Egeden 19. Sayı - page 12-13

10
11
YAZ 2013
Bozdağ’ın (Tmolos) güney yamaç-
larında yer alan Birgi, günümüzde
İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı bir
belde durumundadır. M.Ö. 3. binden
itibaren iskan gören yörede özellikle
Orta Çağ’da önem kazandığı bilinen
Birgi, 14. yüzyıl başında Aydınoğul-
ları Beyliği’nin egemenliğine girmiş
ve uzun süre bu beyliğe başkentlik
yapmıştır. Bugün çok sayıda anıtsal
yapı ve sivil mimarlık örneğinden
oluşan dokusuyla adetâ bir müze-kent
niteliğindedir. Bu özelliği, Birgi’yi haklı
olarak dünya kenti olmaya aday bir
kent konumuna getirmiştir. Nitekim
Birgi, 2012 yılında Unesco’nun Dünya
Kültür Mirası geçici listesine dahil
edilerek geleceğe yönelik umutları
artırmıştır.
Birgi ile bilimsel anlamda ilk
tanışmamız, 1990’lı yılların ortasında
Hollanda Utrecht Üniversitesinden
Machiel Kiel ile Prof.Dr. Rahmi Hüseyin
Ünal başkanlığındaki Ege Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü
öğretim elemanları tarafından yürütü-
len ortak çalışma sayesinde olmuştu.
Birgi’deki anıtsal yapıların kapsamlı bir
şekilde ilk kez tanıtıldığı bu çalışma,
2001 yılında T. C. Kültür Bakanlığı
tarafından “Birgi, Tarihi, Tarihi Coğ-
rafyası ve Türk Dönemi Anıtları” adlı
bir kitap haline getirilmişti. Böylesine
anlamlı bir tanışmanın ardından Birgi
ile ilişkimiz hiç kesilmedi. Yıllardan bu
yana sanat tarihi açısından adetâ bir
laboratuar niteliği taşıyan bu güzel
kenti gerek öğrenci gezileri gerekse
çeşitli bilimsel çalışmalar vesilesiyle
sık sık ziyaret etme olanağı bulduk. Bu
ziyaretler sayesinde, Birgi’nin 1990’lı
yıllardan bu yana nasıl bir gelişim
gösterdiğinin de tanığı olduk.
Dünya kenti Birgi, 121 tescilli
taşınmaz sivil mimarlık örneği ve 42
anıtsal yapıyla birlikte toplam 1450
yapıdan oluşan muhteşem bir kentsel
sit alanına sahiptir. Kentin doğusun-
da, kent merkezi ile Sasalı Mahallesi
arasında yer alan ve halk arasında
Asartepe adıyla bilinen iç kale, bugün
bazı sur parçaları dışında herhangi
bir kalıntı içermese de, Birgi’yi 1333
yılında ziyaret eden Arap gezgin
İbn Batuta’nın ayrıntılı bir şekilde
tanımladığı sarayın bulunduğu alan
olmalıdır. Bu alanda yapılacak kazı
çalışmaları, iç kaledeki yapılar hak-
kında bilgi edinmemizi sağlayacağı
gibi Birgi’nin turizm potansiyeline de
ciddi bir ivme kazandıracaktır.
Kentte günümüze ulaşabilmiş
4 cami ve 1 mescid bulunmaktadır.
Birgi Deresi’nin doğusunda, küçük bir
meydan üzerinde yer alan Ulu Cami,
Anadolu Selçuklu dönemi mimari-
sinden öykünen plan özelliklerinin
yanı sıra, kentsel dokunun nasıl
şekillendiği konusunda fikir vermesi
bakımından da önemlidir. Batısında-
ki Aydınoğlu Mehmed Bey Türbesi
(1333-34), güneyindeki Şah Sultan
Türbesi (1310), doğusundaki İmam
Birgivi Medresesi (16.yy) ve kuzey-
doğusundaki Çarşı Hamamı (15.yy)
ile birlikte ciddi bir dokunun parçası
olan yapı, 712/1312-1313 yılında Ay-
dınoğlu Mehmed Bey tarafından inşa
ettirilmiştir. Kıble duvarına dik uza-
nan 5 sahınlı bir harim ve güneybatı
köşesindeki minareden oluşmaktadır.
Yapıya biri kuzeyde, diğeri doğuda
yer alan iki açıklıktan girilmektedir.
Mihrap önü bir kubbeyle, diğer kı-
sımlar ahşap tavanla örtülüdür. Örtü,
devşirme başlıklara sahip devşirme
sütunlarla taşınmaktadır. Doğu cep-
hesinin alt kesimi moloz taşlarla, üst
kesimi ise kesme taş ve mermer blok-
larla kaplanmıştır. Batı cephesi moloz
taşlarla, güney cephesi mermer
bloklarla kaplıdır. Yapı, çini mozaik,
sırlı tuğla ve ahşap süslemeleri ile de
dikkat çekicidir. Kündekari teknikli
minberi 722/1322 yılında Muzaffe-
reddin bin Abdülvahid bin Süleyman
adlı bir usta tarafından yapılmıştır.
Zengin geometrik ve bitkisel süs-
lemeler içeren çini mozaik mihrabı,
ahşap minberi gibi Anadolu Selçuklu
dönemi mimari süslemesinin izlerini
taşımaktadır. Güneybatı köşesindeki
minaresinin gövdesinde yer alan çini
mozaik ve sırlı tuğla süslemeler de
dikkat çekicidir. Beyliği temsil eden
simgesel anlamının yanı sıra mimari
ve süsleme özellikleri bakımından
da önemli bir yapı niteliği taşıyan
Ulu Cami, bugün hatalı onarımlar
nedeniyle niteliği ile bağdaşmayan
bir görünüme sahiptir. 2007 yılı ona-
rımında gerçekleştirilen kötü derzler,
yapının görsel algısını olumsuz yönde
etkilemektedir. 2013 yılı itibariyle
rölöve-restitüsyon ve restorasyon
projeleri onaylanan yapının özgün
niteliklerine kavuşmasını sağlayacak
bu çalışmalar, dünya kenti adayı Birgi
açısından büyük önem taşımaktadır.
Kentin güneybatısında, Kurt Gazi
Mahallesi’nde yer alan Güdük Minare
Mescidi, Birgi’de Aydınoğulları Beyliği
döneminden günümüze gelebilen
bir diğer önemli ibadet yapısıdır.
Yapıyı 1960’lı yıllarda inceleyen F. İlter
tarafından malzeme ve alçı mihrap
gibi erken döneme işaret olabilecek
verilerden hareketle 14. yüzyılın
ikinci yarısına tarihlendirilen mes-
Dünya kenti Birgi
Yrd.Doç.Dr. Şakir Çakmak
Ege Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi
Sanat Tarihi Bölümü
MAKALE
Aydınoğlu Mehmet Bey
tarafından 712/1312-1313
yıllarında yaptırılan Ulu Cami,
çini mozaik, sırlı tuğla ve ahşap
süslemeleri ile dikkat çekicidir.
Kündekari teknikli minberi
(solda ve altta) 722/1322
yılında Muzaffereddin bin
Abdülvahid bin Süleyman adlı
bir usta tarafından yapılmıştır.
Zengin geometrik ve bitkisel
süslemeler içeren çini
mozaik mihrabı (sağda ve
üstte), ahşap minberi gibi
Anadolu Selçuklu dönemi
mimari süslemesinin izlerini
taşımaktadır.
#
Ümit MUTLU
1,2-3,4-5,6-7,8-9,10-11 14-15,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,...84
Powered by FlippingBook