Egeden 20. Sayı - page 28-29

26
27
GÜZ 2014
Türk sinemasında Sinemacılar
Dönemi olarak adlandırılan 1950-1970
arasındaki dönemin ilk on yılı, Muhsin
Ertuğrul döneminde tiyatronun etkisi
altında kalan sinemayı yeniden keşfet-
me, sinema dilinin olanaklarını öğren-
me dönemi olarak geçmiştir. 1960’tan
sonraki on yıllık dönem ise tiyatronun
etkisinden kurtulan sinemanın konu
arayışlarını içerir. Bu dönemde Türk si-
neması, zaman zaman, var olan anlatı
kalıplarını da zorlayarak, toplumsal
yapıyı tüm gerçekliği ile yansıtan film-
ler ortaya koymaya başlamıştır. Göç ve
gecekondulaşma, işçi sınıfının yaşadığı
zorluklar, kadının toplumsal hayattaki
yeri gibi konuları merkeze alan filmler,
iktidarı ve düzeni eleştiren yaklaşımla-
rıyla öne çıkmaktadır.
Sinemacılar Dönemi’nin ikinci
kuşak yönetmenlerinden olan Ertem
Göreç 1960-1965 yılları arasındaki
toplumsal değişimi Metin Erksan ve
Halit Refiğ ile birlikte en iyi yansıtan
isimlerden biridir. Sendika yöneticiliği
de yapan Göreç, Lütfi Ömer Akad’la
birlikte Türk sinema endüstrisindeki
ilk grevin başarıyla yürütülmesinde
önemli rol oynamış, yönetmenin bu
politik duruşu filmlerine de yansımış-
tır.
Sinemaya 1950’lerde Orhon M. Arı-
burnu, Atıf Yılmaz, Abdurrahman Palay
ve Memduh Ün gibi isimlere asistan-
lık yaparak başlayan Ertem Göreç,
1960 yılındaki ilk filmi Kanlı Sevda ile
birlikte yetmiş beş filmde yönetmenlik
koltuğuna oturmuş, ancak adını en
çok, senaryolarını Vedat Türkali’nin
yazdığı Otobüs Yolcuları ve Karanlıkta
Uyananlar filmleriyle duyurmuştur.
Ertem Göreç’in 1964 tarihli Ka-
ranlıkta Uyananlar filmi; işçi sorunları,
sendika ve grev hakkında yapılmış ilk
film olması nedeniyle Türk sinema tari-
hinde önemli bir yere sahiptir. Bu filme
kadar, ana karakterin işçi sınıfından
olduğu filmlerde sınıfsal göstergeler
melodramatik yapı içerisinde ele
alınmış, işçi sınıfının toplumsal ve eko-
nomik sorunlarından çok, bu sınıftan
bir karakterin bireysel hikâyesine yo-
ğunlaşılmıştır. Ticari sinema içerisinde
yer alan bu filmlerde bireyci yaklaşım,
toplumsal sorunların geri planda
kalmasına neden olmuştur.
Karanlıkta Uyananlar’ın önemli
bir özelliği de, seyircinin alışık olduğu
melodram kalıplarını gözardı etmeden
işçiyi, yalnızca bir film kahramanı ola-
rak değil, gelişmekte olan bir ülkenin
işçi sınıfının tümü ile konu edinmekte
oluşudur. Scognamillo bu durumu,
“Ticari sinema, olağan bir davranışla,
bildiği ve tekrarladığı konulardan
uzaklaşmadan bunların içine daha
güncel, bir ölçü daha toplumcu unsur-
lar yerleştiriyor” sözleriyle ifade eder.
Film, bir fabrikada çalışan işçilerin
emeklerinin karşılığını alabilmek için
ortaya koyduğu mücadeleyi konu
edinmektedir. Yerli boya üretimi
yapan Yetimoğlu Boya Fabrikası’nın
işçileri, fabrikanın artan iş yüküne
paralel olarak maaşlarında iyileştirme
ister. Fabrika sahibi Şeref Bey iyileş-
tirmeye yanaşmayınca, işçiler, bağlı
bulundukları sendikanın desteğiyle
greve gitmeye hazırlanır. Ancak greve
öncülük eden üç işçinin işine son
verildiğini öğrendiklerinde, işsiz kalma
korkusu ile grev kararını uygulamak-
tan vazgeçerler. Kısa süre sonra büyük
bir iş anlaşması yapan Şeref Bey, fab-
rikadaki kaynak ustası Ekrem ile onun
çocukluk arkadaşı olan oğlu Turgut’un
da ısrarıyla, işçileriyle anlaşmaya karar
verir. Ancak bu kararı uygulayama-
dan kalp krizi geçirerek ölür. Şeref
Bey ölünce fabrikanın yönetimi oğlu
Turgut’a kalır. Fabrikayla hiç ilgisi bu-
lunmayan Turgut’un iyi niyeti, yabancı
sermaye sahipleri ile iş birliği içindeki
müdürlerin kendisini yönlendirmesine
engel olamaz. Turgut’un işçi hakları
konusunda giderek değiştiğini gören
Ekrem, kendileri için tek çıkar yolun
sendika çatısı altında greve gitmek
olduğunu anlar. Ekrem’in önderliğin-
deki işçiler büyük bir dayanışma içinde
grevi başlatırken, fabrika, borçları
nedeniyle iflas eder. Alacaklıların
fabrikaya el koymasına izin vermeyen
işçiler, fabrikayı sahiplenerek, bu kez
kendileri için çalışmaya başlarlar.
