Egeden 5. Sayı - page 54-55

52
53
YAZ 2010
Doç. Dr. Gürcan POLAT
Ege Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi
Arkeoloji Bölümü
ÜNİVERSİTEMİZ KAZILARI
Balıkesir ili, Edremit ilçesi, Altınoluk beldesi
sınırları içerisinde yer alan Antandros, İda (Kaz)
Dağının güney eteğinde, Edremit Körfezine dik
inen Kaletaşı Tepesi ve batı yamaçlarına konum-
lanmıştır. Bu özelliği ile antik dönemde Aiolis ve
Mysia’dan Troas’a giden yolu kontrol eden jeopolitik
bir öneme sahiptir. Bir Troas şehir olan Antandros,
2001 yılından beri Ege Üniversi-
tesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı
öğretim üyeleri ve öğrencilerin-
den oluşan bir ekip tarafından
kazılmaktadır.
Antik kaynaklar Antandros’un
birçok mitosa ev sahipliği yaptığını
aktarır. Bunlardan en önemlisi,
Hera, Athena ve Aphrodite arasın-
daki en eski güzellik yarışmasıdır.
Strabon (XIII.606), ünlü Troia
Savaşının tohumlarının atıldığı bu
yarışma için tanrıçaların, Paris’in
yaşadığı, Antandros’un hemen
üst kısmındaki Aleksandreia dağına geldiğini
aktarır. Ayrıca Vergilius Aeneas adlı eserinde, Troia
savaşından kaçan Troialıların Aeneas önderliğinde
Antandros’a gelip, yeni bir Troia kurmak üzere bura-
daki tersanelerde gemi yaptırarak denize açıldığını,
İtalya’ya çıkarak Roma İmparatorluğunun efsanevi
kurucusu olduğunu belirtir. Bu bilgi, aynı zamanda
Strabon tarafından bize ulaştırılan Antandros’un
İda Dağı’ndan elde edilen ve gemi yapımında
kullanılan kerestelerinin şöhretinin, Troia Savaşına
kadar eskiye gittiğini ortaya koyar.
Antik yazarlar kentin kuruluşu konusunda çok
farklı bilgiler aktarırlar; Antandros, antik yazarlar-
dan Alkaios’a göre Anadolu’nun yerel halklarından
birisi olan Lelegler tarafından, Skepsisli Demetrios’a
göre ise Kilikialılar tarafından kurulmuştur. Tarihin
babası Herodotos, Antandros’u bir Pelasg kenti
olarak nitelendirirken Thukydides, Aiol yerleşimi
olduğu kanaatindedir. Stephanos Byzantios ise,
Antandros’un Edonis ve Kimmeris gibi yan adlara
sahip olduğunu ve kentin yüz yıl kadar Kimmerler
tarafından işgal edildiğini öne sürer. Aristoteles’e
göre bu adların, Antandros’u işgal eden kavimler-
den kaynaklanması gerekmektedir.
Kuruluşu konusunda antik kaynaklardan
çeşitli bilgiler edindiğimiz Antandros’taki Kimmer
işgaline, İ.Ö. 570’li yıllarda Lydia Kralı Alyattes’in
oğlu Kroisos son verir. İ.Ö. 508 yılında Pers Kralı
Dareios’un komutanlarından Otanes tarafından
ele geçirilmesinin ardından, tüm Anadolu gibi An-
tandros da Pers egemenliğine girer. Pers tehdidine
karşı Atina başkanlığında kurulan Attika-Delos
Deniz Birliği vergi listelerinde Antandros’un adına
da rastlanması, Antandros’taki Pers egemenliğinin
sürekli olmadığını, zaman zaman Atina yanında yer
aldığını kanıtlar. Özellikle İda Dağı’ndan elde edilen
keresteler üzerindeki hakimiyetinden dolayı, İ.Ö. 5.
yüzyılın son üçlüğünde meydana gelen Peloponne-
sos savaşlarında da stratejik bir yer olma özelliğini
korur ve bu nedenle sık sık taraf değiştirmek
zorunda kalır. Perslerin, Büyük İskender tarafından
Anadolu’dan sürülmesinin ardından Antandros
yeniden özgürlüğüne kavuşur. Hellenistik dönemde
Pergamon Krallığı sınırları içerisinde kalan kent,
Pergamon Kralı Eumenes’in vasiyeti üzerine Roma
hakimiyetine geçer. Hıristiyanlık döneminde de bir
piskoposluk merkezine dönüşür.
