Egeden 5. Sayı - page 44-45

42
43
YAZ 2010
gösteremedi. Günümüzde Bilgisayar
Mühendisliği’nin kullandığı binanın
merdivenlerini çıktım. Kayıt için içeriye
girdim. Girişe üzerine gazete serilmiş
bir tane tahta masa koymuştum.
Masanın üzerinde açık bir defter duru-
yordu ama ilgilenen kimse yoktu. Ben
“Burası neresi, şimdi ne yapacağım?”
diye kendime sorarken arkamdan bi-
rileri daha geldi. O sırada aşağı kattan
gürültüler gelmeye başladı. Bir kişi de
aşağıya bakıp “Burası yıkılıyor” dedi.
Bunun üzerine hep beraber aşağıya
indik. Zeminin 25-30 santimetre kadar
su ile kaplı oluğunu gördük. 2 tane de
tamirci vardı, fakat ikisinin de üzerinde
tamirci tulumu yoktu. İkisi de gayet iyi
giyimliydi; ama pantolon paçalarını
dizlerine kadar sıvamışlar, ellerinde de
aletler vardı. İçlerinden kartal burunlu
ve insanın içine işleyen bakışlara sahip
olanı bize, “Ne istiyorsunuz?” diye
sordu. Kayıt için geldiğimizi söylediği-
mizde “Yukarı çıkın” dedi. Ben içimden
“Ne biçim tamirci bu” diyerek yukarı
çıktım. Bu arada ortada bizimle ilgile-
necek kimse yoktu. Aradan 10 dakika
geçti, bu iki kişi geldi ve bize kayıt için
ne gerektiğini söyledi. Ben şaşırmış bir
ifadeyle “Allah Allah, biraz önce bunlar
tamirciydi, şimdi kayıt yapıyorlar” de-
dim. Gerekli belgeleri tamamladıktan
sonra geri geldim ve kaydoldum. Kayıt
işleri bittikten sonra üniversitenin açı-
lış töreninin yapılacağını öğrendim. Bu
törende hocalar öğrencilere konuşma
yapacaktı. Tıp Fakültesi öğrencileri bir
salona, Ziraat Fakültesi öğrencileri baş-
ka bir salona geçti. Ben, Tıp Fakültesi
salonuna girdim ve o anda sarsıldım.
Çünkü su tamiri yapan, kayıt işlemle-
rimizle ilgilenen kişi bu sefer en önde
oturuyordu. Bu kişinin fakültemizin
kurucusu Ord. Prof. Dr. Muhiddin Erel
olduğunu böylece öğrendim.
Ödünç Aletlerle Yapılan
Ders Deneyleri
Prof. Dr. İsmet Ertaş - Ege Üniversi-
tesi Fen Fakültesi 8. Dekanı ve Emekli
ÖğretimÜyesi
Ben 1960 Eylülü’nde doktor asistan
olarak göreve başladığımda Genel
Fizik dersini Doç. Dr. Dilşad T. Elbrus
veriyordu. Ben Dilşad Hoca’nın ders
deneylerini hazırlıyor ve derste ona
yardım ediyordum. İstanbul Üniversi-
tesi Denel Fizik atölyesinde yaptırılan
2 ark lambası, 1 normal projeksiyon
aleti, 1 van de graf jeneratörü ve 1 pro-
jeksiyon voltmetresinden başka deney
yapacak alet yoktu. İstanbul Üniversi-
tesi Denel Fizik Enstitüsü’nde Prof. Dr.
Cavit E. Ener öncelikle alınması gere-
ken ders ve laboratuar aletleri için çok
iyi bir liste hazırlamış, fakat ödenek
yokluğundan bu aletler alınamamıştı.
Deneysiz ders yapmak da pek öğretici
olmuyordu.
İzmir’de Atatürk ve Namık Kemal
Liseleri’nin fizik laboratuarlarının çok
iyi olduklarını duyduk ve müdürlerini
ziyaret ederek deney için ödünç alet
almak istediğimizi söyledik. Bu konuda
bize memnuniyetle yardımcı olacakla-
rını söylediler. Bir dersin deneyleri için
onlarda bulabildiğimiz aletleri ödünç
alıyor, dersi yaptıktan sonra bu aletleri
teslim ederek sonraki derslere ait de-
ney aletlerini alıyorduk. Böylece ders-
ler daha zevkli ve eğlenceli hale geldi.
Biz kendi aletlerimize sahip oluncaya
kadar bu yardımlaşma devam etti.
Perde Kumaşından Tören
Giysisi
Prof. Dr. Alphan Cura-Ege Üniversi-
tesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve
ÖğretimÜyesi
1980 İhtilali’nden sonra Prof. Dr.
İlhan Vidinel, dekandı, ben de de-
kan yardımcısıydım. O zamanlarda
başka hekim yoktu. Çok genç olmama
rağmen, bu nedenle hastane yönetim
kurulu başkanı oldum. Dekan ile birlik-
te hastaneyi yönetiyorduk. Fakülteden
öğrencilere diploma verilirken her-
kesin ilk önce Hipokrat Andı içmesi ge-
rekiyordu. O zamanlar Hipokrat Andı,
camlı bir çerçeve içine konulmuştu.
