İnsanoğlunun Evrimsel Sağlık Sorunu Çölyak Hastalığı - page 29

15
İnsanoğlunun Evrimsel Sağlık Sorunu Çölyak Hastalığı
diyetten önce, diyet esnasında ve diyet bozularak olmak
üzere toplam 3 biyopsi ile tanı konabileceğini bildirir.
Aynı dönemde Dr. Berger gıdaya karşı kanda oluşan
anti-gliadin (AGA), Dr. Seah ise anti-retikulin antikorları
(ARA) tespit eder. Giderek 80’li yıllarda çölyak hastalığı
daha iyi anlaşılmaya başlanır, tip-1 diyabet (çocukluk
diyabeti, insülin gerektiren diyabet), Down sendromu
ile birlikteliği ortaya konur. 1990’a gelindiğinde Avrupa
Çocuk Gastroenteroloji Derneği (ESPGHAN) tanı
kriterlerini yeniler. Özel kan testleri, ince bağırsak biyopsi
bulguları ve glutensiz diyete yanıtın tanıda yeterli olduğu
bildirilir. 90’lı yıllardaki çalışmalar hastalığa özel genlerin
(HLA-DQ2/DQ8) ve doku transglutaminaz enziminin
(tTG) önemini ortaya koyar.
ÇÖLYAK HASTALIĞININ GÜNÜMÜZDE DAHA SIK
GÖRÜLMESİNİN NEDENLERİ
1990’lı yıllarda sürdürülen çalışmalar gıdaya yönelik
anti-gliadin antikorlarından daha duyarlı ve daha
spesifik olan ve ince bağırsak dokusuna karşı gelişen
EMA’nın (endomisium antikor) geliştirilmesini sağladı.
2000’li yıllarda ise ince bağırsak hücresine yönelik tTG
(doku transglutaminaz) antikorları kullanıma girdi. Tanı
testlerinin gelişmesi 1980’lere kıyasla 2000’li yıllarda
tanı alan hasta sayısının 4 kat artmasına neden oldu
(Tablo-1). Milenyum öncesinde 1000 kişide bir görüldüğü
kabul edilen çölyak hastalığı, 2000 yılından sonra 250
kişide bir sıklıkla anılmaya başladı. Günümüzde ise bu
oran 100 kişide 1 olarak kabul edilmektedir.
1...,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28 30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,...54
Powered by FlippingBook