Antik kaynaklarda sıkça adı geçen
Antandros’un yerinin belirlenmesine ilişkin
araştırmalar, 1842 yılında H. Kiepert’in Avcılar köyü
camisinin duvarında Antandros isminin geçtiği ya-
zıtı keşfetmesiyle başlar. Bu bilgiden yola çıkarak,
bugün Kaletaşı tepesi olarak isimlendirilen tepeyi
Antandros olarak haritasına işaretler. 1881 yılında
kent, H. Schliemann, tarafından da ziyaret edilir.
Bu ziyaret sırasında Schliemann da, Kiepert’in
görmüş olduğu yazıtın yanı sıra, köylülerin bu antik
şehirden topladıkları gümüş Antandros sikkelerini
kendisine göstermeleri üzerine, bu kentin Antand-
ros olduğuna kanaat getirir.
Antik yazarlar tarafından, Kimmerlerin Batı
Anadolu’da yerleştikleri tek merkez olarak gösteri-
len Antandros’ta sistemli ilk kazı çalışmaları 2001
yılında başlamış ve kesintisiz olarak devam etmek-
tedir. Toprak yüzeyinde herhangi bir mimarinin
görülmediği Antandros’ta kazı çalışmaları beş farklı
sektörde sürdürülmektedir. Bunlardan ilki yerleşim
alanının tabakalanmasını anlamak amacıyla
yapılan sondajlardır. Antandros yerleşmesinin üze-
rinden geçmekte olan Çanakkale asfaltının hemen
kuzeyinde Geç Roma Döneminden başlayıp İ.Ö.
geç 8. yüzyıla kadar erkene giden kesintisiz kültür
tabakaları, Antandros’un kuruluşunu şimdilik İ.Ö.
geç 8. yüzyıla taşımıştır. Bu çalışmalar sırasında
ortaya çıkarılan İ.Ö. 6. yüzyıl ilk yarısına ait güçlü
bir yangın tabakası, Kimmerler’in İ.Ö. 6. yüzyılın
ilk yarısında Antandros’tan Lydialılar tarafından
sürülmelerinin izi olarak değerlendirilmektedir.
Bir diğer çalışma alanı da Çanakkale asfaltının
hemen güneyinde bulunmaktadır. Bu alanda
yapılan kazı çalışmalarında İ.S. 11-12. yüzyıla
ait olduğu ele geçen sigrafitto tekniğindeki
seramiklerden anlaşılan, yan yana üç mekan ortaya
çıkarılmıştır. Bu mekanların doğusunda gerçekleş-
tirilen kazı çalışmalarında yoğun Bizans mezar-
larının ele geçmesi, bu mekanların bir kiliseye ait
müştemilat olabileceğini düşündürür. Üçüncü
çalışma alanını İ.Ö. 4. yüzyıla ait olduğu anlaşılan
sur duvarı oluşturmaktadır. Bugüne kadar yapılan
kazı çalışmalarıyla yaklaşık 20 m. uzunluğundaki
bölümü açığa çıkarılan sur, Kaletaşı tepesinin batı
eteğinde yer almaktadır. Sur duvarının hemen
önünden, bugün Karakazan deresi olarak isimlen-
dirilen derenin antik dönemde aktığı, ele geçen
kum ve çakıl tabakasından anlaşılır. Yer yer altı
sırası üst üste korunan sur duvarını, dış yüzleri bo-
sajlı dikdörtgen bloklar oluşturmaktadır. Doğuya,
Kaletaşı tepesi yamacına doğru yükselmekte olan
sur duvarının üstüne, Roma Döneminde bir hamam
yapısı inşa edilmiştir. Praefurnium (külhan), piscina
(soğuksu havuzu) ve caldariumu (sıcak bölüm)
açığa çıkarılmış olan hamam yapısının kazısı halen
devam etmektedir.
Kaletaşı tepesinin güneybatı yamacındaki
teraslar üzerine konumlanmış olan Roma Villası,
Antandros’un en dikkat çeken bölümlerinden
birisini oluşturur. Çanakkale-Edremit asfaltına 100
m. uzaklıkta, ulaşımı ve ziyareti kolay olan villa,
yaklaşık 1000 m2 kapalı alana sahiptir. Mozaiklerle
ve mermerlerle kaplı tabanları, duvar resimleri ile
süslü duvarları, kendisine ait tuvalet ve hamamıyla
zengin ve gösterişli bir yaşama hizmet etmiştir.
Gelişmiş bir kanalizasyon ve su sistemine sahip
Atina’dan ithal edilmiş lekythoslar
İ.Ö. 5. yüzyıla ait bir lahit mezar
Üstteki: Pişmiş toprak bir Klazomenai lahit
mezarın açılışı
Alttaki: İ.Ö. 5. yüzyıla ait bir çocuk mezarı
buluntuları
1...,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53 56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,66-67,68-69,70-71,72-73,74-75,...88
Powered by FlippingBook