Egeden 18. Sayı - page 40-41

38
39
GÜZ 2013
bir fedakârlığa amâde bulunduğu-
muzu şimdi hâl-i ictimada [toplanmış]
bulunan on binlere bali Kasaba ahalisi
namına arz eyleriz efendim.
Zamanın Kasaba müftüsü Hasan
Basri Efendi’nin onayı ve yüreklen-
dirmesiyle teşvik edilen ve halkın
olağanüstü bir ilgisiyle karşılanan bu
devrim, Kasaba’da çağdaşlaşmanın
benimsenmesi yolunda beliren ilk
kitlesel ve büyük gösterilerden biri
olarak algılanabilir.
Türkiye’nin modern bir kenti
doğmaktadır artık: onu ayakta tutan
aydınlanma, temiz su, ve sağlık sorun-
ları; imar faaliyetlerindeki düzenleme-
ler; gelir kaynaklarını yaratan tarımsal
çabalar ne ticaret (özellikle bağcılık)
günden güne geliştirilmiştir. Tabii ki,
Cumhuriyet’in anlamını içselleştirecek
kültürel atılımlar (okulların açılması,
yolların yapılması, park ve ağaçlan-
dırma, halkevi, dernekler, spordaki
gelişmeler vb) art arda sıralanmıştır.
Bu yazıda ele alınan dönemdeki
basında sıklıkla dile getirilen mâli
yetersizlik çoğu zaman yaratılan dü-
şünce potansiyelinin, gösterilen coş-
kunun önünde engel gibi durmuştur.
Yine de Cumhuriyet ruhunun ilkeleri,
özverileri ve disiplini Kasaba’nın
küllerinden yeniden doğmasını,
modern yapılanmaya ve çağdaşlığa
kucak açmasını sağlayabilmiştir.
Özellikle öğretmenlerin bitmeyen
çabaları, çağdaşlığı yakalamada baş
rolü oynayan etmenlerin başlarında
gelmektedir.
Benim içine 1940 yılında doğdu-
ğum bu kentin 1939 yılında modern
hükümet binasının temelleri atılırken
yukarıda dile getirdiğim süreci adeta
taçlandırmıştır. Bir yanda Cumhuriyet
İlkokulu (1926), karşı yanda Halkevi
(1937), orta yerde de Atatürk büstü
Turgutlu’nun kalbini oluşturmuş-
tur. 28 Nisan 1939 tarihli Anadolu
gazetesinde yer alan bir yazı ulaşılan
düzeyin ve gösterilen kararlılığın tam
bir ifadesidir:
Turgutlu, (Hususî) – 24 Nisan
[1939] pazartesi günü Turgutlu’ya ge-
len vali vekilimiz B[ay] Refik Noyan,
kazanın muhtelif işleri ve ihtiyaçları
etrafında tetkikatta bulunmuş ve
Cumhuriyet meydanında yaptırıl-
makta olan Atatürk heykeline aid
kaide ile inşaatı bir müteahhide ihale
edilmiş olan yeni hükümet konağının
temel atma törenine riyaset etmiştir.
Halkevleri, Cumhuriyet’in
halkla bütünleşmesinin en
iyi örneklerini veren özgün
kurumlardır. 1931 yılında Türk
Ocaklarının kapatılması üzerine
onların yerini aldı. Bu kurumlaşma,
CHP’nin de kimlik arayışının bir
uzantısıdır. Halkevleri 1932 yılında
kuruldu ve çabucak örgütlendi.
İsmet İnönü’nün belirttiği gibi,
halkevleri “vatandaşların külfetsiz
toplanabilecekleri, memleket ve
millet işlerini bilhassa ulusun yüksek
kültür meselelerini düşündükleri
gibi, zahmetsiz konuşabildikleri
bir yer” idi. Cumhuriyet’in getirdiği
değerlerin halka anlatılması ve
benimsenmesi temel amaçtı. Laik ve
çağdaş bir toplumun kurulmasında
ve örgütlenmesinde halkevlerine
büyük görev düşüyordu. Buralara
girmek, çalışmak, halkevlerinden
yararlanmak için partiye kayıtlı
olmak koşulu yoktu. Kapıları herkese
açıktı.
1934 yılında halkevlerinin
sayları 80’e varmıştı. Buralarda
konferans, konser, temsil gibi
etkinlikler sürüyordu. Halkevlerinin
kitaplıklarında 97 bin kitap
toplanmış ve okuyucu sayısı 428
bini bulmuştu. Atatürk’ün kurduğu
Halkevleri, “ Cumhuriyet’in dünya
görüşünü aydınlar aracılığıyla halka
indirme girişimi ve denemesi” büyük
başarıyla devam ediyordu. Halkevi
binaları, yeni bir dünya görüşünü
yansıtan önemli mekậnlar olarak
görülmektedir. Atatürk, halkevlerinin
verimli çalışmalarından mecliste
söz ediyor ve bu evlere uğruyordu.
İnönü’nün cumhurbaşkanlığı
döneminde nüfusu az olan yerlerde
halkodası kuruldu.
Prof. Dr. Zeki ARIKAN
Tarihçi
MAKALE
Cumhuriyetin doksan yılında
halkevi dergileri
1...,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39 42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61,...80
Powered by FlippingBook