Egeden 2. Sayı - page 10-11

U
luslararası Astronomi
Birliği 2009 yılını, Galileo
Galilei’nin 1609 yılında
teleskopla ilk astronomik gözlemleri
yapışının 400’ncü yılı olması nede-
niyle “Evren Sizi Bekliyor” teması
altında “Dünya Astronomi Yılı 2009”
(DAY2009) olarak ilan etti. Birleşmiş
Milletler, Uluslararası Astronomi
Birliği’nin bu çağrısını Eğitim-Bilim
ve Kültür Örgütü UNESCO’nun da
destek vermesiyle 2009 yılını Dünya
Astronomi Yılı olarak kabul etti. Tam
400 yıl önce gök cisimlerinin çıplak
göz yerine teleskopla gözlenmeye
başlanması, gök bilimde yeni bir ufuk
açmıştır.
DAY2009, ülkemizin de yer aldığı
yaklaşık 140 ülkede büyük bir coşkuy-
la kutlanmaktadır. Bütün bu ülkelerde
popüler gök bilime yönelik yapılacak
olan etkinlikler sayesinde özellikle
çocukların ve gençlerin bilime ilgisi,
ulusal ve tüm dünya bazında art-
tırılmaya çalışılmaktadır. Şu anda dün-
yada binlerce profesyonel ve amatör
gök bilimci ile yüzlerce gök bilim
topluluğu bu etkinliklerde görev
alıyor. Dolayısıyla dünyanın en büyük
gök bilim ağı kurulmuş durumda.
Etkinlikler gök bilimle ilgili birimlerin
bulunduğu tüm üniversite ve kuruluş-
lar tarafından gerek bölgesel gerekse
yurt çapında ortak olarak yapılıyor.
İlk insanlar gök olaylarından nasıl
faydalanılacağını henüz bilmiyorlardı.
Gökyüzündeki bazı çevrimsel olay-
ları izliyor ve bu olayların kayıtlarını
yapıyorlardı. Örneğin, mağaralara,
kemiklerin üzerine Ay’ın evrelerini
çiziyorlardı. MÖ 10000-3000 arasında
gökyüzündeki çevrimsel olayların
anlaşılmaya başlanmasıyla tarımda
ilerlemeler oluyor, çevrimsel olaylar
kayıtlara daha iyi geçiriliyor ve daha
gelişmiş takvimler hazırlanıyor-
du. Gün uzunluklarının değiştiği,
Güneş’in gökyüzünde aynı yolu
izlemediği farkediliyor ve Güneş’in
hareketleriyle mevsimler arasında bir
ilişki olduğu anlaşılıyordu. İlk çağlar-
daki gök bilim çalışmalarını kullanan
Yunanlıların buluşları kayıtlara geçen
ilk buluşlardır.
Gezegenler 1500 yılına kadar
yıldızlar arasında hareket eden ışıklı
daireler olarak bilinirdi. Bu görüşü
değiştiren devrim 1500 ile 1600 yılları
arasında Avrupa’dan geldi. Kopernik
Devrimi olarak adlandırılan bu deği-
şimin sonucunda, güneş sisteminin
yeni şekli kavrandı: Merkezde Güneş
ve etrafında dolanan gezegenler.
Kopernik Devrimi, Güneş’in güneş
sisteminin merkezinde olduğunun
bulunmasıyla, Yer-merkezli eski ku-
ramları yıkan çok önemli bir devrim-
dir. 1540-1690 yılları arasında yaklaşık
150 yıllık bir süre içinde geliştirilmiştir.
Bu dönem içinde çok meşhur beş
bilimci yetişmiştir: Kopernik, Tycho,
Kepler, Galileo ve Newton.
