Egeden 14. Sayı - page 24-25

Egeden’in yayına
hazırlandığı tarihlerde
İzmir’de fuar heyecanı
vardı. Bu heyecanı,
belki de en fazla
duyanlardan biri olan
İZFAŞ Müdürü
Mehmet Şakir Örs ile
bu fuar heyecanının
tarihsel dönüşümünü ve
81. İzmir Enternasyonal
Fuarını konuştuk.
Röportajın ardından
gezdiğimiz Fuar’da
gerçekten de Örs’ün
sözünü ettiği “81’lik
delikanlı”yı gördük:
Hiç değişmeyen şeylerin
yanında yenilikler de var.
23
22
YAZ 2012
Türkiye'nin Uluslara-
rası Fuarcılık Endüstrisi
Derneği'ne (UFI) üye tek
genel ticari fuarı olan İzmir
Enternasyonal Fuarı’nın
temelleri 1923'te İzmir'de
toplanan Birinci Türki-
ye İktisat Kongresi ile
atılmış. Kongre binası
olarak İkinci Kordon'da
Osmanlı Bankası Deposu
olan Hamparsomyan binası seçildi. Bura-
da, el tezgahı ve küçük sanayi ürünleri; Isparta, Kula,
Gördes, Uşak kilimleri ve halıları, yağ ürünleri, sabun-
lar, makarna ve unlu yiyecekler, kolonyalar, helvalar,
ihraçlık pamuklar, ayakkabı, mobilyalar, deri ürünleri,
tarım araçları, kiremit, tuğla, maden örnekleri, tütün,
sigara, şarap örnekleri, kereste çeşitleri sergilendi.
1935 yılında düzenlenen İzmir 9 Eylül Panayırı'nı ise İk-
tisat Vekili Celal Bayar açtı. 311 kişinin gezdiği panayır,
uluslararası fuarın gerçekleşmesini hazırladı.
İzmir Fuarı'nın temeli, bugünkü yerinde 1 Ocak
1936'da törenle atıldı. 450 bin metrekarelik alanın Kül-
türpark haline getirilmesi ve yılın belirli bir ayında bu
alan üzerinde uluslararası bir fuarın gerçekleştirilmesi
planlandı. 1 Eylül 1936'da “İzmir Fuarı”, kent yaşamın-
daki yerini aldı. Lozan Kapısı önünde yapılan coşkulu
törene Mısır, Yunanistan ve Sovyetler Birliği'nden 48
yabancı kuruluş, 32 vilayet pavyonu ve 45 yerli kuruluş
katıldı. 1937 İzmir Enternasyonal Fuarı, diğer yıllara
göre çok daha büyük bir coşkuyla hazırlandı. Açılışını,
İktisat Vekili Celal Bayar yaptı. Fuar'ın en büyük özelliği
Kültürpark'ın sürekli bir kurumuna dönüşecek olan
Paraşüt Kulesi'nin açılışı oldu. 104 yabancı şirketin
katıldığı Fuar'da 424 yerli kuruluş temsil edildi.
İzmir Enternasyonel Fuarının başla-
mak üzere olduğu şu günlerde çok
yoğun olduğunuzu biliyoruz. Yoğun
zamanınızda bize vakit ayırdınız…
Ege Üniversitesi olunca akan sular
duruyor. Ben de Ege kökenliyim. Eşim
de Ege Üniversitesinde hoca.
Bu yılki fuarı farklı kılan şeylerden
biraz bahseder misiniz?
Fuarımız 80 yıllık bir tarihe sahip
ve bu yıl 81.sini gerçekleştiriyoruz.
