Egeden 22. Sayı - page 20

18
alıntıların olduğu panolar yer alıyor.
Çünkü Evliya Çelebi o büyük eserin-
de 8 sayfa yer vermiş Tire’ye. Biz de
Seyahatnamenin orijinal Osmanlıca
metni, Türkçe ve İngilizce açıklama-
larının olduğu panolar hazırladık.
Müzemizde ayrıca harf devrimin-
den önce 150 adet basılmış nutuk
kitabının orijinali ile Medeni Kanun
yürürlüğe girdikten sonra ama harf
devriminden önceki evlendirme def-
terleri de yer alıyor. Bu defterlere ek
olarak Kent Müzesi’nden ayrı bir de
kent arşivimizdeki kayıtlar var tabii.
Onlar da kent belleği açısından çok
önemli kayıtlar.
Kısaca kent arşivinden de söz
edebilir misiniz o halde?
Kent müzesini oluşturmanın biz-
ce önemli esaslarından biri de kentin
belleğine, tarihine sahip olmaktır. Bu
amaçla oluşturulan kent arşivinde
1927’den günümüze kadar bütün
evlenme defterleri, tapu kayıtları,
bütün okulların diploma kütükleri
bulunmaktadır.
Tire’nin tarihinde önemli bir
yere sahip olan Tire Belediye
Armoni Bandosu’na ait bazı müzik
aletleri göze çarpıyor. Özgün bir
hikayesi var bandonuzun...
Tire Bandosu, Tire’nin Yunan
işgalinden kurtulmasından bir yıl
sonra 1923’de kurulur. Yunan askeri
güçleri, uğradıkları mağlubiyet sonu-
cu Tire’den ayrılırken, askeri bando
enstrümanlarını Tire’de bırakmış,
Tireli aydınlardan Ali Başargan ve bir-
kaç müzisyen arkadaşı Yunan askeri
kuvvetlerinin bıraktıkları bu askeri
enstrümanlar ile Tire Bandosunu kur-
muştur. Tire Bandosu, Cumhuriyet’in
ilk yıllarında kurulan ve halen
varlığını sürdüren ilk bandolardan
biri olma özelliğini taşımaktadır. Çok
değerli müzik adamları tarafından
yönetilen bandomuz, birçok tarihi
olaya da şahitlik yapmış. Örneğin,
1937 yılında Aydın’a gelen Atatürk’ü
karşılama törenlerine katılma onuru-
nu yaşamış. Ayrıca Sümerbank’ın açı-
lışı için de Mareşal Fevzi Çakmak’ın
katıldığı karşılama töreninde görev
almış. Müzemiz bugün Yunan asker-
lerinden kalan o ilk müzik enstrü-
manlarına ev sahipliği yapıyor.
İyi ki kurulmuş bu müze. Bu
sayede Tire’ye dair pek çok şeyi
bir araya toplamayı ve daha uzun
yıllar korunmasını sağlamayı ba-
şarmışsınız. 1940 yılında belediye
başkanı tarafından kullanılan
makam aracı da bunlardan biri...
1938 model Ford Fao. Müzeye
çalışır vaziyette geldi araba. 1940
yılında belediye başkanı tarafından
makam arabası olarak kullanılmış.
Hurdaya çıkarılınca da bir vatan-
daşımız almış evinin bahçesinde
duruyormuş. Burası açılınca, müzeye
bağışladı kendisi. Boyasını yaptık,
koltuklarını onardık. Ama motoru
falan sağlam, çalışır hâlde idi.
Müzede bir de dönemsel sergi
salonunuz mevcut. Şu anda bu
salonda Dr. Kemal Uğurbil’e ait ve
oldukça zengin bir arkeolojik eser-
ler Koleksiyonu sergileniyor.
Evet, müzede kalıcı olarak
sergilenen eserlerin yanı sıra bir de
dönemsel sergilerimizin yapıldığı bir
bölümümüz var. Bu bölümde açılan
ilk sergi Pierre Loti fotoğrafları sergisi
oldu. Kendi özel eşyaları ve sandığı
Tireli bir koleksiyonerin elinde. Onla-
rı da sergileme fırsatı bulduk.
İkinci sergimiz ise 21 Ocak’ta açıl-
mış ve 6 ay sürecek olan İzmir’de bir
kadın doğum doktoru olan Kemal
Uğurbil’e ait arkeoloji koleksiyonu
sergisi. Kendisi Tireli bir koleksiyoner.
Eşi Esra Hanım ile birlikte 25 yıldır ko-
leksiyonculuk yapan Kemal Uğurbil,
Tire ve civarındaki Neolitik, Yunan,
Roma ve Bizans eserlerini toplaya-
rak, tümü İzmir Arkeoloji Müzesi’ne
kayıtlı, toplam 700 parçalık özel
bir koleksiyonun sahibi olmuşlar.
Müzemizde M.Ö. 3 bin ve öncesi ile
Bizans dönemine kadar yer altından
çıkarılan yaklaşık 150 arkeolojik obje
sergileniyor.
Gelelim kaybolmaya yüz tutan
meslekler bölümüne. Kaç meslek
canlandırılıyor burada?
Müzede yaklaşık 11 meslek
canlandırılıyor. Hepsi Tireye özgü,
nalıncılık, keçecilik, Beledi dokuma,
semercilik, yorgancılık, urgancılık,
hasırcılık, bakırcılık ve kalaycılık,
ayakkabıcılık, terziler var. Bunlar ne-
redeyse bitmek üzere olan zanaatlar.
Örneğin, Tire’ye özgü bir dokuma
olan Beledi’nin dünyada tek ustası
kaldı, o da belediyemiz bünyesinde
şu anda. Bir diğer örnek de urgancı-
lıktan. Bilmem bilir misiniz, Fatih Sul-
tan Mehmet’in İstanbul’u fetheder-
ken Tireli ustaların ördüğü urganlarla
gemilerini Haliç’e çektirdiği rivayet
edilir. 1928-35 yılları arasında Tire’de
480 tane urgan imalatçısı varmış.
Şimdi kalmadı. Bir fabrika var o da
jütle imalat yapıyor. Urgan ustamız
müzede, mağlıç dediğimiz ham
maddesi kendir olan urganı aslına
uygun olarak üretiyor.
Müzenin kaybolmaya yüz
tutmuş bu meslekleri yaşatma ba-
kımından bir fonksiyonu olacak mı,
yoksa bu son ustalarla birlikte bu
meslekler de tarihe mi karışacak?
Tire Belediye Armoni Bandosu’nun kuruluşunda kullandığı Yunan’lılardan kalma müzik enstrümanları
1...,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19 21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,...80
Powered by FlippingBook