Egeden 5. Sayı - page 32-33

30
31
YAZ 2010
Doğu Akdeniz’in diğer bazı liman kentleri gibi
İzmir de 17. yüzyıldan itibaren Fransa, İngiltere
ve Hollanda gibi devletler ile bazı İtalyan şehirleri
için bir doğu ticaret limanı olmaya başlar. Özellikle
sunduğu tarımsal ve endüstriyel ürünleri ve
güvenli limanıyla Avrupa’ya gemi ticareti için çok
uygundur. Birçok Avrupalı şirket Osmanlı Devletinin
ülkelerine sunduğu ticari ayrıcalıklar çerçevesinde
Akdeniz’in İzmir gibi kentlerinde temsilcilikler açar,
bu kentlere temsilcilerini gönderir.
Günümüzde Ege Üniversitesi Rektörlüğü olarak
hizmet veren köşkün belirlenebilen tarihçesi 19.
yüzyılın başlarında ticari amaçlarla İngiltere’den
gelen iki kardeşle başlar. CharltonWhittall (1791-
1867) henüz 18 yaşındayken Liverpool’dan Breed
& Co.’nin temsilcisi olarak 1809 yılında İzmir’e gelir.
Çalıştığı firmadaki işinin yanı sıra, kendisine kendi
başına çalışma özgürlüğü de tanınan Charlton,
zekası ve girişimciliğiyle iki yıl sonra 1811 yılında
C.Whittall & Company’yi kurar. C.Whittall & Co. bir
yıl sonra, İngiltere’nin en önemli ve büyük doğu
ticaret firmalarından Levant Company’nin üyesi
olacaktır.
Bulaşıcı hastalıklar o yılların İzmir’inde günlük
hayatın bir parçasıdır. Özellikle“kara ölüm”olarak
adlandırılan veba, 18. ve 19. yüzyıllarda birçok
Levanten evleri İzmir’in mimarlık tari-
hinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
Günümüze ancak bir kısmı ulaşmış olan, çoğu
Bornova ve Buca’da bulunan bu yapıların
bazıları son yıllardaki yenileme çalışmalarıyla
eski görkemlerine kavuşmuşlardır. İzmir’in
17. yüzyıldan itibaren kazanmaya başladığı
önem paralelinde genellikle ticari amaçlarla
buraya yerleşen, Levanten olarak adlandır-
dığımız Avrupa kökenli ailelerce yaptırılmış-
lardır. Çoğu 19. yüzyıldan olan bu köşkler
ekonomik güç ve statü sembolü oldukları
için Avrupalı gezginlerin yanı sıra padişahlar
ve krallar gibi birçok ünlü ziyaretçiye de ev
sahipliği yapmışlardır. Bunların arasındaki en
ünlü konuk şüphesiz İzmir’in kurtuluşundan
sonra Steinbüchel Köşkü’nde kalan Mustafa
Kemal Atatürk’tür.
Ege Üniversitesi, Levanten evlerinden 10
tanesini bünyesinde barındırmaktadır. Bu
yapıların en eskisi 19. yüzyılda “Büyük Ev”
olarak anılan, günümüzde üniversitemizin
rektörlük binası olarak kullanılan Levanten
evidir. 200 yıldan uzun bir geçmişi olan bu
yapının tarihini, onu kuran Whittall Ailesi’nin
tarihinden bağımsız düşünmek mümkün
değildir.
kez tekrar ederek, onbinlerce kişinin ölümüne yol
açar. CharltonWhittall diğer yabancı tüccarların
bir kısmının da yaptığı gibi, o yıllarda küçük ve
şirin bir köy olan Bornova’ya taşınır. 1811 yılında
ölen Fransız tüccar Jean Baptiste Giraud’un dul eşi
Helene Tricon’un bir evini kiralar. 1814 yılında ev
sahibinin kızı Magdaleine Victorie Blanche Giraud
ile evlenir. İş hayatında güvenilir, adil ve kibar olan,
kısa boyundan dolayı Türklerce“küçük büyük adam”
diye çağrılan Charlton, büyüyen işinde kendisine
yardımcı olması amacıyla 1817 yılında, 18 yaşında-
ki kardeşi James’i İzmir’e getirtir. Gelişinden hemen
birkaç yıl sonra, 1820’lerin başında, bugünkü
rektörlük binasını satın alacak olan James Whittall
(1798-1836) ağabeyi Charlton’un İngiltere’ye ve
Amerika’ya yaptığı iş gezileri sırasında İzmir’deki
işleri yönetecektir.
James önce kardeşinin yanına yerleşir. Bornova
o yıllarda nüfusu 8000’i geçmeyen Türk, Rum, Er-
meni ve Levantenlerin birlikte yaşadığı, gezginlerce
“nefis kır evlerinin, mısır tarlalarının, zengin üzüm
bağlarının ve zeytin ağaçlarının bulunduğu, gelincik,
lale, gelin çiçekleri ve servi ağaçları ile kaplı”
çok
verimli bir ovanın kenarındaki küçük bir köydü.
İzmir ile Bornova arasında yolculuk eşekler sırtında
yapılırdı. Ayrıca iç körfezin ucuna kadar (bugünkü
Salhane önleri) tekneyle ulaşıp, daha sonra eşekler-
le yola devam etmek de mümkündü. İki kardeş o
yıllarda, 1865’te Bornova’ya gelecek demiryoluna
kadar köyün en gözde mevki sayılan batı mahalle-
sinde yaşıyorlardı. Bu güzel evler bugünkü Paterson
Köşkünün yanında, çam ağaçlarının altındaki eski
bir çeşmenin yakınında bulunuyordu. Charlton
ve James her sabah şehirdeki iş yerlerine gitmek
için komşularıyla bu çeşmenin başında buluşur ve
birlikte eşek sırtında yola çıkarlardı.
O yıllarda İngiltere’deki babasından her
ay Akdeniz’e ve özellikle İzmir’e gönderilecek
gemilerin sahipleri ve İzmir’den gidip Liverpool’da
satılabilecek kökboya ve palamut meşesi gibi bo-
yarmaddeler, incir, kuru üzüm, Bursa ipeği, zeytin
yağı ve buğday hakkında düzenli olarak bilgiler
isteyen Charlton bir süre sonra kardeşi James’i de
C.Whittall & Company’nin ortağı yapar. İki kardeş
İngiltere’den de işlenmiş demir, alkol ve kahve ithal
ederler.
Whittall isminin geçtiği en eski gezgin notu
1821 yılından. John Madox İzmir’e yaptığı yolcu-
luğu sırasında Bornova’ya gelmiş, Whittall’ların
RichardWilkinson’ın da o gün misafir olarak bulun-
duğu Bornova’daki evlerini ziyaret etmiştir.
Kardeşler gemi ticareti yoluyla elde ettikleri
kazançlarıyla bir süre sonra Bornova’da mülkler
edinmeye başlarlar. Charlton 1819 yılında kayın-
pederi J. B. Giraud’nun mirasçılarından o zamana
kadar kirada oturduğu, Paterson Köşkünün yakının-
daki evi satın alır. 1835 yılında Bornova’yı ziyaret
etmiş olan Charles G. Addison gezi notlarında bize
büyük bir olasılıkla, CharltonWhittall’un 1830’lu
yılların sonlarına kadar oturmaya devam edeceği,
J. B. Giraud’nun mirasçılarından satın aldığı evden
bahsediyor:
Whittall Ailesi 1888 yılında beş kuşak bir arada
Büyük Ev’in soy ağacı
1...,12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31 34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53,...88
Powered by FlippingBook