55
54
YAZ 2012
Kahya Turgay Acar: “Şölen, bu geniş
alanda daha büyük bir kalabalık ola-
rak toplanmamızı sağladı”
Kaç hayvanınız var?
700-800 civarı hayvan var.
Bu kırkım her sene tekrarlanıyor
mu? Şenlik dışında da size yardım
edenler var mı?
Evet kırkım her sene oluyor. Şenlik
dışında kırkım yaparken de bütün
arkadaşlar toplanırız, diğer kahyalar
toplanır birbirimize yardım ederiz. Bir
gün birinin birkaç gün sonra başka
birinin sürüsünün kırkımı yapılır.
Sırayla olur.
Belediye “Keçi Kırkım Şöleni” yap-
maya başladı geçen yıl. Çünkü keçi
kırkımı önemli bir gelenekti. Sadece
kırkım yapılmaz, aynı zamanda
söylediğiniz gibi diğer arkadaşlarla,
ailecek kalabalık olarak bir araya
gelinir, birlikte oturulup, yemekler
de yenirdi. Bu gelenek devam ediyor
mu Karaburun’da?
Tabii kırkıma herkes ailesiyle,
çoluğuyla çocuğuyla gelir; hanımlar
yemek yapar.
Kırkım hep bu bölgede mi gerçekleştiriliyor?
Herkes kendi yerinde toplanırdı ama şimdi, şölen düzen-
leniyor. Burası daha geniş olduğu için, herkes burada topla-
nıyor. Daha kalabalık olabiliyoruz. Zaten kırkım için de burası
daha geniş, rahat bir yer.
Kırkılan bu yünleri ne yapıyorsunuz?
Valla gelip bizden satın alıyorlar, kıl çadırı ve başka şeyler
yapmak için.
Kahya Haydar Pehlivan: “Kırkıma gelen kalabalık arttı ama,
keçi sürüleri çok azaldı”
Sizin kaç hayvanınız var?
Bizim 500-600 kadar hayvan var. Bizimki daha kırkılmadı
sıra bekliyoruz. Bugün arkadaşların kırkımını yapıyoruz.
Eskiden beri süre gelen gelenekten ne farkı var bugün
yapılan kırkımın?
Aynı sürdürüyoruz.
Bir değişiklik olmadı mı yani?
Olmaz olur mu? Bugün kalabalık. Oraya geliyordu 100
kişi, buraya geliyor 500 kişi.
Peki şenlik olmadan önce nasıldı?
Yapıyorduk yine, adamına göre davetine göre değişi-
yordu, 50-100 kişi geliyordu. Kimi davet edersen, komşular,
akrabalar...
Sürü sayıları azaldı mı?
Tabii. 500 sürü vardı Karaburun’da, şimdi 30 tane sürü kal-
dı. Keçicilik için alan artık gittikçe daralıyor. Keçiyi gezdirmek
de gerekiyor, sadece ağılda olmuyor. Doğaya verilen zarar,
doğal alanlarının daralması, keçi yetiştiriciliğini zora sokuyor.
Dağları daraltıyorlar, biz de mecburen kaçıyoruz.
Bu keçi son dönemde epey zorda değil mi?
Hayvancılık için 2 dönüm yer veriyorlar, oysa diğerleri-
ne satarken 30-40 dönüm. Meralar daraldı. Ben kimseden
şikayetçi değilim, Allah’ın dağı yeter bize. Ama ormanda bir
düzen yapamıyoruz. Keçiler aslında doğaya yararlı. Ormanda
dalları kırmasa, yangın daha çabuk yayılır. Ben 6 yaşından
beri uğraşıyorum bu işlerle, dedemden kalma keçicilik. Ama
her şeyi yaptım, tütün de yaptım, zeytin de.
Yemekçi Fahriye Ayvalık: “Karaburun’un da eğlencesi bu”
Eskiden beri keçi kırkımlarına gelir miydiniz?
Çok sene oldu gelmeyeli 7-8 sene oldu.
Hayvancılıkla mı uğraşıyorsunuz?
Hayvancılık yapmıyorum ben ama yemekçi gelirdim
kırkımlara. Ben köyden değilim. Merkezden çobanın birinin
ahbabıyım da onlar beni bırakmazdı, ona yardıma gelirdim
yemek yapmaya.
Eski kırkımlar nasıl olurdu, biraz anlatır mısınız?
Çok kalabalık olurdu yemekler yapılırdı, içkiler içilirdi.
Karaburun’un da eğlencesi bu.
Kaç kişi gelirdiniz kırkımlara?
Çoban davet ederdi gelenleri, onun davetine göre deği-
şirdi kalabalık. Köylerden merkezden gelirlerdi.
Neler pişirirdiniz?
Höşmerim derler, sündürme derler, onları yapardık. Et
haşlama, pilav, salata... Şimdiki gibi hazır gelmezdi yemek-
ler, hep beraber burada pişirilirdi. Erkekler kırkımı yaparken
kadınlar da yemekleri hazırlardı.
Gelenek sürüyor ama
keçicilik tehlikede
Birçok geleneğin kaybol-
duğu bir ortamda, Karaburun
Belediyesi yöreye ait eski bir
gelenek olan keçi kırkımını
şölen havasına büründürüyor
ve keçi üretimine katkıda bu-
lunmasını sağlamak amacıyla
geleneğin canlandırılmasına
çalışıyor. Şehirleşmenin art-
masıyla birlikte insanların da
köylere, çiftçiliğe, hayvancı-
lığa bakış açısı nostaljik bir
havaya bürünüyor. Tam da
böyle bir ortamda şehirden
gelen konukların keçilerle
fotoğraf çekildiği Keçi
Kırkım Şöleni’nde biz de
Egeden ekibi olarak kahya-
larla ve davetlilerle sohbet
ettik. Bunlardan bir kısmı-
nı sizlere sunuyoruz.
Üstteki kahya Haydar Pehlivan,
alttaki yemekçi Fahriye Ayvalık
