Egeden 1. Sayı - page 36-37

HAZİRAN 2009
35
34
bir arkeolojik parka dönüştürmek
amacındayız. Böylece Yeşilova’da
çevresi kötü görünümden kurtarılmış,
kent kültürü için yeni bir sergileme
alanı kazandırmak istiyoruz. Bor-
nova Belediyesi’nin desteğiyle bu
alanda yapılacak çalışmalarla, İzmir ve
Bornova’nın tarih öncesi dönemden
günümüze geçirdiği süreci, aktif ola-
rak sergilemek temel amaçlarımızdan
biridir.
Kampüsümüzün yanındaki bu
alanı Nükleer Bilimler Enstitüsü,
Edebiyat, Ziraat, Fen ve Eğitim
Fakültelerinin farklı bilim dallarının
her zaman çalışabileceği açık bir labo-
ratuvara dönüştürmek amacındayız.
Başta Arkeoloji bölümümüz olmak
üzere her yaşta öğrencinin eğitim
görebileceği bir arkeolojik alan
oluşturmak ve burada yapılan
çalışmaları toplumla paylaşmak istiy-
oruz. Bu amaçla Ege Üniversitesi, Bor-
nova Belediyesi ve İsveç Kalmar Kent
Müzesi işbirliğini içeren “Tusenet”
projesi kapsamında aynı alanda
kuracağımız bir “Neolitik Köy” içinde
“Zamana Yolculuk” gerçekleştireceğiz.
Arkeolojik alanda, suni olarak
hazırlanan arkeolojik parkta ve
gerçeğine benzer Neolitik köyde
aşamalı olarak gerçekleştirilecek olan
tarihi yaşatarak öğreten bir proje
hazırlamaktayız. Arkeolojik alanla
bütünleştirilen bu projenin amacı,
İzmir’in tarihi önemini vurgulamak ve
tanıtımını yapabilmektir. Bunun için;
• M.Ö. 6500-6000 yıllarına ait
İzmir’in ilk yerleşimi, Yeşilova Höyüğü
kazı çalışmalarından elde edilen
bulgular yardımıyla aslına uygun
canlandırılacaktır.
• Eğitime destek vererek ve özellik-
le ilköğretim grubu öğrencilerinin köy
içinde gerçekleştirecekleri günlük ak-
tivitelerle tarihi yaşayarak öğrenmesi
sağlanacaktır.
• Arkeoloji bilimi ile toplumu
buluşturma hedeflenmiştir. Böylece
toplumun
tarihi
değerlerimizi
sahiplenmesi
sağlanacaktır.
• Proje İzmir şehrinde ekonomik
kalkınmaya katkı sağlayacak ve
Bornova’yı çekim merkezi yapa-
cak, alanı yerli ve yabancı turistler
için “yaşayan tarihi alanlar” haline
getirecektir. Böylece üniversite-bele-
diye-eğitim kurumlarını arkeoloji
bilimi yardımıyla Yeşilova Höyüğü’nde
bir araya getirip toplumun eğitimine
katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.
• Bu amaçla sürdürdüğümüz
çalışmalar sonucu daha şimdiden
Yeşilova Höyüğü ve çevresi “İzmir ve
Bornova’nın Tarih Öncesi Kültürünün
Sergileneceği Özel Proje Alanı”
olarak ilan edilmiş, tarihi, toplum için
“yaşayan” bir kavram haline getirmek
ve şehirdeki vatandaşlar arasında
tarihi alanlara karşı bağlılık ve anlayış
geliştirmek için önemli bir adım
atılmıştır.
(
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü
ve Bornova Belediyesi’nin ortak olarak çalışmalarını
yürüttüğü “Zamana Yolculuk” projesi Yeşilova Höyüğü
kazısında başladı. İzmir’in tarihini 8 bin 500 yıl önce-
sine götüren höyükte ilköğretim öğrencileri tarihi
yaşayarak öğrendiler. Proje kapsamında ilk olarak
Işıkkent Eğitim kampusü 6. sınıf öğrencileri höyüğe
geldi. Proje yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin,
yapılan çalışmalar hakkında bilgi vererek, “Amacımız,
İzmir’in ilk kuruluş yerini ilköğretim düzeyinde
öğrencilere görsel özellikleri de katarak anlatabilmek,
dahası o ortamı yaşamalarını sağlamak. Bugün
projemizin ilk deneysel adımlarını atıyoruz ve gördük
ki doğru yoldayız. Asıl uygulamamız yaz aylarında.
İzmir’deki tüm ilköğretim altıncı sınıf öğrencilerine
yönelik olacak” dedi.
Öğrenciler kazı çalışmalarından sonra üzerlerine deri
giysileri giyip günümüzden 8 bin 500 yıl öncesini
yaşamaya başladılar. Taşların üzerinde öğüttükleri
buğdaydan ekmeklerini ve yemeklerini hazırladılar.
