Egeden 18. Sayı - page 30-31

29
GÜZ 2013
İmzasını stilize ederken imzaya taşıya-
bildim o kararlılığı. O bugün her yerde
gördüğünüz Atatürk imzası, 1969’da
Hürriyet Gazetesi’nde birlikte çizdiğim
Atatürk portresi ile birlikte yayınlandı.
O günden beri, özellikle son yıllarda
beni en çok sevindiren şeydir, her
yerde görüyorum, seyahatlerimde…
kollarda görüyorum.
Evet dövme yaptırıyorlar.
Atatürk’ün imzası daha önce de
vardı. Eğer onu güzel bir biçimde aslını
yitirmeden ama biraz daha kaligrafik
diyelim hadi, ya da güzel yazı ile yazar-
sanız, biraz daha özenli hale getirirse-
niz, özentili değil özenli hale getirir-
seniz, daha etkili oluyor. Etkileyicilik
kendiliğinden geliyor. Evet hiç kimse
bilmez o imzanın, benim 1969 yılında
Atatürk’ün portresi ile birlikte stilize
ettiğim Atatürk’ün imzası olduğunu.
Son bir soru. Bilgisayar kullanımı
biliyorsunuz artık çok yaygınlaştı.
Yazılarımızı daha çok bilgisayarda
yazmaya başladık.
İlerlemenin karşısında olan bir
kişiliğim yok benim. İlerlemede karşı
durduklarım var. Nerede karşı duru-
rum. Eğer sanatı oraya bağlarlarsa,
ben teknolojiye karşı dururum. Bir çok
yerlerde geleneksel el sanatlarımız
diye kuruluşlar var. O zaman onun
karşısına futbolu koymak lazım, ayak
sanatı olarak. El sanatı diye bir şey
olmaz. Geleneksel diye bir şey olmaz.
Sanat sanattır. Onun için bilgisayarın
karşısına sanatı koyamayız. Bilgisayar
rüya görür mü? Tabii ki görmez. Demek
ki bilgisayar düşünmez de. Düşünme-
yen bir aletin yazdığına nasıl sanat diye
bakarız. Bir alfabeyi aktarıyorlar. Bakı-
yorsun alfabe güzel. Onu kelime haline
getirdiğinde o uzantılar, gereksiz yerde,
birleşmemesi gereken yerde birleşiyor,
ne oluyor o zaman? Efendim güzel yazı
mı? Hayır olmadı. Ben ve hattatlar ve
güzel yazı sanatçıları ve kaligraflar bir
noktayı bile sonucunda okutucu bir
işarettir, ı’yı i’ye çeviren işarettir, ama
o noktanın yerini güzellik arayarak
değiştirebilir, ölçüsünü değiştirebiliriz.
Bir nokta için bile arayış içinde bulu-
narak yazı yazanla bilgisayar bir olur
mu? Yeter mi bilgisayara bu kadar karşı
durmak? Ama bilgisayardan çok şey
öğreniyoruz, bu gerçeği unutmamak
lazım. Bazen de yanlış öğreniyoruz,
bilgileri doğrulamak lazım.
Güzel Sanatlar öğreniminin ikinci yılı bittiğinde, hocası Emin Barın“Anıtkabir Kitabeleri
yarışmasını ben kazandım. Sen de yardım edeceksin beraber yazacağız”der Çalışkan’a. O yaz
memlekete gitmeyip o yazıları yazan Çalışkan, daha öğrencilik yıllarında böyle dev bir projede
yer almış olmanın tarifsiz bir onur ve gurur kaynağı olduğunu söylüyor.
28
1...,10-11,12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29 32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,...80
Powered by FlippingBook