Filmde, gelişmekte olan yerli
sanayi ve bu gelişimden elde edilen
kazanımın dağılımındaki adaletsizlik
ve sömürü, işçi sınıfının bakış açısıyla
ele alınmıştır. Gecekondu yaşam tarzı
ile burjuvanın günlük yaşamı arasın-
daki çatışma filmde öne çıkarılmakta,
işçi sınıfının içinden çıkıp sonradan
burjuva hayatına eklemlenen karak-
terlerin yaşadığı değişim ve yozlaş-
ma vurgulanmaktadır. Burjuvazinin
ayakta kalabilmesi için çalışanların
emeklerinin sömürülmesi karşısında,
işçi sınıfının grev gibi yasal hakkını
kullanıp kullanmamak konusunda ya-
şadığı ikilem, işsizlik olgusu etrafında
değerlendirilmektedir. Bu çerçevede
emekçinin zihnindeki korku ve çaresiz-
lik olgularını ortaya koyan film, sınıfsal
dayanışma yoluyla korkuların aşılarak,
çaresizliğin büyük bir güce dönüşebi-
leceğini savunur.
Özön’e göre, Karanlıkta
Uyananlar’da işlenen düşüncelerden
biri, bütün aksaklıkların insanların iyilik
ya da kötülüklerinden değil, toplum
düzenindeki bozukluklardan ileri
geldiği görüşüdür. Bununla birlikte
filmin işçi sınıfına mensup kahra-
manları umut ve iyimserlikle doludur.
Soğuk ve uzak büyükşehir, yerini aynı
mahallede, aynı fabrikada buluşan
insanların samimiyet ve dayanışması-
na bırakır. Bu dayanışmadan hareketle
filmde toplumsal sorunların çözümü
için devlet müdahalesinden önce
kitlesel hareketlerin gelmesi gerektiği
vurgulanmaktadır.
Hakan’ın Esen’den aktardığı şekliy-
le; “Ezilenden, sömürülenden, emek-
çiden ve yoksuldan yana aldığı tavrı;
egemen sisteme yani kapitalizme
muhalif olması; geri bırakılmışlık, geliş-
memişlik ve feodal ilişkiler gibi konu-
ları irdeleyip eleştirmesi; çarpıklıkları,
bozuklukları, sömürüyü, geri kalmış-
lığı, yoksulluğu belgelemeyi, sergi-
lemeyi ve değiştirmeyi amaçlaması
gibi özellikleri nedeniyle”Karanlıkta
Uyananlar, Türk sinemasında üçüncü
sinema niteliği taşıyan filmlerden biri
olarak gösterilebilir. Devrimci niteliğin-
den ötürü, Türk sinemasının bu ilk işçi
hareketi yahut grev filmi, uzun süre
yasaklı olarak kalmış ve sınırlı gösterim
imkânı bulabilmiştir.
Her ne kadar dönemin koşulları
toplumsal sorunların konu edildiği
bir sinemanın varlığı için elverişli
bir ortam yaratmış olsa da, sinema
piyasasının yapısı bu filmler için
oldukça zorlayıcı olmuştur. Filmlerin
gösterime girebilmesi için, yerleşik
sansür uygulamalarını aşması ge-
rekmiştir. Öte yandan 1960’lı yıllarda
Türk sineması büyük bir izleyici kitlesi
tarafından takip edilmekte, dönemin
sinema piyasası da bu büyük kitleyi
sinema salonlarında tutabilecek biçim
ve içerikteki filmlere gösterim hakkı
tanımaktadır. Bu da gösterim izni
almış filmlerin salon bulma sıkın-
tısı yaşamasına neden olur. Ancak
zorlayıcılık sadece sansür engelini
aşma ya da gösterime girme ile ilgili
değil, aynı zamanda bu tarz filmlerin
izleyici tarafından kabul edilmesi ile de
ilgilidir. Yine Hakan’ın aktardığına göre;
“Türk sinema piyasası içinde toplumcu
mücadele amacıyla çevrilecek her film,
şartlanmış ve heterojen nitelikteki se-
yirci karşısında iş yapma gibi bir başka
engelle karşı karşıyadır”.
Bu nedenlerle Ertem Göreç, ön
planda işçi sınıfının mücadelesini anla-
tırken, arka planda izleyiciyi filmin için-
de tutabilecek melodram öğelerine
yer vermek zorunluluğunu hissetmiş-
tir. Bu düzlemde aşk hikâyesini konuya
taşıyan yönetmen, işçi sınıfından
bir kadınla erkeğin ilişkisini, burjuva
sınıfından zengin erkek ve sosyetik
ressam kadının ilişkisiyle birlikte işler.
Geleneksel-emekçi ve modern-sosye-
tik olmak üzere iki farklı kalıplaşmış ka-
dın bakışına sahip görünen Göreç, her
iki birliktelikte çatışma unsurları yara-
tıp işçi sınıfındaki ilişkide bu unsurları
etik ve iyi niyet çerçevesinde çözerek
hikâyeyi mutlu sona ulaştırır. Fabrika-
tör ve ressam ilişkisindeki ruhsal iniş
çıkışlar ise ilişkiyi çıkmaza sürükler ve
sonunda iki karakter de yalnız kalır.
Türk sinemasının melodram
kalıplarına dair alışılmış söylemleri de
barındırmasına rağmen, Karanlıkta
Uyananlar, konusunun yeniliği ve bu
konuyu ele alışındaki cesareti nedeniy-
le, sinemamızın öncü filmleri arasında-
ki yerini koruyacaktır.
Karanlıkta Uyananlar
GÜNDEM EGE
e
Araş. Gör. Alper ERÇETİNGÖZ
Ege Üniversitesi
Radyo Televizyon Sinema Bölümü
Doktora Öğrencisi
1...,8-9,10-11,12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27 30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,...84
Powered by FlippingBook