Egeden 19. Sayı - page 64-65

62
63
YAZ 2013
TIP DÜNYASINDAN
“Yüzyılın Nöroşirurji Kullanıcı Adamı” sıfatı verilen Prof. Dr. Gazi Yaşargil,
birikimiyle genç tıpcıları aydınlattı
Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi tarafından düzenlenen
“Nörobilimlerde Etkileşim” adlı
seminer Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in
katılımıyla E.Ü Tıp Fakültesi Muhittin
Erel Amfisi’nde gerçekleştirildi. 1981
yılında Uluslararası Mikrocerrahi
Derneği, Sidney, Astralia Pioneer
Microsurgeon Ödülü’nü alan ve 1999
yılında ise Nörolojik Cerrahlar Yıllık
Toplantısı Kongresi’nde Nurosurgery
Dergisi tarafından “Yüzyılın Nöroşirurji
Kullanıcı Adam” olarak onurlandırılan
Prof. Dr. Gazi Yaşargil nöroloji
hakkındaki bilgilerini EÜ Tıp Fakültesi
öğrencileriyle paylaştı.
Türkiye’de ilk defa bir anatomi
enstitüsü tarafından konferans için
davet edildiğini ifade eden Yaşargil,
“Ben sandım ki, 5-10 anatomist, 5-10
beyin cerrahı bir araya toplanacak,
ben de onalara konuşma yapacağım.
Oysa bugün burada 400-500
kişi olmuşsunuz. Çok sevindim,
sizgençlerle bir arada olmak beni çok
mutlu ediyor, gençleştiriyor” dedi.
Konuşmasına EÜ Tıp Fakültesi
Anatomi Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Prof.
Dr. Gülgün Şengül’ün çalışmasından
söz ederek başlayan Yaşargil, dünyanın
ilk histolojik (Canlı doku bilimi) insan
omurilik atlasını içeren kitabı için
şunları söyledi: “Sizin üniversitede
çalışan Gülgün Şengül hanım, biricik
anatomi eserinin yarattı ve yayınladı.
Dikkatle baktım ve çok büyük bir
giriş. Çünkü çok esaslı çalışılmış bir
kitap. Türkiye için çok büyük bir onur
kaynağı olacak.”
Anatominin her şeyin esası
olduğuna değinen Prof. Dr. Yaşargil,
“Anatomi, ana köktür. Ana kök. Herşey
onunla başlar biter. Anatomiye
büyük ehemmiyet vermemiz lazım.
Bugün bütün dünyada beş kıtadaki
muhteşem üniversite veya özel
hastanelerde her daldan hocalar
bulunuyor. Fakat bu hastanelerin
hepsinde ben anatomların da
ameliyethanelerde bulunmasını
isterim. Çünkü anatomiyi takip etmesi
kolay değil, bu nedenle anatomistlere,
sizlere ihtiyacımız sonsuz. İsterim
ki sizlere de beyin cerrahisinde
nöroanatomist yerleri açılsın. Bize her
gün yardım edin, yayınları toparlayın,
ne olup bittiğini anlatın” diye konuştu.
Çocukluğundan beri meraklı bir
tabiatı olduğunu anlatan Yaşargil,
ufacık çocukken bile çiçekttir, nebattır,
böcektir eline ne geçerse bakmak,
incelemek, bilmek istediğini anlattı.
İlk anatomi dersini büyük annesinden
aldığını belirten Yaşargil, o günleri şu
szölerle dile getirdi: “Büyükannem
çok nadir bir hanımdır. Çok müthiş bir
hafızası, bigisi vardı, okula gitmediği
halde. Bana ilk anatomi dersini, kümes
hayvanlarıyla o vermiştir. Hayvanları
o keserdi, ben izlerdim. Hatta kuzu
koyun kesileceği vakit anlatırdı ne var
ne yok diye. İlk defa beyni, beyinciği o
göstermişti. Böylece bu alana merakım
daha da arttı”.
Lice’de babası kaymakamlık
yaparken kendisinden bir buçuk
yaş büyük olan kardeşinin dizanteri
nedeniyle vefat etmesinin kendi
yaşamına yön verdiğine değinen
Yaşargil,“O zamanlar ilaç da bilmiyorlar,
kaybetmişler kardeşimi. Annem son
yaşına kadar, kardeşimin saçını saklamış
bir zarfta, çıkarır ara sıra ağlardı.
Derdi ki‘bu çok kıymetli bir çocuktu
kaybettik’. İşte o neden kardeşimize
ayrdım edilemedi duygusu beim tıbbı
seçmemde etkili oldu”dedi.
Disiplinli ve gayretli bir çalışmayla
Nörobilim duayeni Ege’deydi
dünyada her kapının açılabileceğinin
altını çizen Yaşargil: “Babammemurdu.
Ailemiz büyük sıkıntı içerisinde 5
evladını yetiştirdi, hepsini tahsil ettirdi.
Benden büyük ablam İngilizce hocası
oldu. Benden bir buçuk yaş küçük
Erdem Basel’de Genel Cerrahide
profesör oldu. Günay Mete, Zurich’te
noröfizyoloji profesörü oldu. Küçük
kız kardeşimiz, benden 10 yaş küçük,
o da kimya mühendisi oldu. Bunları
size anlatıyorum, gazetecilere de
anlattım ama hiç birisi kayda almadı.
