmak için İstanbul’a
gidiyor. Çünkü bu kent onlara yeni
alanlar açıp onları bu kente katamı-
yor. İzmir’in marka kent olması için
herkesin üzerine düşeni yapması
gerekiyor. Marka olacaksak birinden
bir şey beklemeye gerek yok, sadece
fark yaratılmalı” diye konuştu.
Marka olmanın zor olduğuna
değinen sanatçı Pınar Aylin, “İzmir’de
marka olmak için benim gördüğüm
eksiklikler var. Bu kadar muhteşem
iklime sahip olan bir kentin az ağaca
sahip olması çok üzücü. Uçaktan
baktığımda bir beton yığını görü-
yorum. Bu şehrin marka olması için
nefes almasını engelleyen çok şey
var” diyerek eskilere sahip çıkmanın
önemli olduğunu vurguladı. “Ne var-
sa eskilerde var” diyen sanatçı, “Sahip
olduklarımıza, orijinine, özüne
dokunmadan sahip çıkmak gereki-
yor. Var olan dokumuzu korumalıyız”
diye konuştu. Panelde konuşan Türk
pop müziği yorumcusu ve müzik
yapımcısı Aysun Kocatepe, “İzmir
bir marka. Çünkü İzmir Türkiye’nin
batıya açılan bir yüzü” dedi. Koca-
tepe, İzmir’e geldiğinde kendisini
özgür hissettiğini de sözlerine
ekledi. Besteci, söz yazarı, yorumcu
ve müzik yapımcısı Ali Kocatepe,
“Markalarına tanık olmuş bir İzmirli
olarak değerlerimize sahip çıkamadı-
ğımız ve başkalarına kaptırdığımızı
söyleyebilirim. Spor kulüplerinden iş
adamlarına, sanatçılarına kadar İzmir
çok iyi isimler çıkardı ancak bunlara
sahip çıkamadı. Önemli markalarımı-
zı sahip çıkamadığımız için kaybet-
tik. Sanatçılar İzmir’de filizlendiler ve
çiçeklerini başka yerde açtılar. Çünkü
İzmir teknik açıdan yetersizdi” diye
konuştu. İzmir’e hep sahip çıkan bir
sanatçı olduğunu ifade eden Koca-
tepe, “İzmir’den sanatçısına sahip
çıkması için hep bir adım bekledim
ama olmadı. İzmir sanatçısına ve
sanatçılarına sahip çıkmalı, onları
yalnız bırakmamalı” dedi. Ege Üni-
versitesi İletişim Fakültesi Öğretim
Üyesi Alahattin Kanlıoğlu’nun “İzmir
Fotoğrafları Sergisi” ile renklenen
sempozyum, Pınar Aylin’in de eşlik
ettiği Ali ve Aysun Kocatepe’nin
müzik dinletisi ile son buldu.
1...,47,48,49,50,51,52,53,54,55,56 58,59,60,61,62,63,64,65,66,67,...80
Powered by FlippingBook