Egeden 21. Sayı - page 40

38
Tuval yüzeyinde figürleri sarıp
sarmalayan ve kitschleşme riski
resmin diyalektik doğası ve dinami-
ğinde daha baştan bertaraf olmuş
semboller, çağrışım ve atıflar mey-
dana getirerek anlam örüntüsünü
tümler: Bir “sayrılığın” ya da kudsi-
yetin alameti sayılabilecek “stigma-
talar”, “Midas’ın eşek kulakları”, kaos
kuramını düşündürebilecek kelebek-
ler, bazı figürlerde saf bir çocuğun
şirin tokası olarak saçlara iliştirilmiş
kelebekler, etrafta uçuşan yusufçuk-
lar, çağdaş dünyanın kültür dağarına
değinen“doymaz yiyici Pac-Man”,
biraz çılgınca bir benzetme yaparsak
“Batman” simgesini de çağrıştıran
başkalaşmış nükleer atık sembolü,
haçtan türemiş biçimler, yumurta-
lar, su damlaları, “Eros”la kavramsal
düzeyde ilişkilendirilebilecek kalp ve
ok motifleri, rasyonel mantığın, pozi-
tivist bilimin emareleri olarak gözlük,
akademik kep, ampul; karşılığında
dogmatizm-mistisizm kaynaklı man-
tığa delil sivri külahlı şapka, iskambil
kağıdı (özellikle “sinek”, ki sanatçı-
nın şiir manifestosunda bahsettiği
Büyük İskender’i simgeler), yasak
elma (aslında “iyiyi ve kötüyü bilme
ağacının meyvası; yani bahşedilmiş
bilgelik...), taç, kılıç, mızrak, balık,
yer yer çok şematikleşmiş kaligrafik
unsurlar [mesela phei (Φ); genellikle
altın oranı simgeler; tanrının dünyayı
bu oranla kurduğu dogmaları vardır
ve sanatçının bunu“Gökten Bekle-
yen” adlı resimde kullanmış olması
rastlantısal olmasa gerektir], şema-
tikleştirilmiş bazı araç-gereç, nesne
ve bitkisel örgeler... Tümü güçlü bir
felsefi anlayışla tutkallanmış, espas
içinde üst üste, alt alta, iç içe, güçlü
bir plastik kompozisyonda eritilmiştir.
Akbaş’ın ikonografisini oluştu-
ran bu gibi öğeler; her biri şahsına
münhasır özellikleriyle simge/imge
değerine de sahip öküz, maymun,
gergedan, balık, akrep; masallardan
konuk prens, kurbağa, Rapunzel, bazı
yaratıklar ve de Karagöz gibi karak-
terlerle kıpır kıpır Akbaş mitolojisini
tümler.
Espas içinde, negatif-pozitif geçiş-
lerle zamansal, kavramsal ve düşünsel
geçişkenlik, akış, etkileşim yahut
karşıtlıklar; merkezden dışa doğru -ali-
terasyon sağlayan- bordürlerle genel
bir “dalga” algısı meydana getirilmiştir.
(Fakat asıl dalga burada değildir!)
Bunca renk, geometri ve güçlü
plastik ifadeye rağmen Akbaş’ta
resim, dekoratif bir zevk materyali ol-
maktan (bu özelliğini de yitirmeden)
düşünce dili, felsefe aracı olmaya terfi
etmiştir.
1...,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39 41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,...80
Powered by FlippingBook