Egeden 8. Sayı - page 44-45

43
42
BAHAR 2011
İzmir’in kalbi: KEMERALTI
Yard. Doç. Dr. Oktay GÖKDEMİR
İzmir Büyükşehir Belediyesi
Ahmet Piriştina Kent Arşivi
ve Müzesi Müdürü
A
dını, bugün Kemeraltı Camisi olarak
da bilinen Ahmet Ağa Camii’nin inşası
sırasında yapılan bir kemerden alan ‘Ke-
meraltı’; içinde barındırdığı tarihsel ve kültürel de-
ğerlerle İzmir’in en önemli sembol mekânlarından
birisidir. İmparatorluktan Cumhuriyet’e, Doğu
Akdeniz liman kentlerinin incisi İzmir’in ticari ve
kültürel yaşamında önemli bir pay sahibi olan
Kemeraltı; 17.yüzyıldan beri kervanlarla taşınan
ticari emtianın ihraç edildiği bir liman işlevi gören
‘iç liman’ın ticaret merkezi olma özelliğini taşıyor-
du. 1852’de çıkan bir yangından sonra
ağır zarar gören Kemeraltı, bu tarihten
itibaren İtalyan Mimar Storari tarafından
yapılan bir plan çerçevesinde yeniden dü-
zenlenmişti. Sokakları, hanları, çeşmeleri,
otelleri ile İzmir’in ekonomik ve sosyal
yaşamına damgasını vuran Kemeraltı,
içinde barındırdığı Elhamra Sineması
ve Milli Kütüphane binalarıyla kültürel
açıdan da İzmir’in en hareketli ve canlı
mekânlarından birisiydi. 1840’lı yıllarda
İzmir’e gelen bir seyyahın anılarında
19.yüzyıl İzmir’i ve Kemeraltı’na ilişkin şu
sözler yer almaktaydı:
“…. Eski İzmir. Yahudi kızları, Adalılar,
Giritliler, Ermeniler, Çingeneler, Kürtler, Boşnaklar,
Arnavutlar, Rumelililer; dostluklar, yoksulluklar,
dayanışmalar, susam yağında pişen pamuk yumu-
şaklığındaki lokmalar, her ölünün ardından gözyaşı
yerine dökülen irmik helvaları, ıspanaklı boyozlar,
tava yumurtaları, fırında ayvalar…Eteklerinde
kavrulmuş tuzlu karpuz çekirdekleriyle kadınlardan
bir çıt çıt korosu.”
Dünyanın bilinen en eski çarşılarından birisi
olan Kemeraltı, aynı zamanda doğu-batı ticareti-
nin en önemli kesişme noktalarındandı. Doğudan
kervanlarla gelen ticari emtianın batıya aktarıldığı
önemli bir kavşak işlevi gören Kemeraltı, tarihi
İpek Yolu’nun da son bulduğu bir yerdi. Önceleri
Venedik, Ceneviz gibi denizci İtalyan kent devlet-
lerinin Doğu dünyası ile olan ticaretinde önemli
bir işlev gören, 16. yüzyıldan itibaren de Levant
ticaretinin uğrak merkezlerinden birisi haline
gelen bu önemli çarşı, Batı Avrupa pazarının da
bir anlamda başlangıç noktasını teşkil etmekteydi.
İzmir’in 17. yüzyıldan başlayarak Doğu Akdeniz’in
en parlak liman kentlerinden biri haline gelme-
sinde Kemeraltı’nın ayrı ve özellikli bir yeri vardı.
Bütün bunlarla birlikte Kemeraltı, İzmir kent tarihi
için sadece ticari etkinliklerin gerçekleştirildiği bir
yer özelliği göstermez. Kemeraltı aynı zamanda
kamusal alanda hizmet gösteren binalarıyla, kentin
kültürel yaşamına zenginlik katan mekânlarıyla,
cami, sinagog, kilise gibi üç dini içinde barındıran
kutsal alanlarıyla İzmir’in bir hoşgörü merkezi
özelliğini de bünyesinde barındırmaktadır.
Tarihsel süreç içerisinde Kemeraltı, hızlı ve
çarpık kentleşmenin yaratmış olduğu sorunların
da etkisiyle eski önemini kaybetmeye başlamıştı.
Sibel Ecemiş Kılıç ve Muhammet Aydoğan’ın da
belirttikleri üzere günümüzde tüm dünyada olduğu
gibi Türkiye’de de tarihsel değerlerin kaybolması ve
kentlerin günden güne aynılaşarak kimliksiz hale
gelmesi, mekân ve kent üzerine düşünenlerin ortak
kaygısı olmuştu. İzmir ölçeğinde bu kaygı büyük
ölçüde Kemeraltı tarihi kent merkezine dönük
olarak yoğunlaşmaktadır; ancak, ülke genelinde
kentleşme sürecinde İzmir’in de yaşadığı hızlı bü-
yüme nedeniyle bazı fonksiyonlar, (otogar, adliye,
depolama, imalat, konaklama) yer değiştirerek
kent merkezini boşaltmıştır. Birçok sanayileşmiş ül-
kede benzerleri yaşanan ‘merkezin sanayisizleşmesi
ve daha sonra metropolün merkezliğini kaybetme-
si’yani desantrilazyon süreci Kemeraltı’nı, İzmir’in
ticari yükünü taşıyan bir merkez olmaktan çıkarmış
ve çok fonksiyonlu bir perakende ticaret alanına
dönüştürmüştür. Diğer yandan özellikle kent
çeperlerinde ortaya çıkan büyük marketler, plazalar
ve ticaret merkezleri kent merkezindeki perakende
ticaretin niteliğinde ve kullanım biçiminde fark-
lılaşmalara yol açmıştır. Böylece Kemeraltı fiziki,
çevresel, işlevsel ve ekonomik anlamda eskime
sürecine girmiş ve içerisinde birçok önemli sorunu
barındırır hale gelmiştir.
Şimdilerde Kemeraltı, tarihsel ve kültürel
birikimine ve zenginliğine yeniden kavuşabilmenin
heyecanını yaşıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi,
Konak Belediyesi ve Kemeraltı Esnaf Derneğinin ön-
cülüğünde, Kemeraltı’nı canlandırabilmek, tarihsel
ve kültürel dokusuna sahip çıkabilmek ve İzmir’in
prestij mekanlarından birisi haline getirebilmek
amacıyla uygulama alanına konulan ‘Yeniden
Kemeraltı Projesi’dünyanın bu en eski çarşısında
yeniden bir hareketlilik ve canlılık yaratmaya
namzet!.. Zira, içinde 300’ü aşkın meslek kolunun
ticaret yaptığı, hafta içi 150-200; hafta sonları ise,
450-500 bin kişinin ziyaret ederek dolaştığı ve
alışveriş yaptığı bu görkemli çarşı, aynı zamanda
yaklaşık 75 bin kişiye de istihdam olanağı sunarak;
şehrin iktisadi açıdan kalkınmasını sağlayan bir
bölge olma özelliğini sürdürmek amacında!..
Sonuç olarak, Havra Sokağı, Kestane Pazarı,
Hisarönü, Kızlarağası Hanı gibi içinde tarih ve kültür
kokan mekânlarıyla ve yüzlerce yıllık birikimiyle
Kemeraltı, geçmişten günümüze İzmir’in tarihsel
belleği olma onurunu ve gururunu bugün de
taşıyor. Bu projeyle birlikte dünyanın en büyük
açık hava çarşısı ve İzmir’in kalbi eski canlılığına
yeniden kavuşacağı günleri özlemle bekliyor.
1...,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43 46-47,48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,...88
Powered by FlippingBook