Egeden 22. Sayı - page 37

35
BAHAR 2015
erkeklere kendini ifade edemiyor,
korkuyorlar, biz cesaretlendiriyoruz
.Bu kişiler uzman onlara çekinmeden
anlatabilirsin diye. Neyse ki işlemleri
tamamladık, müvekkilimin soruştur-
ması devam ediyor, olumlu haberler
var.
Kısacası hukuki süreçler çok sıkın-
tılı gidiyor. O nedenle biz hukukçular
olarak şunu söylüyoruz daima: Cinsel
saldırı mağduru kadınlar ve erkeklere
- çünkü özellikle de erkek çocuklara
yönelik taciz suçları da oldukça fazla-
şikayet etme mekanizmasını hızlan-
dırmak için geciktirmeden rapor al-
malısınız. Cinsel saldırıya maruz kalan
kişi o anda şikayet edecek durumda
hissetmiyorsa kendini en azından
rapor almak için bir birime gitmeli.
Çünkü cinsel suçlarda kalan izlerde
özellikle 24 saat içinde çok büyük ka-
yıplar oluyor, ileride ispat etmesi çok
zor oluyor. Hele de böyle ön yargılı,
böyle kalıpsal kafalarla yargılayan
yargıçlar karşısında bizlerin elin-
deki deliller çok önemli. Hiçbir şey
yapılamıyorsa çamaşırlar saklanmalı,
çünkü birkaç ay bile geçse saklanan
çamaşırlarda adli tıp incelemelerin-
de saldırganın DNA örneklerinden,
sperm hücrelerinden kimliği tespit
edilebiliyor. Buna benzer örnekleri
çok yaşadım.
Bir müvekkilim üniversite öğren-
cisiydi, olaydan bir buçuk ay sonra
şikayette bulunduk, savcı şunu dedi:
“Şikayet etmek için niye bu kadar
bekledin?”.
Belgelemek ve paylaşmak bizim
açımızdan çok önemli. Herhangi
bir şiddete maruz kaldığınızda, illa
cinsel şiddet olmayabilir bu, bunu bir
yakınımızla paylaşmak, raporlamak
ama tabii ki en önce yasal yollara
başvurmak gerekiyor.
Türk Ceza Kanunu kapsamında
hakaret, yaralama ,internet üze-
rinden bilişim suçları, telefon web
mesajlarıyla rahatsız etme suçları çok
yaygın. Özellikle internet üzerinden
örneğin Facebook üzerinden yapılan
ya da cep telefonlarıyla yapılan
tacizler de lütfen bu kayıtları saklayın
silmeyin ya da başka bir telefona
kopyalayın ki kayıt bulunsun. O an
için şikayetçi olma gücünü hissetmi-
yor olabilirsiniz, korkuyor olabilirsi-
niz. Gerçekten o kişilerin yargılanıp
ceza alması açısından bu delillerin
toplanması çok önemli.
TCK kapsamında yaralamadan
tutun da kadın cinayetlerine kadar,
en ağır boyutu yaşam hakkı ihlali,
hepsinin şikayet süreleri var, bu
süreleri kaçırmamak gerekiyor. Ama
her şeyden önemlisi bence adaleti
zorlamak gerek, yılmamak gerek.
İzmir Barosu’nun Kadın Hakları
Danışma ve Hukuk Araştırmaları
Merkezi var. Çeşitli illerdeki barola-
rın adli yardımmerkezleri var. Ya da
bazı barolarda insan hakları mer-
kezleri var. Herhangi bir suça maruz
kaldığınızda mutlaka bu merkezlere
başvurup hukuki destek talep edin.
Bulunduğunuz yerlerdeki kadın da-
yanışma ve yardımlaşma merkezleri
psikolojik destek ve yardım sağlıyor.
Biz İzmir’de bu açıdan çok şanslıyız
çünkü hemen her belediyenin kadın
dayanışma merkezi var.
Hukuki süreçlerin hiçbiri birbirine
benzemiyor. Birbirimize anlatırken de
bazen yanlışlar yapabiliyoruz. Birisi
olumsuz bir şey yaşarsa süreç içinde
bunu bir başkasıyla paylaşıp diğerini
hukuki yola başvurmaktan vazgeçir-
miş oluyor. Birbirimize yanlış bilgiler
verip onun hakkının kaybolmasına
da yol açabiliriz. Bu nedenle birbi-
rimizi böyle yönlendirmek yerine
bir uzmana hukukçuya vs. yönlen-
dirmeliyiz. Bunlara özen göstermek
gerekiyor.
Kamuoyunda çok tartışılan bir
başka konu da kürtaj meselesi. Özel-
likle de gençler arasında yaygın olan
bir durum istenmeyen gebelik. İlla
istenmeyen cinsel birliktelik sonucu
olmuyor bu, normal şekillerde de
oluyor, sevdiği erkek arkadaşından
da hamile kalabiliyor insanlar. Kürtaj
meselesi pek çok kadının kafasını
kurcalayan bir mesele. Bilmiyorum
basından takip edebildiniz mi?
İzmir’de genç bir kadın evlilik dışı bir
ilişkiden hamile kaldı. 10 haftadan
küçük bir hamilelik olmasına rağmen
ve kürtaj yasal olarak 10 haftaya
kadar serbest olmasına rağmen bu
kadının kürtaj talebi reddedildi.
Kürtaj bu durumda yasak değil, anne
istemiyorsa çocuğu aldırabilir. Hele
ki kadın evli değilse, hiç kimsenin
onayına gerek yoktur. Çocuğun
babası ,eğer evli değilse kürtaj süre-
cinde söz sahibi değildir yasal olarak.
Türkiye’nin pek çok hastanesinde de
yapılıyor.
Ama İzmir’de, karnında taşıdığı
bebeğin babası tarafından yaralan-
mış olan bir kadının kürtaj talebi
reddedildi. Üstelik de kadına ilaç ve-
rilemiyordu tedavisi için, bebek zarar
görür diye annenin ölümü bekleni-
yordu. Yani kadın kolunu kaybedecek
bebek zarar görmesin diye. Fakat
yine kadın dayanışması sayesinde
kadın örgütlerinin desteğiyle,ilgili
hastanedeki doktorlarla ve yetkili-
lerle görüşüldü, bunun hukuksuz
olduğu, aslında suç olduğu, nüfus
planlama kanununda ve ceza ka-
nununda böyle bir yasak olmadığı
anlatıldı. Bunun yasal olmadığını
aslında onlar da biliyor. Ancak fiilen
şu an ki iktidar, biz kadınlara sürekli
çocuk doğurun diyor. Tecavüz edilse
bile size o çocukları doğurun, devlet
bakar deniyor. Sürekli kadın beden-
Kamuoyunda çok tartışılanbir başka konu
da kürtaj meselesi. Özellikle gençler arasında
yaygın bir durum istenmeyen gebelik.
Kürtaj ise yasal olarak 10 haftaya kadar serbest.
Anne istemiyorsa, çocuğunu aldırabilir.
Hele ki kadın evli değilse, çocuğun babası dahil,
hiç kimsenin onayına gerek yoktur.
1...,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36 38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,...80
Powered by FlippingBook