Galileo’nun gözlemleri
Eğer, İtalyan bilimci Galileo
Galilei’nin gözlemleri olmasaydı ve
teleskobun bulunuşu o dönemde
yapılmasaydı, güneş sistemine ilişkin
Prof.Dr. Serdar EVREN
Ege Üniversitesi
Fen Fakültesi
Astronomi ve
Uzay Bilimleri Bölümü
Evren sizi bekliyor
Kopernik Modeli’nin oturtulmasında
Kepler Yasaları’nın o kadar önemi
olmayacaktı. Galileo, Kepler’den
farklı olarak pratik aklını muhteşem
bir şekilde kullanarak, “o muhteşem”
teleskobuyla 1609 yılında gözlem-
lere başladı. 1610 yılında en önemli
gözlem sonuçlarını elde etti. Örneğin,
Jüpiter’in 4 uydusunu bularak ilk defa
yer etrafında dolanmayan gök cisim-
lerinin varlığını ispat etmiş oldu.
Bundan başka, Galileo’nun teles-
kobu Venüs gezegeninin hilal evresin-
den başlayan ve Dolun Venüs’e yakın
bir evreye kadar
değişik evreler gös-
teren gök olaylarına
tanık oldu. Galileo,
Ay üzerindeki dağları
gördü ve Ay’ın da Yer
benzeri jeolojik özellikleri
olan bir “Dünya” olduğunu
ısrarla vurguladı. Bu buluşlar Av-
rupalı düşünürleri heyecanlandırdı.
Galileo’nun Jüpiter uydularının gözlemleri
Dünya Astronomi Yılı
etkinlikleri ve projeler
Türkiye’de 2009 yılında uygulan-
maya başlayan etkinliklere yönelik
11 ana proje, aslında tüm dün-
yada uygulanması istenen
ve Uluslararası Astronomi
Birliği tarafından belir-
lenen temel projelerdir.
Bu projeler genel anlam-
da çocukları, gençleri,
öğretmenleri ve
bilime meraklı herkesi
harekete geçirebilecek
cinsten etkileyici çalış-
malardır. Hedef kitle öğrenciler ve
öğretmenler gibi görünse de popüler
etkinliklerin çoğu toplumsal bir bilim
şölenine dönüşmüştür. Amaçlardan
biri de bilimsel düşünmeyi, araş-
tırmaya yönelik bir toplum olmayı
öğretebilmek ve merak edebilmeyi
ateşlemektir.
Düşünülen projelerden birçoğu
“Evren Sizi Bekliyor” genel teması
içinde kalırken; gök bilim dünyamız-
daki kadın gök bilimcilerin tanınması
ve dünya üzerinde karanlık gökyüzü-
ne sahip yerlerin korunmasına yöne-
lik özel projeler de bulunmaktadır.
100 saat gök bilim
Dünyanın dört bir tarafındaki
gözlemevlerinden, halka yönelik
etkinliklerin yapıldığı gözlem alan-
larından 100 saat boyunca sürekli
olarak gök cisimlerinin tanıtılmasına
yönelik bir projedir. 100 saat boyunca
gökcisimleri teleskoplarla gösteriliyor
ve bilgiler veriliyor.
Bu projenin amacı insanların
Galileo’nun kullandığı gibi küçük bir
teleskopla gökyüzünü keşfetmelerini
sağlamaktır. Kaç kişi acaba küçük bir
teleskopla Ay’a bakarak üzerindeki
dağları ve kraterleri daha ayrıntılı gör-
müştür veya gözlemevlerindeki bi-
limsel araştırmalarda kullanılan daha
büyük teleskoplarla Ay’ın üzerindeki
kraterlerin içine girip dolaşmıştır ya
da “Gezegenlerin Kralı” Jüpiter’in
bulut kuşaklarını incelemiş, Galileo
uydularını tek tek saymış, “Yüzüklerin
Efendisi” olan Satürn gezegeninin
seyir zevkine doyulmayan halkalarını
seyretmiştir? Hepsini görmek için ba-
sit bile olsa yalnız bir teleskop gerekir.
Kadın gök bilimciler:
yanlış kanıyı yıkmak
Birleşmiş Milletler’in amaçlarından
biri de tüm uluslarda cinsiyet ayrımı
yapmadan erkeklere tanınan yetkiyi
kadınlara da vermektir.“Kadın Gök
Bilimciler”projesi, gök bilimciler ve ge-
nelde bilimin her dalındaki bilim insan-
ları arasında cinsiyet ayrımını ortadan
kaldırmak amaçlı düşünülmüştür.
1,2-3,4-5,6-7,8-9 12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,...76
Powered by FlippingBook