Egeden 14. Sayı - page 26-27

25
24
YAZ 2012
Kalıcı olmak üzere oluşturacağımız
müzenin ilk hazırlıklarına başladık.
Bu bağlamda bir “Sen de hatırlat, sen
de anlat” kampanyası düzenledik.
Özellikle fuarla aidiyet bağlantısı olan
herkesin fuarla ilgili anılarını, ellerin-
deki objeleri, ellerindeki fotoğrafları
görselleri dokümanlarını bize ulaştır-
malarını istiyoruz. Bu bir kaç ay önce
başlayan ve ucu açık bir kampanya.
Bu bir süreç ve müze açılana kadar
devam edecek. Bunu zaman zaman
gündeme getirmeye çalışacağız. Bir
çalışma grubumuz var bu işle ilgi-
lenen. Dediğim gibi bu fuardaki bu
sergide de özellikle bunun altını çizip
buradan bir çağrı yapacağız herkese.
Şubat ayında İZFAŞ Müdürlüğü
görevine geldiniz…Fuarla ilgili
gelecek vizyonunuzu nasıl tarif
edersiniz?
İzmir Fuarı’nı hep geçmişle gele-
cek arasında bir köprü olarak düşü-
nüyoruz ve fuarın uzun yıllar devam
etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama
nasıl devam edecek? Günümüzde
fuarcılık artık ihtisas fuarları şeklinde,
bu 81 yıllık fuar gibi örnekleri dünya-
da neredeyse kalmadı diyebiliriz. Biz
bir yandan ekonomik
açıdan ihtisas fuarla-
rımızı güçlendirmeye
çalışırken bir yandan da
bu tarihsel değerimizi
yaşatmak istiyoruz.
Bu nasıl gerçekleşe-
cek?
Fuarın yaşaması
fuarın genç kuşaklarla
buluşmasından geçi-
yor. Fuarımızın daha
uzun yıllar yaşayabil-
mesi için genç kuşak-
ların fuarı tanıması ve
sahiplenmesi gerekiyor.
Sahiplenmek için de
orayla buluşmak, oray-
la bir aidiyet bağının
kurulması gerekiyor.
O yüzden bu fuarı
planlarken özellikle
gençleri hedef aldık.
Bu yıl ana hedefimiz
özellikle gençleri
fuara çekmek. Aylardır
buna hazırlanıyoruz.
Bir anket çalışması
gerçekleştirdik geçti-
ğimiz aylarda. Kentin
meydanlarında, üni-
versitelerimizde özellikle 18-24 yaş
arası gençleri kapsayan bir anketti bu.
800 dolayında gence sorular sorduk.
Onların fuarla ilgili bilgilerini ve fuarla
bağlarını öğrenmeye çalıştık. Bunların
üçte biri fuara hiç gelmemiş, fuarı
hiç görmemiş. Aslında bu önemli bir
tespit. Biz anketi yapmadan da bu
gerçeğin farkındaydık doğrusu. Bu
anket onların fuarla bağlarının kurul-
ması için ne istediklerini öğrenmek
için de gerçekleştirildi. Oradan çıkan
yanıtlarla kendimize bir yol haritası
oluşturmaya çalıştık. Bir başka çalış-
mamız da İzmir’de bir “Arama Kon-
feransı” düzenlemek oldu. O arama
konferansında başta üniversitelerimiz
olmak üzere, ticaret-sanayi odaları,
işçi temsilcileri, farklı sivil toplum
örgütleri gibi çok değişik çevrelerden
temsilciler çağırdık. Onlarla da İEF’yi
daha uzun yıllar devam ettirmek için
ne yapmamız gerektiğine dair beyin
fırtınası yaptık. Ayrıca gazetecilere,
yazarlara fuarla ilgili bağı olan bütün
kanaat önderlerine mektuplar yazdık,
bize fuarla ilgili öneri ve düşüncelerini
iletmelerini istedik. Yine kendi inter-
net sitemizden İzmir halkına çağrıda
bulunduk “Sen de anlat” kampanyası
kapsamında İzmirliler'in bireysel
görüş ve düşüncelerini de almaya ça-
lıştık. Bütün bunlardan elde ettiğimiz
sonuçlarla bir mutfak çalışması yaptık.
Özellikle 81. Fuarımızı mümkün oldu-
ğunca genç bir fuar yapmaya çalıştık.
Gençlerin beklentilerine yönelik
neler var 81. İEF’de?
