Egeden 19. Sayı - page 46-47

44
45
YAZ 2013
Dikili’nin ardında kalmış iki köy
Nebiler ve Gökçeağıl. İki köyün ara-
sındaki vadide Tufanuçuran Şelalesi,
Sarıkız Şelalesi ve Yelköprü Mağarası
gibi doğanın sizlere olan sürprizleri
gizli.
İzmir’den Ayvalık yönüne
giderken Dikili kavşağını yaklaşık
10 km geçtikten sonra sağa ayrılan
yoldan devam edince önce Gök-
çeağıl eski adıyla Kemente gelir
karşımıza. Ardından yaklaşık 2 km
sonra Nebiler Deresi’nde üzerinden
geçen köprüdeyiz. Dereye uğra-
madan devam edilirse kaplıcasıyla
ünlü Nebiler Köyü karşılar sizi. Bilge
Uyar’ın “Türkiye’de Tarihsel Adlar”
adlı kitabında bahsettiği üzere diğer
adıyla “Astyra”.
Bölgedeki üç kaplıcadan biri
olan Nebiler Kaplıcası, Üçtaş
Tepe’nin eteklerinden doğup sonra
Kabakum’un Üçpınar Mevkiinde Ege
Denizi ile buluşan bir derenin kena-
rındadır. Buradan çıkan şifalı sıcak
sular dereyi beslemektedir. Tarihte
MÖ 480’de İran Kralı Xerxes ordu-
sunun Yunanistan üzerine seferine
giderken izlediği güzergâhta Salihli,
Akhisar, Soma, Bergama üzerinden
Atarneus ovasından da geçerken,
ordu bu kaplıcada dinlenir. Kaplıca,
çınar ağaçlarının gölgesinde kubbeli
hamamı ve dinlenme kabinleri ile
oldukça sakin bir yerdir. Suyun sıcak-
lığı 55-75 derece arasında değişir.
Suyunda hidro asetat iyonu bulu-
nan kaplıca ağrı dindirici, kısmi felç,
böbrek taşı, kum, romatizma, kadın
hastalıkları, cilt hastalıkları ve damar
tıkanıklıklarında şifa vericidir. Uzun
süreli kalacaklar için küçük bir tesis
de bulunmaktadır.
Buraya kadar gelmişken çevreyi
yüksek bir yerden görebileceğiniz
Üçtaş Tepe’deki kale kalıntıları-
na çıkabilirsiniz. Sivri kayalıkların
bulunduğu ve yerel halk tarafından
Asarkaya olarak da bilinen tepeden
çevrenize baktığınızda Midilli’ye ka-
dar müthiş bir manzara sizi karşılar.
Köyden geriye dönerek gider-
ken üzerinden geçtiğimiz Nebiler
Deresi yatağına giriyoruz. Zaman
zaman kayalardan atlayıp, zaman
zaman suya girerek önce sesiyle
bizi heyecanlandıran ve ağaçlarında
arkasında adeta gizemini koruyan
Tufanuçuran Şelalesi karşılıyor bizi.
Yaklaşık 13 metreden aşağı dökü-
len su birikinti oluşturduktan sonra
akmaya devam ediyor. Yıllardır pek
kimsenin bilmediği bu doğa güzelli-
ği son bir yıldır bir tesise ev sahipliği
yapıyor. İsterseniz dereye girmeden
aracınızla toprak yolu takip ederek
bu tesisin içinden şelaleye ulaşabilir-
siniz. Ancak derenin içinde ilerlerken
yaşanan heyecan bu zahmete değer.
Şelalenin üst tarafına geçtikten
sonra 4-5 dakikalık kısa bir yürüyü-
şün sonunda bir başka sürpriz bizleri
bekliyor. Oluştuğu derenin üzerinde
adeta doğal bir köprü olan ve içinde
kükürtlü suyun kaynadığı Yelköprü
Mağarası’nın çıkış ağzı. Yelköprü
70 metrelik uzunluğuyla, Bursa’da
bulunan 5000 metrelik Ayvaini
Mağarası’nın minyatürü durumunda.
Mağaranın içinden gelen serin
esinti nedeniyle yıllar önce bu ma-
ğaraya köylüler Yelköprü demişler.
Sarkıt ve dikit gibi oluşumlarıyla etki-
leyici olan mağaraya, dere 3 metrelik
bir şelale yaparak giriyor ve 70 metre
kadar yer altında ilerledikten sonra
düz bir ağızdan yeryüzüne çıkarak
yoluna devam ediyor.
Yengeç, kurbağa gibi çeşitli su
hayvanlarına ev sahipliği yapan bu
mağara aynı zamanda mağaraların
neredeyse olmazsa olmazlarından
bir grup yarasayı da barındırıyor.
Bu mağarayı 2000 yılında benim
Doğanın gizli kalmış sürprizi
Yelköprü Mağarası
Arda PEKSEV
Ege Mağara Araştırma ve
Koruma Derneği
SEYİR DEFTERİ
Sarkıt ve dikitleriyle etkileyici bir mağara olan Yelköprü,
70 metrelik uzunluğuyla, Bursa’da bulunan 5 bin metrelik
Ayvaini Mağarası’nın minyatürü gibi.
1...,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45 48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,66-67,...84
Powered by FlippingBook