Öncelikle, bu tarihi geçmişe sahip
çıkıyoruz… Bu tarih aynı zamanda
İzmir’in, Ege’nin hatta Türkiye’nin,
ekonomik, sosyal, tarihsel gelişim sü-
recini anlatan bir tarih. O yüzden çok
önemli. İktisat Kongresi'yle başlayan
süreçte, tüm Türkiye’nin bir bakıma
sosyal, toplumsal yürüyüşü de diyebi-
liriz. Bir başka yönden vurgulanması
gereken, bu tarihsel yürüyüşte Cum-
huriyeti kuran kadrolar tarafından,
başta Mustafa Kemal olmak üzere,
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ve
gelişim sürecinde yeniden şekillen-
dirilmesinde fuara bir vitrin görevi
yüklenmiş olmasıdır. Çünkü ger-
çekten İktisat Kongresi'yle başlayan
süreçte Cumhuriyet kurulurken ve
güçlenirken, Türk halkına çağdaş batı
uygarlıklarının örnekleri gösterilirken
bunun somut örnekleri halka ilk defa
fuarda gösterilmiş. Fuarın bu anlamda
güçlü bir toplumsal yanı var. Fuar aynı
zamanda bir halk okulu, halkın eğitil-
diği bir okul... Türkiye Cumhuriyeti'nin
ekonomik yapılanmasını temsil eden
fuarda aynı zamanda özellikle çağdaş
ülkelerin yenilikleri, ürünleri, ekono-
mileri, sosyal yaşamları Türk halkına
gösterilmeye çalışılmış, uluslararası
niteliğiyle bir etkileşim yaratılmaya
çalışılmış. Bu anlamda fuarın Cumhu-
riyetin vitrini olma kimliğini de öne
çıkarmak istiyoruz. Zaten 81. Fuar'da
da böyle bir sergi düzenledik, bu çok
iddialı bir sergi, “Cumhuriyetin vitrini
İzmir Fuarı” sergisi… Bu sergi aynı
zamanda Kültürpark’ta kurmayı dü-
şündüğümüz Türkiye’nin ilk fuarcılık
müzesinin de bir ön adımı olacak.
Bu müzeden biraz bahseder misiniz?
Çoğu İzmirli ilk defa duyacak sanı-
rımmüzeyle ilgili hazırlıkları…
Aslında birçok ilk İzmir’de başla-
mış, “İzmir ilkler kenti” diye her zaman
söyleriz. Fuarcılık da İzmir’de başla-
mış. İzmir’in fuarcılıkla çok örtüşen
bir kimliği var. Şu anda Türkiye’de
bir fuarcılık müzesi yok, ilk fuarcılık
müzesini İZFAŞ olarak yine İzmir’de,
ilkler kentinde kurmayı düşünüyoruz.
1940
ve 1941 yıllarında
II.Dünya Savaşı dünyada tüm
hızıyla devam ederken, her geçen gün yeni bir
cephe açılırken İzmir Enternasyonal Fuarı uluslararası
özelliğini koruyarak açılmaya devam etti. Ancak sava-
şın sürmesi nedeniyle 1942 yılında hükümet kararıyla
İEF açılamadı. Fuar döneminde İzmir’e alışık olduğu
ziyaretçi akınını sağlamak üzere bu kez “Kültürpark
Eğlenceleri” hazırlandı.
O yıllarda fuarda, eşsiz sahneler de yaşanıyordu.
Örneğin, 1941 yılında, savaş tüm hızıyla devam eder-
ken, İngiltere ve Almanya bayrakları fuarda yan yana
dostça bulunuyordu.
1943 yılında ise birbiriyle savaş halinde olan Al-
manya, İtalya, Macaristan, Romanya, Polonya, Filistin,
Hindistan ve İngiltere fuara katılmıştı. Fuar, 1944
yılında sadece milli düzeyde açıldı. O dönem akşamla-
rı karartma uygulanıyordu. İzmir Enternasyonal Fuarı,
1947'de Uluslararası Fuarlar Birliği'ne (UFI) üye oldu.
1950’li yıllardan itibaren günümüze kadar kesintisiz
bir şekilde açılmaya devam eden İEF, bu yıl 81. kez
kapılarını açtı.
İzmir Enternasyonal Fuarı
60 yıldır kesintisiz sürüyor
Fuara gençlik aşısı
1...,4-5,6-7,8-9,10-11,12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23 26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,...80
Powered by FlippingBook