Bu fuara bir tanım getirdik: “81’lik
delikanlı” dedik fuara. 81, fuarın kök-
lerinin ne kadar derinlerde olduğunu
ifade ediyor, delikanlı da dinamik
geleceğe yönelik bakışımızı ifade
ediyor. Yine bu fuarımızda sloganımız
“yepyeni heyecan, bambaşka fuar”.
Öncelikle gençlik anketlerinden yola
çıkarak klasik fuarcılık anlamında
gençlere yönelik özel bölümler oluş-
turduk. Örneğin motosiklet ve bisiklet
fuarımız var. Yine anketlerden yola
çıkarak gençlerin en çok bilişim tek-
noloji ve iletişimle ilgilendiğini gör-
dük, o alandaki gelişmeleri görmek
ve takip etmek istediklerini gördük.
Fuarın içinde özel bir bilişim iletişim
alanı oluşturduk. Sektörlerdeki son
gelişmeleri görmeleri için. Bunlarla
da sınırlı kalmadık, bunlara yakın bir
alanda dışarıda bir sahne hazırladık,
10 gün boyunca gençleri hedefleyen
rock konserleri gerçekleştirilecek.
Bunun yanında tüm konserlerimiz
tiyatrolarımız gençlerin sevebileceği
şekilde güncellendi.
Gençlere yönelik etkinlikler dışında
da pek çok yenilik var bu yılki fuar
programında…
En önemli farklardan biri fua-
rı Kültürpark’ın dışına da taşımak
olacak. Fuarı tüm İzmir’e yaymayı dü-
şünüyoruz. O nedenle bu yıl ilk defa
İzmir’in birçok yerinde de fuarla ilişkili
kültürel etkinlikler başlattık ki bunlar
fuardan bir hafta önce başladı. Dans
gösterileri, müzik dinletileri…Örne-
ğin vapurda, metroda, iskelelerde,
çarşılarda… Bu noktada da gençlerle
ve üniversitelerimizle işbirliği yapıyo-
ruz. Şu an bu çalışmalarımızda başta
Ege Üniversitesinden olmak üzere
birçok üniversite öğrencisi arkadaşı-
mız görev alıyor. Fuar rüzgarını tüm
İzmir’e yaymanın dışında İzmir’de bir
farkındalık yaratmak istiyoruz. Son
yıllarda biraz fuardan kopuş, fuardan
uzaklaşma vardı…
Siz de bir İzmirli olarak fuarın eski
halini biliyorsunuz…Bir zamanlar
fuar insanları çok daha fazla heye-
canlandıran bir etkinlikmiş...
Şimdi o zamanın dünyası, koşulla-
rıyla bugünkü yaşam çok farklı tabii.
Bizim çocukluğumuzda ve bizden
önceki kuşaklarda bilişim, iletişim bu
kadar gelişmiş değildi. Ben mesela te-
levizyonu, yürüyen merdiveni ilk defa
fuarda gördüğümü hatırlıyorum. Şim-
di biz, bizim kuşaklar olarak diyoruz ki
“biz hayatı fuardan öğrendik”. Bu altı
dolu bir ifade. İşte fuarın hayat okulu
oluşu da biraz ondan kaynaklanıyor.
İnsanların dünyası o zamanlar daha
farklıydı, eğlence anlayışı çok farklıy-
dı... Bir sanatçıyı görmek, onu burada
dinlemek falan çok uç bir şeydi. İnsan-
lar saatlerce tahta sandalyelerin üze-
rinde oturup bekliyorlardı sanatçıları.
Şimdi artık dünya değişti tabii… Her
şey çok kolaylaştı, o yüzden bugünün
dünyasından o günü algılamak kolay
değil. Tabii biz bu gerçeği görerek
atağa geçtik.
Üniversiteler fuarla nasıl ilişkilendi-
rilebilir?
