Egeden 4. Sayı - page 56-57

54
BAHAR 2010
Böcekler... Pek çoğumuz yaşa-
mımızda önemli işlevleri olan bu
canlıları gördüğümüzde ya korkup
kaçar, ya da onlardan uzaklaşmaya
çalışırız... Ancak bir kere dokunma-
ya ve yakından incelemeye cesaret
edebilsek, artık onlardan korkmaz
olur, belki de evde bir örümcek
gördüğümüzde onu öldürmek ye-
rine, o ağından inmeye çabalarken,
usulca alarak pencerenin önüne
koyarız.
Minik yapılarından beklenme-
yecek derecede güçlü ve gösterişli
olan böcekler doğanın ayrılmaz ve
vazgeçilmez sahiplerinden.
Kolaylıkla fark edilmeyen bu
minik canlılar, bir kez dikkatlice ba-
kıldığında oya gibi işlenmiş detay-
ları, renkleri ve farklılıklarıyla hayret
ve hayranlık uyandırırlar.
Böcekler aleminin
kapısı aralandı
Böcekler, canlılar içinde en bü-
yük grubu oluşturmalarına ve do-
ğada önemli işlevler üstlenmelerine
rağmen bu özellikleri bilinmiyor
ve insanların çoğu böceklere tepki
duyuyor. İşte Ege Üniversitesi’nin
2007-2009 yıllarında gerçekleştir-
diği Böcek Farkındalığı Yaratma
Projeleri (BÖFYAP) sayesinde
toplumu böcek farkındalığına ulaş-
tırma, insanlara böcekleri tanıtma
ve sevdirme yolunda büyük bir
adım atıldı. Ege Üniversitesi Ziraat
Fakültesi Bitki Koruma Bölümü’nün
öncülüğünde Fen, Tıp ve İletişim
Fakültelerinin de desteğiyle gerçek-
leştirilen BÖFYAP sayesinde toplam
1369 katılımcı böcekler aleminin
büyülü dünyasıyla tanıştı. İlköğretim
öğrencileriyle öğretmenlere yönelik
yürütülen TÜBİTAK destekli proje
kapsamında 2007 yılında BÖFYAP-İLK,
2008 yılında BÖFYAP-BÖCEK OKULU,
BÖFYAP-ÖĞRETMEN, 2009 yılında da
BÖFYAP-BÖCEK OKULU etkinlikleri
gerçekleştirildi.
Böcek korkusu yok oldu
Etkinliklere katılanlar, eğitimler
sayesinde böceklerin ekolojik dengenin
olmazsa olmaz canlılarından olduğu-
nu ve doğaya olan faydalarını gözlem
yaparak öğrendiler. BÖFYAP Yürütücüsü
EÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Tezcan,
proje kapsamında düzenlenen kursların
başlangıcında öğrencilerin çoğunda var
olan böcek korkusunun uygulamalı ve
teorik eğitimler bittikten sonra tama-
men yok olduğunu ifade ediyor. 14 ilden
gelen öğrenci ve öğretmenlerin kurs-
larda böcekler hakkında öğrendiklerini
kendi şehirlerindeki öğrencilerine ve ar-
kadaşlarına da aktardığını belirten Prof.
Dr. Tezcan, BÖFYAP’ın böcek farkındalığı
konusunda Türkiye ölçeğinde büyük bir
sinerji yarattığının altını çiziyor.
Toplumda böceklere karşı olan
önyargılı yaklaşımın değiştirilmesinin
küçük yaşlarda daha kolay olacağı dü-
şüncesinden hareketle projenin hedef
kitlesi olarak ilköğretim öğrencilerinin
seçildiğini ifade eden Prof. Dr. Tezcan,
BÖFYAP kapsamında verilen eğitimi şu
sözlerle anlatıyor;
“Proje etkinlikleri teorik eğitimler,
doğada ve laboratuvarda gerçekleşen
uygulamalı eğitimler ile çeşitli atölye
çalışmaları şeklinde yürütüldü. Teorik
eğitimlerde böcekler, sağlık, böcek
müzesi, böcekler ve geleceğimiz, çevre
duyarlılığı, böcek besleme ve böcek
fotoğrafı çekimi konuları ele alındı.
Doğadaki çalışmalarda ise böceklerin
davranışlarının gözlemlenmesine ola-
nak tanındı, böcek toplama yöntemleri
uygulamalı olarak gösterildi. Çocukları-
mız yakalanan böcekleri makroskobik
ve mikroskobik düzeyde incelediler ve
onlarla yakın temas sağladılar. Ayrıca
fotoğraf çekimi ve böcek besleme gibi
değişik atölyelerin de yer aldığı çalışma-
lar gerçekleştirildi.”