Her öğrenci camlı çerçeveyi alıp geli-
yor; komik bir şekilde andını içiyordu.
Öğrenci yavaş yavaş andını okurdu; biz
de ceketimiz ilikli, neredeyse “Hazır ol”
vaziyetinde durarak öğrenciyi dinler,
tebrik eder ve kendisine diplomasını
verirdik.
Bu yöntemi bir müddet uygula-
dıktan sonra bu şekilde başa çıkama-
yacağımızı anladık. En sonunda bir
gün dekan bana “Alphan, bu böyle
olmayacak. Biz en iyisi bir mezuniyet
töreni düzenleyelim, öğrencilerimize
diplomalarını bir seferde verelim.
Böylelikle öğrenci ve öğretim üyeleri
arasındaki ilişkiyi geliştirir ve fakül-
temizden çıkan onca değerli insanı
güzel bir şekilde uğurlamış oluruz”
dedi. Bunun üzerine bir tören dü-
zenleme kararı aldık. Yurtdışındaki
törenlerde her öğrencinin üzerinde
özel bir giysi olduğunu görmüştük.
Biz de yaptırmak istedik ama zaman
çok azdı ve o dönemde böyle giysiler
diktirmemiz de oldukça zordu. İlhan
Hoca ayniyat görevlisini çağırdı ve
ellerinde hiç kumaş olup olmadığını
sordu. Görevli de “hocam eski karart-
ma perdelerinin kumaşı var birkaç top”
dedi. Dekan “Başka?” dedi. Görevli “bir
de makam koltuklarının arkasına fon
diye konulan kırmızı, parlak kumaştan
var hocam” diye cevap verdi. Renk,
tıp fakültesinin rengine çok uygundu
Bunun üzerine dekan hastanenin ter-
zisini çağırdı ve 4 farklı boyda cübbe
Tıp fakültesi laboratuarı olarak kullanılan barakanın iç görüntüsü
dikmesini istedi. Yakalarına da kırmızı
parlak kumaştan koydurdu Böylece
Ege Üniversitesi’nde ilk kez 1981–82
yıllarında mezun olan öğrencilere
mezuniyet töreni yapılmış oldu.
Kırık Kaburgayla Açılış
Töreni
Prof. Dr. Erdal Saygın – Ege Üniversitesi
Rektör Yardımcısı, İzmir İleri Teknoloji
Enstitüsü 1. Rektörü ve Emekli Öğretim
Üyesi
Prof. Dr. Sermet Akgün’ün rektör
olduğu dönemde, açılış törenlerinin
sorumluluğu benim üzerimdeydi.
Ege Üniversitesi Spor Salonu inşa
ediliyordu ve açılış törenine dönemin
Cumhurbaşkanı Kenan Evren katıla-
caktı. Tören öncesinde, hazırlıkların
ve kontrollerin yapıldığı bir gün tufan
gibi yağmur yağıyordu. Salonun tava-
nından su aktığı için leğenler konuldu.
Henüz elektrik bağlanmamıştı, içeriye
el feneriyle girebiliyorduk.
O gece bir kez daha kontrol
etmek için binanın çevre-
sinde dolaşmaya başladım.
Binanın etrafında beton
kapaklar vardı. Hava karan-
lıktı. Kapağın birisinin açık
olduğunu görmeyerek, yak-
laşık 2 metre yükseklikteki
bir betona çarparak düştüm.
Altı kaburgam kırılmıştı.
Öte yandan spor salonu-
nun da açılışa yetişmesi
gerekiyordu. Tören boyunca
uyuşturucu ile ayakta dura-
bildim ve organizasyondaki görevimi
tamamladım.
Paçaları Sıvadık
Cihangir Soygül - Ege Üniversitesi
Mediko Sosyal Hizmetler Uzmanı
Ege Üniversitesi Spor Salonu inşa
ediliyordu ve açılış törenine dönemin
Cumhurbaşkanı Kenan Evren katı-
lacaktı. Açılış gününden bir önceki
gece, müthiş bir çaba göstererek boya
işlerini ve peyzaj çalışmalarını bitirdik.
Çim tohumları ekildi ve hatta yavaş
yavaş çıkmaya başladı. Sadece son bir
bölüm kalmıştı ki, o bölümün de işleri-
ni tamamladık. Tam ayrılacağımız vakit
arkamızdan biri seslendi. Çalışmalar
sırasında bir su borusu patlamış ve yol
bularak fışkırmaya başlamış. O vakit
yanımızdaki işçiler de gitmişti. Yalnızca
ben, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erdal
Saygın, müteahhit ve birkaç mühendis
kalmıştı. Ne yapacağımızı şaşırmıştık.
