Egeden 5. Sayı - page 36-37

34
35
YAZ 2010
E.Ü.Rektörlüğü önündeki trafik adası üzerinde dikili
bulunan servi ağaçlarının yaşlarını saptamak amacıyla kuzey
batıda olan ağaçtan artım burgusuyla artım kalemi alınmış ve
yaş halkaları gözlenmiştir.
Yaş halkaları üzerinde yapılan gözlem sonucunda aşağıdaki
bilgilere ulaşılmıştır.
• Kalem alınan ağaç ve çevrede aynı boyutlarda olan diğer
serviler büyük olasılıkla aynı yıllarda dikilmişler ve yaklaşık 340-
350 yaşlarındadırlar.
• Ömürlerinin ilk 200 yılında yetişme ortamının uygun
koşulları nedeniyle hızlı ve dengeli bir gelişim göstermişlerdir.
Yaş halkaları genişliklerinin mevsimlere göre daha dar ya da
geniş oluşması nedeniyle, yaş halkaları analizleri yoluyla bu
süreç içinde çevrede yaşanan iklim koşulları hakkında bilgi
edinmek olasıdır.
• Son 150 yılda çap artımı ile birlikte büyük olasılıkla
tacın boyuna büyümesi de yavaşlamıştır. Elde bulunan eski
fotoğraflarla güncel çekilmiş fotoğraflar karşılaştırıldığında tacın
boyunun küçüldüğü, gelişimin daha çok enine doğru sürdüğü
görülmektedir.
• Yaş halkaları, 1965 yılından bu yana doğal artım seyrinden
sapma göstermekte, halkalar hızla daralmaktadır. Bu yıllar alan-
da mevcut yapının rektörlük binası olarak kullanıma başlandığı
yıllardır. Ağaçlar büyük olasılıkla yapının çevresinin yapının
işlevine uygun düzenlenmesi sırasında ( kazı-dolgu çalışmaları,
altyapı donanımları, stabilize çalışmaları ve yer altı suyu kulla-
nımları vb.) ve sonrasında olumsuz etkilenmişlerdir.
Servilerimizin yaşı
Prof. Dr. İlçin ASLANBOĞA
Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi
Peyzaj Mimarlığı Bölümü
Emekli Öğretim Üyesi
saygı Levanten ailelerin dikkatini çeker. Sultan
Abdülaziz İstanbul’a dönüşünden sonra Charles
Whittall’in misafirperverliğinden dolayı köşkte
kendisini karşılayan iki bayana elmas ve incilerle
süslü birer broş, ChartonWhittall’e de 4. dereceden
Mecidiye nişanı verir.
1854-1856 yılları arasında İzmir’in diğer
İngiliz ve Fransız tüccarlarıyla birlikte, Osmanlı
İmparatorluğu’na bağlılıklarının kanıtı olarak, İn-
giliz hükümetinin de desteğiyle, Kırım Savaşı’ndaki
atların yem ihtiyacı için 2000 pound’luk bir
ödemede bulunan CharltonWhittall’un işi,
Kırım Savaşı’ndan sonra çok daha fazla gelişir,
imparatorluğun başka şehirlerine yayılır. İzmir’e
yerleşmelerinden beri kapitülasyonların verdiği
ekonomik ve hukuki ayrıcalıkları kullanmakta
olan aile, 1867 yılında yabancılara mülk edinme
hakkının tanınması ve 1880 yılında İzmir limanının
tamamlanmasının yanı sıra, ticaret ve madencilik
gelirleriyle çok büyük bir ekonomik güce ulaşır.
1865 yılında Büyük Ev ile kilise arasına, bah-
çeye yeni bir köşk daha eklenir. James Whittall’un
kızı Jane (1842-1928) Manila, Selanik ve Malaga
Konsolosluğu yapmış olan RichardWilkinson ile
evlendikten sonra genç çift Wilkinson Köşkü adıyla
anılacak bu mekanda yaşamaya başlar. 2005
yılında Ege Üniversitesi’nin 50. kuruluş yılının
anısına restore edilerek yeni kimliğine kavuşan
köşk, bugün E.Ü. 50. Yıl Köşkü adıyla üniversitenin
bir sanat merkezi olarak hizmet vermektedir.
CharltonWhittall büyük oğlu Charlton
Arthur’dan bir yıl sonra 1867’de öldüğünde sıradaki
varisi James oturmakta olduğu Clark mülkünü
5000 altına bayan Azarian’a satarak Büyük Ev’e
yerleşir. 1883 yılındaki ölümüne kadar 17 yıl
boyunca burada yaşayacak olan James evde alt
katları genişletmiş, binaya ikinci katı eklemiştir.
O dönemde zemin katta mutfak ve kiler, kâhya ve
hizmetçilerin odaları, çocukların ders odası, banyo
ve alet edevatın saklandığı depo bulunmaktaydı.
James Whittall’in eşi Magdelen Blanche’ın annesi
Françoise Pletas (Llwellyn), 1890’daki ölümüne
kadar son yıllarında zemin katın güney girişindeki 2
dar odada yaşamıştı.