Proje sonrası katılımcılarda böcek-
lere ilişkin tutum değişikliği gelişip
gelişmediğini bir anket çalışmasıyla
ortaya koyduklarını dile getiren Prof.
Dr. Tezcan, BÖFYAP’ın katılımcılar üze-
rindeki etkisini ise şöyle dile getiriyor;
“Projeye başlamadan önce ve
proje bittikten sonra yapılan anketler
karşılaştırıldığında projenin böcek
sevgisi aşılama ve farkındalık yaratma
amacına ulaştığı sonucu ortaya çıktı.
Her verisi birbirinden çarpıcı olan
anketin en önemli sonucu katılım-
cıların projeden sonra böceklerle
ilgilenme istekliliği oranının yüzde
100’e ulaşmış olduğunu görmek-
ti. Anket sonucunda katılımcıların
böceklere yaklaşımlarında olumlu
yönde değişiklik olma oranı ise yüzde
97 olarak belirlendi. Etkinlik öncesi
yapılan ankette böcekleri sevdiğini
belirtmekle birlikte, böceklere olan
yaklaşımlarında olumsuz ifadelerde
bulunanların sayısı oldukça fazlaydı.
Ancak etkinlik sonrasında böcekler-
le yakından ilgilenme istekliliği ve
böceklere yaklaşımlardaki olumlu
değişimin bu kadar yüksek oranda
olması, projenin amacına ulaşması
bakımından çok anlamlı.”
Çocuklar böcek şiirleri
ve öyküleri yazıyor
Proje sonrasında da katılımcılarla
temasın sürdürüldüğünü ve alınan
geri bildirimlerin mutluluk verici
olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tezcan,
“Katılımcı öğrencilerin projeden edin-
dikleri bilgileri başta aileleri olmak
üzere, arkadaş ve öğretmenleriyle
paylaştıklarını öğreniyoruz. Ayrıca
katılımcı öğretmenler de Türkiye’nin
farklı noktalarında almış oldukları
eğitimleri öğrencilerine ve diğer öğ-
retmenlere aktarıyorlar. Bazı okullarda
ise böceklerle ilgili resim yarışmaları
düzenlendiği, böcek şiirleri, şarkıları
ve öyküleri yazıldığı haberlerini alıyo-
ruz” diye konuşuyor.
BÖFYAP sonrası katılımcıların dil-
lendirdiği “Böcek korkumu yendim”,
“Böceklerin saygı duyulacak canlılar
olduğunu öğrendim”, “Böceklerle
arkadaş oldum”, “Böceklerin de bu
dünyada yerleri olduğunu öğrendim”
ve belki de hepsinden etkileyici olan
“Böcek savardım, böcek sever oldum”
cümleleri ise projenin katılanlara
böceklerin gizemli dünyasını tanıtıp
sevdirdiğinin önemli kanıtı.
EÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü’nde
bulunan Türkiye’nin ilk ve en zengin böcek
müzesi unvanına sahip Prof. Dr. Niyazi Lodos
Böcek Entomoloji Müzesi’nde çeşitli türlerden 5
milyon civarında böcek bulunuyor. Müzenin 50
yıllık geçmişe sahip olduğunu belirten Prof. Dr.
Serdar Tezcan,“Müzede bulunan 13 böcek takımına
bağlı tür ve alt türlerinin sayısı 5 bin 500 kadardır.
Müzede ayrıca, henüz tanılaması yapılmamış çok
zengin bir materyal bulunmaktadır. Müzedeki
materyal arasında 244 türe ait, o türlerin bilim
dünyasına tanıtımının yapıldığı orijinal böcek yani
tip bulunmaktadır. Bu sayı Avrupa ve dünya müzele-
ri arasında azımsanmayacak bir orandadır”dedi.
Müzede dünyada ilk kez bulunarak bilim dünyasına
tanıtılmış 250 tane böcek türünün de bulunduğunu
ifade eden Prof. Dr. Tezcan,“Bu böceklere de onları
bulanların isimlerini çağrıştıran özgün isimler veril-
miş durumda. Türkiye’nin dört bir yanında yapılan
çalışmalar sonucu elde edilen böcekler müzemizde
özel çekmecelerin ve dolapların içinde saklanıyor.
Dolapların üzerlerinde de böceklerin nerede ve ne
zaman bulundu bilgilerinin yer aldığı bilgilendirici
etiketler bulunuyor”diye konuştu.
55
Petek DURGEÇ
1...,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53,54-55 58-59,60-61,62-63,64-65,66-67,68-69,70-71,72
Powered by FlippingBook