Egeden 1. Sayı - page 44-45

HAZİRAN 2009
43
42
Organ bağışı birçoğumuza, belki de
yaşamadığımız için, yabancı bir kavram.
Yaşam mücadelesi verenler içinse,
yapacağınız en küçük bir bağış bile
bu hastalara umut ışığı oluyor.
Biz ölürken başkalarına hayat veriyoruz.
Sürekli organ mafyası hikayeleri
duyuyoruz, Ağızdan ağıza aktarılan
pek çok hikaye var. İnsanlar bundan
da çekiniyor olabilirler mi?
Öyle bir şey yok. Zaten organ nak-
lini Türkiye’de yapabilen 10-15 tane
doktor var, yani bu öyle kolayca
yapılabilen bir iş değil. Organ
mafyasıyla ilgili dolanan e-postalara
önem vermemek gerekiyor. Şu ana
kadar hiç kimsenin organlarının
alınmadığına, çalınmadığına dair
İstanbul Emniyet
Müdürlüğü’nden
gelen bir yazı var. Yani
resmi belgeler var
bu konuyla ilgili. Bu
konuda insanlar rahat
olsunlar kesinlikle.
Bu tabuları
yıkmak için neler
yapıyorsunuz?
En başta bilgi-
lendirme. Kişilere
ailelerinden ulaşmaya
çalışıyoruz. Çocuklar
ve kadınlar olarak. Bir erkekle bu
konuyu konuştuğunuzda, çoğu eve
gidip bunu ailesiyle paylaşmıyor. Bir
bayan veya bir çocuğa anlattığımızda
ise bunu gidip evde ailesiyle
paylaşıyor. Sonuçta bu şekilde bu
konu insanların aklında yer edecek ve
böylece araştırmaya başlayacaklar.
Yeterli sayıda insana ulaştığınızı
düşünüyor musunuz?
Üniversite içinde evet, zaten yeni
kurulan bir ekibiz. Fakat iki gün stand
kurarak 200 adet bağış gönüllüsü
topladık. Bu bizim için inanılmaz
bir rakam ve işin güzel olan tarafı
çoğu kişinin de kendisinin gelip bize
başvuruda bulunmasıydı.
Dışarıdaki etabımıza gelince, o ge-
lecek seneki projelerimiz içinde yer
alıyor.
Yeni kurulmuş bir topluluksunuz.
Çok kısa bir dönem geçirdiniz.
Bugüne kadar gerçekleştirdiğiniz
projelerinizden bahseder misiniz?
Şu ana kadar 5-6 projeyi hayata
geçirdik. Bir stand açtık, insanlara
organ bağışı teklifinde bulunduk,
ilgilenenler için broşür dağıttık.
Broşürler basılmadan önce de anket
çalışması yaptık, ona göre hareket
ettik ve bir afiş hazırladık. Bunun
dışında bir konser gerçekleştirmeyi
planlıyoruz. Sosyal anlamda ilk
etkinliğimiz bu.
Gelecek dönem için projeleriniz
neler?
Çeşitli sivil toplum kuruluşları ile ortak
çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Milli
Eğitim Bakanlığı’ndan da onay alabi-
lirsek, ilk ve orta öğretim düzeyinde
de bilgilendirme çalışmaları yapmak,
yarının büyüklerinde erken yaşlarda
bu konu hakkında bilinç oluşturmak
istiyoruz. Sağlık alanında her za-
man var bu handikap, insan kendi
başına gelmeden, kendisi yaşamadan
anlamıyor çaresizliğin ne demek
olduğunu. Dileğimiz tabii ki müm-
kün olduğunca az sayıda insanın
sağlık problemi yaşamasıdır. Ancak
ne yazık ki böyle olmuyor. Organ
bağışı konusuna dikkat çekebilmek,
bu konuda empati yaratabilmek, bir
hayat biterken nasıl yeni bir hayata
can olabileceğini göstermek için
organ bağışı bekleyenleri kampüse
getirmeyi, organ bağışlayabilecek
olanlarla onları
buluşturmayı
amaçlıyoruz. Onlarla
birlikte gösteri tarzında
bir şeyler yapmayı
düşünüyoruz. Üniver-
sitemiz hastanes-
inde organ bekleyen
çocuklar için, Dans
Topluluğu’yla beraber
bu dans kursu vermeyi,
Resim Topluluğu’yla
beraber resim kursu
açmayı düşünüyoruz.
Bunun dışında Bisiklet
Topluluğu’ndan onlar için bir tur
düzenlemelerini isteyeceğiz.
Üyeleriniz eğitimli mi?
Topluluğun kuruluşundan hemen
sonra bir konferans yapıldı. Konu-
nun önde gelen bütün hocaları bu
konferansa katıldı. Topluluk olarak
biz de bu konferansta eğitim gördük.
Bu katılımımız nedeniyle sertifika
verilecek tüm üyelerimize.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Organlarınızı bağışlayarak, 5-6 kişiye
birden hayat verebiliyorsunuz.
Bundan daha özel bir şey olamaz.