Durum şu eğer disiplinli çalışır, gayret
gösterirseniz dünyada her kapı size
açık onu bilesiniz. Hemen ‘buyrun’
diyerek bir koltuk vermiyortlar tabii.
Karakterli olup her sıkıntıya dayanıp
çalışacaksınız, o zaman her imkan var,
her kapı açık” diye konuştu.
1940 senesi yüzünün sol tarafında
oluşan felç nedeniyle tedavi için
yaklaşık 9 ay haftada 2-3 defa Numune
Hastanesine gittiğini anlatan Yaşargil,
“Kapı komşumuz ve Türkiye’nin ilk
nöroloji profesörlerinden biri olan
Prof. Dr. Şükrü Yusuf Sarıbaş, orada
bana elektro tedavi yapardı. İlk defa
muhtelif nöroloji hastalarını orada
gördüm. Felçlisi, hareket bozukluğu
olanlar. Beyin cerrahisine girmek için
belki oradan da ilham almış olabilirim”
dedi.
Beyin cerrahı olmak isteyenlere
tavsiyelerde bulunan Prof. Yaşargil,
beyin cerrahı olmak için yalnız
zeka ve yeteneklilik değil; bunların
yanında sabır, sebat, dayanıklılık ve
çok kuvvetli karaktere sahip olmak
gerektiğinin altını çizdi. Yaşargil,
“Bugün burada iki değil, altı saat dersa
vereceğim, bakalım kimler beyin
cerrahı olacak göreceğiz” sözleriyle
salondakileri güldürdü.
Konuşmasında akademik hayatını
anlatan Prof. Dr. Yaşargil, seminerine
sık sık bilimsel araştırmalarından
ve nörobilim üzerine yapılan
çalışmalarından örnekler göstererek
devam etti.
Seminerde Türk tıbbının daha
da gelişmesi gerektiğini ve batıda
gerçekleşen tıp yeniliklerini yeterince
örnek almadığımıza değinen Prof. Dr.
Gazi Yaşargil, Türkiye’de tıp alanında
gerçekleştirilen yenilenme sürecinin
bilimsel ve araştırma kökenli olması
gerektiğini dile getirdi.
6 Temmuz 1925 yılında
babasının kaymakanlık görevi için
gittikleri Diyarbakır Lice’de dünyaya
geldi. Ankara Atatürk Lisesi’ni
bitirdi ve Ankara Üniversitesi’ne
girdi. Almanya’da bulunan Friedrich
Schiller Üniversitesi’nde tıp
etğitimine başladı.
Bu yüzyılda tıp alanında yetişen
en önemli beyin cerrahı ünvanına sa-
hip. Mikro sinir cerrahisinin kurucu-
sudur. Gazi Yaşargil epilepsi ve beyin
tümörünün kendi geliştirdiği yöntem-
lerle tedavi etmeyi başarmıştır.
1945 yılında Basel
üniversitesine girmeye hak kazandı.
1950 yılında da doktorasını yaptı.
Bern üniversitesinde yardımcı
profesör olarak psikiyatri
bölümünde görev alamya başladı.
Basel Üniversitesinde nöroşürürji
bölümünde çalıştı.
1957 yılında Zürih’te Üniversite
hastanesinde çalışmaya başladı.
1965 yılında yardımcı profesör
ünvanını kazandı. 1965-67
yıllarıarasında ABD’de Vermount
Üniversitesinde nöroşürürji
bölümünde mikro masküler
bölümünde çalışmalarda bulundu.
Zürih Üniversitesinde hekim olarak
çalıştı ve başhekimlik yaptı.
Birçok üniversitede fahri
doktora ünvanını almıştır. Prof.
Dr. Gazi Yaşargil’in sahip olduğu
fahri dokrotalıklarının yanı sıra çok
sayıda ödülleri bulunmaktadır.
Ödüllerinden bazıları şöyledir:
1968 - Tıp Bilimleri İsviçre
Akademisi Robert-Bing-Ödülü
1981 - Uluslararası Mikrocerrahi
Derneği, Sidney, Astralia Pioneer
Microsurgeon Ödülü
1988 - Universita di Napoli e della
Compagna Napoli, İtalya Şeref
Madalyası
1992 - Türkiye Cumhuriyeti Tıp
Ödülü
1997 - Nöroşirürji Dernekleri Dünya
Federasyonu Altın Madalya
1998 - Brezilyalı Nöroşirürji Derneği
tarafından “Yüzyılın beyin
cerrahı” olarak onurlandırıldı
1999 - Onur Nörolojik Cerrahlar
Madalyası Avrupa Birliği
1999 - Nörolojik Cerrahlar
Yıllık Toplantısı Kongresi’nde
Nurosurgery dergisi tarafından
“Yüzyılın Nöroşirurji Kullanıcı
Adam” olarak onurlandırıldı
2000 - Fedor Krause Madalyası,
Alman Nöroşirürji Derneği
2000 - Türkiye Cumhuriyeti Üstün
Hizmet Madalyası
2002 - Milli Egemenlik Onur Ödülü
2005 - TBMMMilli Egemenlik Onur
Ödülü
Gazi Yaşargil kimdir?
1...,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61,62-63 66-67,68-69,70-71,72-73,74-75,76-77,78-79,80-81,82-83,...84
Powered by FlippingBook