Ertesi gün sabah 9’da tören başlaya-
caktı. 8’de gelsek bile çatlağı bulup
kapatmaya ve ortalığı temizlemeye
vaktimiz yetmeyecekti. Bunu üzerine,
Erdal Bey dahil hepimiz ayakkabıları-
mızı çıkardık, pantolonlarımızı sıvadık,
kürekleri elimize aldık. Gereken yeri
kazdık, müteahhit de bir tahta parçası
buldu. Çatlak yeri tıkayıp tekrar üstünü
kapadık.
Bayram Harçlığı
Prof. Dr. Orhan Yurtseven - Ege Ünivers-
itesi Tıp Fakültesi Emekli ÖğretimÜyesi
Biz ilk öğrenciler 90 kişi kadardık.
Ziraat Fakültesi’yle dersleri beraber alı-
yorduk. Üniversitenin ilk yılları olduğu
için birçok eksiği vardı. Çalıştıracak ele-
man da olmadığı için Muhiddin Hoca
-ki kendisiyle baba-oğul gibiydik- bir-
çok işte bizi çalıştırır, yevmiyemizi de
verirdi. Bizim de çok hoşumuza gi-
derdi. Bazımız burslu bazımız burssuz
okuyorduk. Kardeş gibiydik ve burslu
olanlar diğerlerine destek olurdu.
Muhiddin Hoca bizim babamız
gibiydi, bayramda gider elini öper
harçlığımızı alırdık. Biz hâlâ ilk öğren-
ciler olarak haftada bir akşam buluşup
yemek yer, eskileri anarız.
Hepimiz Müstahdemiz
Prof. Dr. Murat Gomel - Ege Üniversitesi
Diş Hekimliği ÖğretimÜyesi
O zamanlar bizim fakülteden
mezun olmuş olan diş hekimi öğretim
üyesi yoktu, hepsi tıp fakültesinden
geliyordu. Bu nedenle ilk kurucu de-
kanımız da anatomi hocası Prof. Dr. İs-
mail Ulutaş olmuştu. İsmail Hoca, aynı
zamanda bizim kürsünün başkanlığını
da üstlenmişti. Ben, kendisinden çok
etkilenmişimdir. Çok fedakâr bir insan-
dı. Mesai onun için çok önemli değildi
ve herkesin de öyle olmasını isterdi.
Bir gün, kendisine yeni bir müstahdem
talebi için gittik; İsmail Hoca “Varsa, ta-
bii veririm. Ama ortalık pis ise, bir defa
sorumlu sizsiniz. Çünkü ben de dahil
hepimiz müstahdemiz” dedi.
Bu bende öyle bir yer etmiş ki;
geçenlerde bir asistan çok yoğun
olduğumuz bir sırada yere çay döktü.
Müstahdemimiz de meşguldü. Ertesi
gün, “Bu hâlâ burada mı duruyor?”
dediğimde, “Müstahdem çok yoğun,
temizleyemedi” dediler. Bezi elime
aldığım gibi yeri temizledim. “Müstah-
dem yoksa ben temizlerim” dedim.
Bu da, bana İsmail Hoca’dan kalma bir
anlayıştır.
Babamız
Dr. Onur Karıncaoğlu – Ege
Üniversitesi Tıp Fakültesi ilk
öğrencilerinden
1955 yılında Ege Üniversitesi
Tıp Fakültesi’nde 40 öğrenci
burslu idi. Devletten 125 lira
alıyorduk. Ama ilk aylar bursu-
muzun gelmesi gecikti. Evden
de para gelmiyordu. Aç, perişan
dolaşıyorduk. Bir süre arkadaşlar-
dan borç aldık ama olmadı.
Sekiz arkadaş çok perişan-
dık. Her gün biraraya geliyor,
adeta ağlıyorduk. Sonunda “Tıp
Fakültesi Dekanı Ord. Prof. Dr.
Muhiddin Erel’e çıkalım, derdimizi
anlatalım” dedik. Çıktık, aç ve peri-
şan olduğumuzu, hâlâ burslarımızı
alamadığımızı anlattık. “Çocuklar, ben
sizin babanızım, bana gelip derdinizi
anlattığınız için çok memnunum” dedi.
“Şimdi size, 10’ar lira vereceğim. Kaç
kişisiniz?” dedi. Hepimiz sevinçle “Se-
kiz!” diye bağırdık. Çıkarıp 80 lira verdi
(O zaman bir tas çorba 20 kuruş, bir
tabak döner 60 kuruştu). Bizim için 10
lira çok değerliydi. Baba diyerek elini
öptük, ondan sonra ona hep “baba”
diye hitap ettik. O günün şartlarında
bu yardımlaşma, sevgi ve saygı, yıllar
boyu unutulmadı. Biraraya gelince
bunu devamlı hatırlarız...
* Bu anılar, “Kuruluşundan Günü-
müze Ege Üniversitesi 1955-2005” adlı
50. Yıl kitabından alıntıdır.
1...,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43 46-47,48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,...88
Powered by FlippingBook