Tek söylemek istediğim organlarınızı
bağışlayın!
E
ge Üniversitesi’nde 10 yılı
aşkın süredir çalışmalarda
bulunan Organ Nakli
Koordinatörlüğü konusunda
Türkiye’nin en önemli merke-
zlerinden biri. Organ nakli ve
bağışı alanında gösterdiği
öncü çalışmalara ilave olarak,
Ege Üniversitesi bir ilke daha
imza atmak ve kordinatör-
lük bünye-sinde bir öğrenci
topluluğu oluşturmak üzere
geçtiğimiz yıllarda çalışmalara
başladı. Organ bağışı konusunda
bilinçlendirme çalışmalarını daha
yaygın hale getirebilmek için, gönül-
lülerle ortak çalışarak bir topluluk
oluşturuldu. Ocak ayı sonunda
kurulan Organ Bağışı Topluluğu
Başkanı Mert Alyanak ile bu konudaki
çabalarını ve çalışmalarını konuştuk.
Topluluğunuz yeni kuruldu. Böyle bir
topluluk oluşturma fikri nasıl ortaya
çıktı?
Ocak 2009’da topluluğumuzu
kurduk. Ablam Şükriye Alyanak, Ege
Üniversitesi Organ Nakli Bölümü’nün
Koordinatörü olması nedeniyle organ
bağışıyla ilgili bilgilerim vardı. Bundan
önce, 2006 yılında da bu konuyla ilgili
geniş kapsamlı bir proje yapılmıştı ve
Ege Üniversitesi, sadece öğrencilerin
bağışları ile
rekor kırmıştı.
Yine aynı
sene, 3 tane
kadavra
bağışlanmıştı. O süreçten sonra böyle
bir topluluk oluşturulacaktı ancak
olamadı. 2008 Kasım’ında ilk adımı
attık, tüzüğü hazırladık, Organ Nakil
Koordinatörlüğü’nün de yardımları
sayesinde topluluğumuzu kurduk.
Organ bağışı hakkında bilgi verir
misiniz?
Çoğu insan, aslında ölümden
korktuğu için organ bağışlama konu-
sunda geri adım atıyor. Gerçek anlam-
da organ bağışlayabilmeniz için, çok
komplike bir şekilde ve hastanede
ölmeniz lazım. Yoksa hiçbir organınızı
alamıyorlar. Kendi alanında uzman
hocalardan oluşan bir heyetin gelip
beyin ölümünüzün gerçekleştiğini
teyit etmesi gerekiyor. Bu
aşamadan sonra koor-
dinatörlük etabı geliyor.
Bu da çok kısıtlı bir süre.
Çünkü organlarınızın
alınıp yeni bir vücuda
nakledilebilmesi için
yaklaşık 48 saat süreniz
var. O süre zarfında vefat
eden kişinin ailesiyle
konuşuluyor. Şunu da
belirtmek istiyorum: yaşarken organ
bağışında bulunmuş olsa da, ce-
binden organ bağışı kartı çıkmış dahi
olsa, ölen kişinin organları doğrudan
alınamıyor. Ailesinin organların
bağışlanmasına onay vermesi
gerekiyor. Ailesinin onayı olmazsa
bağış gerçekleşemiyor. Onay
süreci tamamlandıktan sonra,
organın nakledileceği uygun
kişiler bulunuyor. Bunun için
belli kriterler var ve bu kriterler
için de ayrı bir ekip var. Zaten bu
süreç sonunda yaklaşık 24 saat gibi
bir süre kalıyor. Bu sürede de organ
uygun kişiye naklediliyor. Ayrıca Ege
Üniversitesi Hastanesi’nde vefat eden
ve organlarını bağışlayan kişinin
ailesine küçük bir hediye olarak,
kişinin gömülene kadarki masraflar
karşılanıyor.
Peki insanlar neden organlarını
bağışlasınlar?
Şöyle diyorum: ‘neden bağışlamasın-
lar ki!’ Sonuçta beden toprak olacak,
o kadar çok organ bekleyen insan
var ki… Bu kadar insanın böyle bir
nedenden hayatını kaybetmesini
istemiyorum ve inanıyorum ki organ
bekleyen hastaları görseler, bu konu-
daki önyargıları ortadan kalkacak.
Sizce insanlar neden organlarını
bağışlamaktan çekiniyor?
Ölümden korkuyorlar. Organ bağışı
konusu, herkese kendi sonunu
düşündürüyor. Ayrıca dini inanç ve
tabular büyük bir engel teşkil ediyor.
Halbuki Kuran-ı Kerim’de Maide Sure-
si 32. ayette diyor ki: ‘Kim ki bir kişinin
hayatını kurtardıysa, tüm insanlığın
hayatını kurtarmış olur’. Aslında
bu ayet organ bağışını dini açıdan
da olumlar nitelik taşıyor. Organ
bağışının güzel yanı da bu zaten. Bir
hayat biterken, başka bir, hatta daha
çok insanın yaşamını kurtarmak.
1...,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43 46-47,48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,...68
Powered by FlippingBook