Günlük yaşam içinde en çok heyacan duyarak
yaptıkları işlerden biri taşlarla kesici, bıçak, orak gibi
aletler yapıp , buğdayları biçmek için kullanmaları,
kilden takılar yapıp onları pişirmeleriydi. Neolitik
yaşam sembolik bir av töreni ile son buldu.
gelen yeni bir halk topluluğunun kısa
süreli yerleşimine sahne olmuştur. Ka-
lkolitik Çağ adı verilen günümüzden
6 bin yıl önceki bu dönem, Höyüğün
II. Kültür katını oluşturur.
Kalkolitik Çağ’ın ardından yerleşim
alanı tümüyle terk edildikten sonra
Yeşilova Höyüğü’nün bir bölümünün
günümüzden 5 bin yıl önce, Erken
Tunç Çağ mezarlığı olarak kullanıldığı
anlaşılmıştır.
Manda deresi ve Gökdere’nin
neden olduğu seller bu alana
yerleşimleri engellemiş, ancak
kısa süreli de olsa aynı alan Geç
Roma –Erken Bizans döneminde,
günümüzde olduğu gibi çiftlik ve
bahçelik olarak kullanılmaya de-
vam edilmiştir.
En alt seviyeden itibaren sap-
tanan buluntular, yerleşimin Ege
ve Güneydoğu Avrupa kültürünün
gelişimine katkıda bulunan
topluluk tarafından kurulduğunu
göstermektedir. Kazılar sırasında
bulunan pişmiş toprak mühürler
Yeşilova Höyüğü’nde yaşayanlara
ait mülkiyet ve toplumsal or-
ganizasyonun birer sembolü
niteliğindedir.
Buluntular İzmir’e ilk yerleşen
toplulukların günlük yaşamı ve
sosyal yapısına ilişkin önemli
bilgiler kazandırmıştır. Örneğin
bu toplumun kadını ve doğadaki
bazı hayvanları kutsallaştırarak,
onların niteliklerini simgesel
eşyalar şeklinde tapınma objeleri
haline getirdiğini öğrenmekteyiz.
Kuşkusuz ilginç verilerden biri de
beslenmelerine ilişkindir. Yeşilova Ne-
olitik toplumu kıyıdan ve kıyıya yakın
alanlardan midye türü çift kabuklu
ve deniz minaresi, salyangoz gibi tek
kabukluları toplayarak yemişlerdir.
Bunun dışında aynı toplum büyük
ve küçükbaş
hayvan besiciliği
yapmış olmasına
karşın, çevreden
elde ettikleri
domuz, geyik gibi
yabanıl hayvanları
avladıklarını ve
bunları yediklerini
de biliyoruz.
Yeşilova
Neolitik toplumu
yerleşik düzenin
gereği tarım da
yapmıştır. Top-
raklardan alınan
örnekler buğday,
mercimek ve arpa
yetiştirdiklerini göstermiştir.
Yeşilova neolitik
toplumunda işlik ve
üretim
Metalin bilinmediği bu dönemde
Yeşilova toplumunun üretimde
kullandıkları başlıca maddeler taş ve
kemik olmuştu. Kemik, yetiştirdikleri
ve avladıkları hayvanlardan kolaylıkla
elde ettikleri hammaddeydi. Hayvan-
ların kol, bacak ve kaburga kemikleri
ile boynuzları usta ellerde şekillenerek
bir alete dönüştürülebiliyordu.
En basitinden kemiklerin ucunu
sivrilterek deri giysilerini işledikleri
deliciler yapabiliyorlardı. Deriyi
işlemede kullandıkları ve ucuna
kesici bir taş yerleştirdikleri aletin
sapı da kemiktendi. Kemik kimi
zaman kendinden daha sert olan
taşların alete dönüştürülmesine de
yardımcı oluyordu. Zira Yeşilova top-
lumunun üretimini yansıtan somut
bulgulardan birini çakmak taşlarının
işlendiği atölyeler oluşturur. Yakın
çevreden getirdikleri çakmaktaşı ve
daha uzak kaynaklardan getirttikleri
obsidyen, atölyelerde taş ve kemik-
lerin yardımıyla bir silaha, kesici ya da
delici alete dönüştürülmüştür.
Buluntular, taş alet, araç ve eşya
endüstrisinin gelişmiş olduğunu or-
taya koymaktadır. Büyük çoğunlukla
çakmaktaşından yapılmış yontma taş
aletler, okucu, dilgi, kesici, kazıyıcı,
delgi gibi çeşitli tiplerdedir.
Gelecekte Yeşilova
Höyüğü
Yeni dönem kazılarıyla Yeşilova
Höyüğü’nü ve kazı bulgularını
çağdaş bir anlayışla tanıtıp sergile-
yebileceğimiz, toplumun farklı kesim-
lerini eğitip bilgilendirebileceğimiz
1...,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35 38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,...68
Powered by FlippingBook