Fuarı güncellememiz, yeniliklerle
doldurmamız gerekiyor. Gençlerin
fuarı sahiplenmesi gerekiyor, bunun
için de insanın kendinden bir şeyler
bulması gerekiyor. O yüzden fuara
gençlik aşısı yapıyoruz. Fuarı yaşat-
mak istiyorsak güncellemek gere-
kiyor. İşte bu yüzden üniversiteler
bizim için önemli. Sizin aracılığınızla
bütün üniversitelere çağrıda bulun-
mak istiyorum: Fuar bu ülkenin ortak
değeridir. Biz herkese, özellikle de
gençlerin en dinamik olduğu kesim
üniversitelere sesleniyoruz: Fuara
sahip çıkmalıyız. Burada öncülük rolü
de Ege Üniversitesine düşer diye dü-
şünüyoruz. Tabii burada handikaplar
da var. Fuarın tarihleri üniversitelerin
tatil olduğu dönemlere gelse de bir
sonraki sene için yapılan toplantılarda
üniversitelerimizle bir araya gele-
rek, rektörlerimizi ziyaret ederek bir
sonraki fuara yönelik hazırlıklarımızı
başlatmak isteyeceğiz. Üniversite-
lerimiz bizim doğal paydaşlarımız.
Ortaklarımız.
İEF bir ihtisas fuarı değil. Dolayısıyla
kültürel anlamı ağır basan etkinlik-
ler ekonomik etkinliklerden daha
önemli değil mi?
Artık günümüzde fuarcılık iktisadi,
ticari anlamda ihtisas fuarlarına çev-
rildi. O yüzden İzmir Enternasyonal
Fuarı tarzı genel ticaret fuarlarının
dünyada örneği kalmadı gibi bir şey.
O yüzden biz ihtisas fuarlarında asıl
ticari fonksiyonlarımızı yerine getiri-
yoruz. Bu ihtisas fuarlarında da artış
var, daha da olacaktır çünkü fuarcılık
kentin olmazsa olmazı. Ve gerçekten
kent ekonomisini çok da etkilemeye
başladı son yıllarda. Aynı zamanda
bizim Gaziemir’de yeni bir fuar alanı
çalışmamız var. Temelleri atıldı, inşaatı
başlayacak. Orası tamamlandığı za-
man ihtisas fuarlarını yeni alana taşı-
yacağız. Hem mevcut fuarların çıtasını
yükseltmek hem de farklı sektörlerde
yeni uluslararası fuar markaları yarat-
mak istiyoruz. Tabii bunları yaparken
İEF'yi de yaşatmak istiyoruz. Ama bu
ihtisas fuarlarının güçlenmesi İEF'nin
ister istemez ekonomik-ticari yanı-
nı zamanla sönümlendiriyor. Bizim
onun yerine farklı argümanları öne
çıkarmamız gerekiyor fuarın canlılığı-
nı koruması için. Bunun da kültürel,
sanatsal, sosyal konularda olması
gerektiğini öngörüyoruz.
O zaman da ticari amaçla fuarlara
katılan firmalara cazip gelmeyebi-
lir…
Ama ziyaretçi sayısını arttırabil-
mek için bu dengeyi kurmak zorun-
dasınız. Türkiye’nin 37 ilinden katılan
firmalar var, uluslararası katılımda
da artış var. Bu yıl ikisinde de katılım
daha iyi. Onun dışında bizim her yıl
onur konuğu kent uygulamamız var,
bu yıl bizim onur konuğu kentimiz
Hatay. Hatay zengin malzemeleri olan
değişik gelenekleri görenekleri olan
çok değişik bir coğrafya. Suriye’de
olan olaylarla da Hatay sınır kentimiz
olduğu için gündeme geldi. Ayrıca
her yıl partner ülke belirleniyor. Bu
sene ilk defa Latin ülkeleri İzmir
Fuarına toplu bir katılım gerçekleşti-
riyor. Bu koordinasyonu Küba yaptı.
Önemli etkinliklerimizden biri de
Hatay’dan gelen Medeniyetler Korosu
Konseri. 2012 Dünya Barış Ödülü'ne
aday bir koro. Bütün bunlar fuarın
o çok kültürlü, hem dünya hem de
ülkemiz için farklılıkları bütünleştiren
yanını gösteriyor. Gündemin gergin
olduğu bu günlerde barış şarkılarını
hep birlikte söyleyeceğiz. Gerçekten
fuarın tarihine baktığımız zaman 80
Eski bir Egeli olan İZFAŞ Müdürü Mehmet Şahir Örs,
üniversiteleri İEF'ye sahip çıkmaya çağırıyor.
Buyılkifuardayeralan"CumhuriyetinVitriniİzmirFuarı"sergisi,Kültürpark'takurulmasıdüşünülenTürkiye'ninilkfuarcılıkmüzesininbirönadımı...
1...,6-7,8-9,10-11,12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25 28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,...80
Powered by FlippingBook