Egeden 18. Sayı - page 46-47

44
Edebiyatla hembir okur hemde bir
şair olarak ilişkinizi öğrenmek isteriz.
Çok güzel bir soru. Şöyle de
sorulabilir: Acaba edebiyatı sevmeyen
yazar, şiiri sevmeyen şair var mıdır?
Vardır. Burada Aziz Nesin’i rahmetle
ve sevgiyle anıyorum. O demişti ki
“Türkiye’de her üç kişiden biri şairdir”.
Eğer yalnızca bu şairler şiir kitabı
alsa, kitapların yüz binlerce tirajı
olabilir. Halbuki Türkiye’de en seçkin
şairlerin bile kitapları yılda artık bin,
iki bin adet ancak basılıyor. Demek
ki okumuyorlar. Bana gelince, evet
bir edebiyat düşkünüyüm. Bugün
bana deseler ki“Kendini tarif et; okur
musun, yazar mısın”, ben daha çok
okurum. Ben kendimi daha çok okur
sayarım. Edebiyat, kültür, bilim, şiir
elbette. Her konuda okumayı severim.
Okumaya delilik derecesinde tutkun
bir adamım. Öyle bir tutkum var. Güne
okumakla başlarım.
Edebiyat hayatın neresindedir,
yaşama ne katar?
Yaşambir süreçtir ve bu süreç bü-
tün süreçler gibi gelişir, değişir, geriye
gider, ileriye gider. Dolayısıyla hare-
ketli bir şeydir, bitmiş bir şey değildir.
Süreç devam ettiği sürece, insan her
zaman bir şeyler öğrenmeli, bir şeyler
okumalı, bir şeyler yaşamalıdır. Bu de-
rinleşmek demektir. İnsanın kendinde
ve hayatta derinleşmesi demektir.
Sonsuz bir akıştır bu. O açıdan edebi-
yatın anlamı çok büyüktür. Çünkü sizi
daha çok insan olmaya yönlendirir.
Duygular, insan düşünceleri, sorunlar,
dil tatları bunlar çok önemlidir. Bun-
larsız insan olunmaz.
Edebiyatsız olunmaz diyorsunuz,
peki sizin yaşamınıza ne kattı ya da
yaşamınızdan ne götürdü? Edebiyatla
uğraşmanın bir bedeli oldumu?
Edebiyat benim için her zaman bir
artı oldu. Bedeli benimdaha çok insan
olmam oldu. Başınız derde girmiş
zaman zaman... Bunların bir önemi
yok. Edebiyat insan olmaktır.
Gençler eskiden aşık olduklarında
daha çok şiir yazarlardı sanki. Sizin
gözlemleriniz neler bu konuda?
Aşık olunca şiir yazan da var,
yazmayan da. Ancak şiir kitaplarının
baskı sayıları çok olmasa da internette
şiirin büyük bir trafiği var. Gençlerin,
herkesin şiire her zaman ihtiyacı
vardır. O ihtiyaç hiç eksilmez. Bizimki
gibi duygunun, sözün önem taşıdığı
toplumlarda ve bu alanda büyük
geleneği olan toplumlarda şiirin her
zaman bir yeri vardır. Türk halk şiirini
düşünün. Dünyada bizdeki kadar
isimlerini bir çırpıda sayabileceğimiz
büyük halk şairleri yetişmiyor. Yunus’u
düşünün, Pir Sultan’ı düşünün,
Karacaoğlan’ı düşünün, günümüzde
Veysel’i düşünün. Kısacası bu toplum-
da halk şiir yazıyor, bu çok önemli bir
olaydır.
Cumhuriyet sonrasında Türk
edebiyatının en iyi dönemi sizce hangi
süreçti?
Bu sorulara cevap vermek çok
kolay değil ama 20. yüzyıl Türk ede-
biyatı önemli bir edebiyattı. Mesela
hikâyede Ömer Seyfettin, romanda
Halit Ziya Uşaklıgil, Yakup Kadri
Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay,
Reşat Nuri Gültekin, Halide Edip Adı-
var, bunlar çok değerli yazarlar. 40’lı
yıllarda Sabahattin Ali, daha sonra
Orhan Kemal, Yaşar Kemal, bunlar
da çok önemli ve büyük yazarlardır.
Şiirde iseYahya Kemal ile başlayan bir
çizgi var ki, onun öncesinde de çok
büyük şairimiz Tevfik Fikret vardır.
NazımHikmet’ten geçer, Hece Şairleri,
Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi dev bir şair...
1950’li ve 60’lı yılların şairleri... Edebi-
yattaki bu gelenek günümüze kadar
devam etmiş.
Dünya edebiyatında neler olup
bitiyor?
Tabii çağdaş yaşamda fazlaca bir
yorgunluk var hemdünyada, hemde
Ataol Behramoğlu:
“Edebiyat
insan olmaktır”
Ataol Behramoğlu, Ege Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğunun
düzenlediği şiir ve müzik dinletisi için İzmir’deydi. EÜ Prof. Dr. Yusuf
Vardar -MÖTBE- Kültür Merkezinde o şiirlerini okudu, Haluk Çetin
gitarıyla eşlik etti. Biz de Egeden ekibi olarak, şairin“yaşadıklarından
öğrendikleri”nin çok küçük bir kısmını okurlarımızla paylaşabilmek için
kampüsümüze gelmiş bu büyük şairle kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.
44
KAMPÜSTE SÖYLEŞİ
e
Demet ALTUNTAŞ
#
Gamze KARADEMİR EROL
45
GÜZ 2013
1...,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45 48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,66-67,...80
Powered by FlippingBook