Köşkün birinci katına günümüze kadar orijinal
yapısıyla gelen mermer merdivenle giriliyor, içeri-
deki giriş salonu ziyaretçileri avda vurulan hayvan
başlarıyla donatılmış duvarlarıyla karşılıyordu. Giriş
salonunun solunda misafir odası (rektör danışmanı
bürosu), salonun devamında ortada büyük balo
salonu (rektör yardımcıları özel kalemleri bürosu),
onun solunda kütüphane - ancak burası aile
kayıtlarında adı geçen küçük balo salonu da olabilir
- (rektör yardımcısı bürosu), salonun sağında ise
altın süslemeleri olan beyaz yemek salonu (rektör
yardımcısı bürosu) bulunuyordu. Yemekler alt
kattaki mutfaktan, koridorda mevcut, halat ile
çalıştırılan çift platformlu küçük bir eşya asansörü
ile yukarıya taşınıyor, yemek salonuna servis edi-
liyordu. Köşkün son kullanıcısı Kanada’da yaşayan
Jean-Pierre Giraud girişin sağındaki bugünkü
vestiyerin eskiden de aynı amaçla kullanıldığını,
yanındaki diğer odanın (Halkla İlişkiler Müdürlüğü)
kiler olduğunu belirtiyor. Ancak köşkün bahçeye
bakan en güzel odalarının (koridorun karşısındaki
eşdeğeri evin misafir kabul salonu!) bu amaçlar
için kullanılması oldukça düşündürücü. Charlton
Whittall döneminde burasının ortadan bir duvar ile
bölünmemiş olduğunu, sözü edilen kütüphanenin
de burada olduğunu tahmin ediyorum. Binanın iki
yanına 1960’li yıllarda eklenmiş olan Genel Sekre-
terlik ve Personel Daire Başkanlığı ek yapıları, eski
özgün yapının boyunu ön cephede 21 metreden, 38
metreye çıkarmıştır.
Ek yapılardan önce evin güney yanında, yemek
odasından açılan bir kapıyla çıkılan, üstü yarı
örtülü bir teras bulunmaktaydı. Terasın çıkış kapısı
günümüzde kapatılmış, ancak mutfaktan çıkılan
merdivenin yuvarlak ışıklandırma penceresini içer-
den görmek mümkün. Terasın altında ise mutfak
ve hizmetli tuvaleti vardı.19. yüzyılın ilk yarısında
kullanılan eski mutfağın teras altında dışarıya
1942 yılından bir kış manzarası
doğru genişletilmesiyle oluşturulan mutfak, arala-
rında kemerli bir geçişi olan hazırlık ve davlumbazlı
ocak bölümlerinden oluşmaktaydı. Mutfağın eski
mermer lavabosu bugün hala kullanımda.
Ray Turrel’e göre
“Yukarda ikinci katta
yatak odaları ve banyo vardı ve burası eve en son
eklenmişti. Sanırım onu Octavius yaptırmıştı, ancak
emin değilim. Üst katta bir banyo! O zamanlarda
oldukça hayret vericiydi. Birçok evde mutfağa ya
da çamaşırhaneye bağlı Türk usulü hamam vardı ki
bu sayede genellikle çamaşırlar yıkanırken haftalık
banyo da yapılırdı.”
O yıllarda bahçe kapısının önündeki meydan,
beş yolun birleştiği, Büyük Ev’in yanı sıra iki tane
daha önemli köşkün ve diğer birkaç küçük evin
bulunduğu, ortasında bir sokak lambası bulunan,
hareketli bir buluşma ve sohbet merkeziydi. Ev
sahipleri bahçe kapılarının dışındaki mermer sıra-
lara minderler koyarak oturur, komşular ve gelen
geçen insanlarla sohbet ederlerdi. Meydandaki
önemli evlerden biri, Büyük Ev’in 1920’lerdeki ilk
sahibi James’in oğlu CharltonWhittall ve eşi Helen
La Fontaine’nin yaşadıkları,“Charlton’s”olarak da
bilinen (Büyük Ev literatürde çoğu zaman yanlış-
lıkla“Charlton’s”olarak tanımlanmıştır!), bugün
rektörlük bahçe kapısının sol karşı köşesindeki
mevkiidir. Meydandaki diğer önemli ev ise, kapının
sağ karşı köşesinde bulunan, günümüze Steinbüc-
hel evi adıyla bilinen, Atatürk’ün İzmir’in kurtuluşu
günlerinde kaldığı, 19. yüzyıldaWoods Ailesi’nin
yaşadığı köşktür.
Köşk sakinleri kullandıkları suyu bahçelerinde-
ki kuyulardan sağlardı. Bugün rektörlük bahçesinde
o dönemden kalma 3 kuyu durmaktadır. Bahçedeki
yaşlı ağaçlar geçmişte olduğu gibi, günümüzde de
değişik kuşlara ev sahipliği yapıyorlar. Son iki yılda
konulan kuş kafesleri sahiplerini bulmuşlar bile.
Köylüye ekonomik zorlukların yaşandığı yıllarda
para kazandırma amacıyla, taşıma taşlarla yaptı-
rılmış, o dönemde körfeze kadar açık görüş imkânı
sağlayan bir teras bugün bahçenin bir köşesinde
GENÇLİK SÜRECİ
YAŞLILIK
SÜRECİ
REKTÖRLÜK KULLANIMINA GEÇİŞTEN
SONRAKİ SÜREÇ
AĞACIN DİKİLDİĞİ YIL
(YAKLAŞIK OLARAK)
1670’ler
1878
205
87
45
YAŞ HALKA
SAYILARI
YILLAR
2010
1965
ü
ü
1...,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35 38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,...88
Powered by FlippingBook